Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Dört trilyon dolar nasıl buharlaşacak?

Tat tuz yok.

Ekonomi küresel çapta bir sorun sarmalına dolanmış vaziyette.

Sorunun biri bitmeden bir diğeri patlak veriyor.

Pademiden beri çeşit çeşit darbeler ekonomileri dövüp durmakta! Neticede birikimli manzara yüz öncesine bire bir benzemeye başladı.

Yavaşlayan hatta daralan ekonomiler bir de yüksek enflasyonla boğuşmak zorunda.

Bir yanda resesyon diğer yanda yüksek enflasyon.

Azalan alım gücü ve düşen üretim, sosyal açıdan insanları fazlasıyla zorlayan bir manzara çıkarıyor karşımıza.

Yani 1920’li yılların adım adım getirdiği Büyük Buhran öncesi manzaraya giderek daha fazla benzeyen bir görüntü var dünya genelinde!

Bu süreçten her ülke de kendince nasipleniyor.

Amerika da sıkıntılı Çin de…

Avrupa çok sıkıntılı. Gelişmekte olan ülkeler de haliyle zorda.

Alınan tedbirler de şimdilik etkili olmaktan uzak. Yani dünya ekonomisinin canlanma süreçleri bugünden yarına olacak bir hıza sahip değil.

Arz kaynaklı bir yönü olan küresel çaptaki enflasyonun da sönümlenmesi için epey zaman var.

Yapısal sorunlar ve birikmiş toksik meseleler çözüm süreçlerinin uzamasına ve sancılı geçmesine hayli katkı sunmakta!

Ve konu sadece bugünlerdeki akut sorunları çözmek de değil.

Dünya finans piyasaları ve beraberinde reel ekonomi de bir dönüşüm sürecine girdi. Artık eski düzen tam anlamıyla işlemiyor. Bir evrim basamağı daha aşılmakta.

Ama o günler gelene kadar piyasa dalgalanmaları ve sosyal çalkantıların eksik olmayacağı aşikar!

Bu sürecin jeopolitik kıvılcımlarını da Ukrayna ve Tayvan örneklerinde daha yakından görmeye başladık bile.

Önümüzdeki yıla baktığımızda manzaranın pek de hoş olmayacağını görmek zor değil.

Bu anlamda Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva’nın yaptığı son değerlendirmeler dikkate değer.

Ne dediğine kısaca bakalım.

Halihazırda yüzde 2,9’a inmiş olan küresel ekonomik büyüme tahmini 2023 için yeniden düşürülecek.

Artan resesyon riski dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birini oluşturan ülkelerin bu yıl veya gelecek yıl en az iki çeyrek art arda daralma yaşayacağını göstermekte.

Daha fazla belirsizlik, daha yüksek ekonomik oynak, jeopolitik çatışmalar, daha sık ve yıkıcı iklim felaketleri gündem maddeleri olarak bir nevi baş belası olacak dünyanın başına!

Yüksek enerji ve gıda fiyatları, daha sıkı finansal koşullar ve devam eden arz sıkıntılarının büyümeyi frenlemeye devam etmesi kaçınılmaz görünüyor.

Ve 2026’ya kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir küresel ekonomik kayıp beklenmekte bu manzaranın sonucu olarak. Yani Alman ekonomisinin boyutunda bir gerileme söz konusu olacak küresel ekonomide.

Bu da dünya ekonomisi için büyük bir gerileme anlamına geliyor!

IMF Başkanı Georgieva’nın, savaş ve salgın nedeniyle belirsizliğin son derece yüksek kalmaya devam ettiğini kaydederek, daha fazla ekonomik şok olabileceğine dönük uyarısı da kulaklara küpe olmalı.

Doların bu süreçte diğer para birimlerini döverek özellikle gelişmekte olan ekonomilerdeki enflasyon tahribatını artıracak olması da ayrı bir handikap.

Neticede herkesin kendince bu zor döneme maksimumda hazırlanmasında sayısız fayda var!

 

HABERLER