Merak edilen bir konu daha aydınlığa kavuştu.
Memur ve emeklilerin yılbaşından itibaren alacakları zamlı maaşlar belli oldu.
Sistem gereği dikkate alınan temel gösterge olan enflasyon rakamı TÜİK tarafından açıklandı.
Memur ve emekli için ikinci 6 ayın enflasyon rakamları dikkate alınmakta.
Ancak memurlarla SGK emeklilerinin maaşlarına az da olsa farklılaşan bir yansıması var TÜFE rakamının.
Bu nedenle memurların yüzde 16,5 seviyesinde SGK emeklilerinin ise yüzde 15,4 oranında zamlı maaş alma imkanları doğdu TÜİK’in açıkladığı veriler sonrasında.
Haliyle herkes kendi maaşını öğrenebilmek için hesap yapmaya başlayıverdi dün sabah saatlerinde. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan memur ve memur emeklileri ile SGK emeklilerinin tümü için yüzde 25 seviyesinde standart bir zam oranı açıkladı!
Yani ince hesaba gerek kalmadı.
Neticede yıl başından geçerli olmak üzere rutin zammın 8,5 ile 9,6 puan üzerinde maaş artışı gerçekleşmiş olacak.
Yani teknik olarak enflasyonun üstünde bir zam verileceğine dair söz tutulmuş oldu.
Peki yapılan zam ne kadar tatminkar?
Ve ne kadar adil?
Özellikle de asgari ücretin çok altında kalan SGK emeklileri adına bir adaletten bahsetmek kolay değil.
Neden peki?
Öncelikle aralık ayına ait TÜFE’nin yüzde 1,18’le beklentilerin hayli altında kalması ilginç.
Oysa ki aralık ayında çok sayıda ürün ve hizmete zam geldi. Özellikle asgari ücret yükü bahane gösterilerek erken erken zamlar sahaya sürüldü.
Ancak her nedense TÜİK’in rakamlarına bu trend yansımadı.
Ve hissedilen enflasyonun çarşı pazarda pek de TÜİK uyumlu olmadığı hemen herkesin hemfikir olduğu bir konu.
Ama resmi enflasyonu da hissedilen diye kabul etsek bile emeklilerin yaygın tüketim kalemleri manşet enflasyonun üzerinde artış gösterdi!
Emeklilerin ağırlıklı olarak gıda tüketimi ve evle ilgili temel masraflara odaklandığı aşikar.
Yani genel TÜFE rakamı yerine gıda enflasyonunun dikkate alınması çok daha mantıklı olurdu bu nedenle.
Diğer taraftan asgari ücrete yıllık bazda yüzde 100 zam yapılmış olması bu da ciddi bir ayrım olarak karşımızda durmakta!
Çünkü enflasyondan herkes eşit ölçüde etkilendi.
Ama yüzde 25’lik zamla birlikte en düşük emekli maaşı 4 bin 375 liraya çıktı.
Bu çerçeveden asgari ücretin yarısına inmiş olan bir emekli maaşı ile karşı karşıyayız!
Şimdiye kadar hiç gerçekleşmemiş bir durum söz konusu en düşük emekli maaşı ile en düşük ücret karşılaştırmasında.
Üstelik asgari ücret seviyesinin de açlık sınırı ile paralel gittiği unutulmamalı.
Dolayısı ile 2023’ün ilk yarısı için yeni zam beklentileri de gündeme gelmekte doğal olarak.
Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin dün yaptığı açıklama çok netti!
Asgari ücrette ikinci bir düzenleme gelmeyecek Bakan Nebati’nin ifadesine göre.
Ve emekliler de sadece rutin enflasyon oranı kadar zam alacaklar.
Kısacası milyonlarca çalışan ve emeklinin geçinme zorluğu giderek artmaya devam edecek.
Ancak önümüzde bir seçim sürecinin olması zorunlu ayarlamalara da mecbur edebilir ekonomi yönetimini!