Asgari ücret tamam.
Daha doğrusu ‘ne kadar olacak’ sorusu yanıt buldu.
Şimdi gözler haliyle emekli ve memurların maaş zamlarına döndü.
Çünkü asgari ücrete yapılan zam beklenti çıtasını da yükseltti!
Zam oranlarına dair havada rakamlar uçuşuyor yine.
En düşük emekli maaşını 6 bin 500 liraya kadar çıkaran yorumları duymak hayli ilginç.
Memur ve emeklinin hangi kriterlere göre zam alacağı yasalarla belirlenmiş durumda.
Memurların zamlı maaşları enflasyon farkı artı sözleşme gereği olan belli bir orandaki artışla belirlenir.
Görünen o ki siyasi iktidar seçim yılının da etkisiyle enflasyonun üzerinde bir artışı öngörüyor.
Çünkü…
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, yarım ağızla memurlara ek bir artıştan söz etti dün gece.
“Bizim memur maaşlarıyla ilgili imzaladığımız madde var. Enflasyon farkını toplu sözleşmelerde veriyoruz. Bu sene de enflasyon üzerinde artış vereceğiz. “ifadesi ekstra bir zam mesajı gibi algılandı.
Ancak, memura zaten enflasyon üstü bir rakam veriliyor. Bakanın sözlerinden bu seviyenin üstüne çıkılıp çıkılmayacağı net biçimde anlaşılmıyor!
Bir destek sunma çabası var memurlara dönük. Ama var olan sistemin değiştirilmesinden ziyade vergi dilimleri üzerinden dolaylı bir katkı sunulacak gibi görünüyor.
Bilgin’in yaptığı açıklamalar bu yöndeki hazırlığı net biçimde ortaya koymakta.
“Vergide dilimleri için çalışma yapılıyor. Maliye Bakanımız bunu açıkladığı zaman çok önemli etkisi olacak. Kamu çalışanların ücretlerini çok rahatlatacak. ‘Ocak ayında aldığımız maaşı neden Temmuz’da alamıyoruz’ eleştirileri ortadan kalkacak.” ifadesi zamanla görülecek etkiye bir atıf niteliğindeydi.
Bir de ilgili yasal düzenleme gereği emeklilerin de 6 ayda bir enflasyon oranında zam almaları söz konusu.
Dolayısıyla havada uçuşan rakamların hayata geçebilmesi için öncelikle yasal bazda bazı düzenlemelerin yapılması gerekli!
Haliyle de bir düzenleme ihtiyacı doğacak.
Bakan Bilgin, dün geceki açıklamalarında bu yönde de bazı cümleler kurdu. Ama yine mulak tarzda. Ve daha ziyade BağKur’lulara dönük bir mesaj öne çıktı.
“En alt düzeyde ücret alan emekliler var. Çok düşük kaldı. Açıklandığı gün fena değildi, enflasyon şartları içinde az kaldı. Bunlar kim? Prim gün sayılarını tamamlamamışlar, daha çok Bağkur’lular.”
SGK’nın 3 bin 500 TL alan en düşük maaşlı emeklilerine dair bir ifade duyulmadı.
Unutmayalım ki; 2016 yılına kadar en düşük emekli aylığı asgari ücretin üzerindeyken 2022’de en düşük emekli aylığı asgari ücretin yüzde 60’ı seviyesinde kaldı.
Ve muhtemelen 2023’te makas daha da açılacak.
Bu seviyenin hemen üzerinde maaş alan azımsanmayacak emekli kitlesinin hali de farklı değil!
Çünkü 2022 başında geçerli olan 4 bin 253 TL’lik asgari ücret 8 bin 503 TL’ye çıkarılırken yüzde 100 artış gerçekleşmiş oldu.
Yani yaklaşık olarak gıda enflasyonu oranında bir artış söz konusu.
Daha önce sıkça dile getirdiğim bir kriter olan gıda dikkate alınmış oldu.
Peki ya emekliler?
Emeklilere ise ilk 6 ay için enflasyon oranında yüzde 42 zam uygulandı. İkinci ayın enflasyon rakamı ise aralık ayı verisi ile kesinlik kazanacak.
Beş aylık TÜFE yüzde 15 seviyesinde bulunuyor.
Muhtemelen aralık rakamı yüzde 2 – 3 aralığında gelecek.
Yani ikinci 6 ay için yüzde 17 – 18 bandı öne çıkacak. Dolayısıyla yıllık bazda yüzde 60 civarı bir total zam görmüş olacak emekliler.
Oysa gıda enflasyonu çok daha yukarında. Asgari ücret de öyle.
Dolayısıyla emeklilere de yılbaşında en az yüzde 45 – 50 seviyesinde zam yapılmalıdır ki açık olan makas daha az açılsın.
Kısacası en düşük maaşın 5 bin 500 TL’den az olmaması şart.
Ve EYT’de yaş sınırı gibi şartın olmayacağının da bir an önce ilan edilmesi lazım.
Düzenleme bütün EYT’lileri kapsamazsa hak ve adaletten bahsetmenin bir anlamı kalmaz çünkü!