Kış nasıl geçecek?
Dünyanın en fazla sorduğu sorulardan biri bu.
Trend haline gelen sorunun temel nedeni ekonomik yavaşlamaya karşı roket hızıyla yükselen fiyatlar, yani rekor enflasyon.
Haliyle kolay bir kış bekleyen yok gibi!
Ve her bölge de kendince farklı senaryolara kendini hazırlama gayretinde.
Bir yanda yavaşlayan ekonomileri canlandırma çareleri aranırken diğer yandan da herkesi cayır cayır yakan enflasyona karşı tedbir çabaları zirve yapmış durumda.
En fazla da faiz silahına sarılıyor ekonomi yönetimleri!
Ancak, yaşanan sorun her ülkede başka bir tablo oluştursa da temel nedeni yüksek talep değil.
Pandemi döneminde açılan para musluklarının yan etkisi olarak bir talep enflasyonu oluştuğu aşikar. Ama 2022’nin enflasyonu büyük oranda arz kaynaklı!
Özellikle de hammadde ve enerji fiyatlarındaki yüksek artışların acısını çekiyor herkes.
Pandemi döneminde türeyen arz problemleri çözülmeden patlak veren Ukrayna savaşı ve ardından gelen Rusya’ya dönük yaptırımların etkileri adeta küresel bir şok yaratmış durumda.
Rusya’nın misillemesinin başta doğalgaz ve petrol olmak üzere birçok kritik hammaddeyi rekor fiyatlara taşıması işi çığırından çıkardı!
Özellikle kapanan doğalgaz muslukları Avrupa’yı kara kara düşündürüyor.
Rekor üstüne rekor kıran enflasyonsa hem tüketiciyi hem de üreticiyi vurmaya devam etmekte.
Taze ve çarpıcı bir rakam Almanya’dan geldi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi, Üretici Fiyat Endeksi’nin ağustosta temmuza göre yüzde 7,9, 2021’in ağustos ayına kıyasla da yüzde 45,8 arttığını açıkladı.
Böylece Almanya’da ÜFE, kayıtların tutulmasından bu yana en yüksek artışı göstermiş oldu!
Tarihi zirvenin ana nedeni enerji zamları.
Almanya’da enerji fiyatları bir ay öncesine oranla yüzde 20,4, bir yıl öncesine kıyasla ise yüzde 139 artış kaydetti.
Yıllık bazda elektrik fiyat artışı yüzde 174,9’u, doğalgazda da yüzde 209,4’ü bulmuş durumda!
Artan üretici fiyatları şüphesiz ki önümüzdeki aylarda tüketici enflasyonunu daha da körükleyecektir.
Bu tablonun Almanya ile sınırlı olmadığı gerçeği de ortada.
Diğer Avrupa ülkeleri de enflasyon canavarının kıskacında! Artan enerji faturaları ise can yakıyor.
Sosyal devlet anlayışının örnekleri de bu faturalar nedeniyle sergilenmeye başlandı.
Mesela…
İspanya hükümeti, Avrupa’da başlayan enerji krizine karşı aldığı önlemler kapsamında doğalgazda vergiyi yüzde 21’den yüzde 5’e indirdi.
Karar 1 Ekim-31 Aralık tarihleri arasında geçerli olacak.
Bir diğer karar Hollanda’da hükümetine ait.
Hollanda’da 1 Kasım’dan itibaren, elektrik ve doğal gaz faturaları, ortalama tüketim miktarına kadar Ukrayna savaşı öncesindeki fiyattan ödenecek.
Hollandalı aboneler, belirlenen miktarlarda elektrik ve doğal gaz tüketimi için kış boyunca geçen yılın Ocak ayı fiyatlarından ödeme yapacak.
Faturaların geri kalanı devlet tarafından karşılanacak. Ayrıca ödeme yapmadığı için kimsenin elektrik veya gazı kesilmeyecek!
Kulağa gayet hoş geliyor değil mi?
Peki ya Türkiye?
Özellikle döviz kuru ataklarının da etkisiyle son bir yılda ikiye üçe katlanan elektrik ve doğalgaz fiyatları bu kış nasıl seyredecek memlekette?
Teknik analiz diyor ki; yeni zamların gelmesi kaçınılmaz!
Şimdiye kadar aktarılmamış maliyet artışları var. Yeni oluşan kur farkı da mecbur etmekte.
Ancak siyasi analiz de diyor ki; yeni zamlara sandığın tahammülü yok.
Bu analizden hareketle hükümet sübvansiyonu genişletmek zorunda kalacak!
Ekim ya da kasımda düşük oranlı bir zammın yüksek olasılık olmasına karşın bu kış daha fazla zam yapılması ihtimali siyaseten çok düşük.
Ama bu da bir müjde değil.