Asgari bilmece nihayet çözüldü.
2023’le beraber çalışanların en az ne kadar kazanacaklarına devlet karar verdi.
Yani uzlaşma yine olmadı.
Daha önce de net biçimde ifade ettiğim gerçeklik hayat bulmuş oldu böylece!
Türkiye’de ücret konusu hiçbir bir zaman bir uzlaşı alanı olmamıştır.
Ve böyle giderse de olmayacaktır.
Yüksek enflasyon ortamında tatminkar ücret diye bir kavramın vücut bulması pek mümkün değil çünkü!
Emek piyasasındaki yapısal sorunlar bir başka handikap.
Örgütlü bir güç olamayan çalışan kesimin zayıf temsili ayrı bir sorun.
Tam tersi işveren temsilcilerinin ABD’de bile olmayan iktidarı etkileme gücü farklı bir konseptin mimarı konumunda!
Sermaye sahiplerinin fazlasıyla kollandığı bir ekonomik ve siyasi sistemimiz olduğu su götürmez bir gerçek.
Çalışan kesimlerin ise bir iş sahibi olmanın aşırı büyük bir nimet haline gelmesiyle yaşadıkları çaresizlikle boğuşmaları var kaderde.
İşsizlik oranları bu gerçeği net biçimde ifade ediyor!
İş bulan şanslı kesim ise ağırlıklı olarak asgari ücretle yaşamak zorunda.
Haliyle taraflar her yıl buluştukları masadan asgari ücret konusunda anlaşamadan kalkarlar.
Son sözü de siyasi iktidar söyler.
Yine öyle oldu.
Yeni asgari ücreti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıkladı.
Tarafların da katılması beklenen açıklama sürecine 9 bin liralık sınır koyan işçi temsilcileri katılmadı!
Çünkü…
2023 yılı için uygulanacak net asgari ücret yüzde 54,7 artışla brüt 10 bin 8 TL, net ise 8 bin 506,8 TL olarak belirlendi.
Yeni ücretin işverene aylık maliyeti 11 bin 759 lira 40 kuruş seviyesine yükseldi!
Yani çalışanların temsilcileri yeni asgari ücreti beğenmedi.
Aslında kabullenmiş görünse de işveren de pek memnun değil.
Rekabet güçlerinin zayıflamasından endişeliler!
Özellikle ihracatçılar sabit giden döviz kurundan hiç memnun değiller. Çünkü dolar bazında işçilik maliyetleri yükselmekte. Ancak bu maliyet artışını dış pazarlara yansıtma konusunda pek rahat değiller.
Dolayısıyla devlet desteğini beklediler.
Ancak bir destek açıklaması gelmedi.
Ve kısa vadede kurun da yukarı hareketine izin verilecek gibi görünmüyor!
Kısacası şu anda işçi kesimi de işveren kesimi de pek mutlu değil.
Ama eminim ki mevcut şartlarda buna da şükür diyen çok sayıda insan vardır kendince nedenlerle.
Yine de unutulmaması gereken bir mesele var.
Daha çalışanın eline zamlı ücret geçmeden firmalar ürünlerine ve hizmetlerine zam yarışına girdi bile!
Lütfen gidin marketlere, bakın mağazalara, oturun restoranlara… Ve bakın bakalım geçen hafta ile aynı mı fiyatlar.
Çoğu çoktan değiştirdi etiketleri. Kalanları da hazırlıklara çoktan başladı.
Yani demem o ki çok kısa zamanda yapılan asgari ücret zammının yarısından fazlası silinip gidecek!
Bu durumda da hızla eriyen alım gücünün yerine konması zorunluluğu doğacak.
Ve unutmayalım ki seçim yılına giriyoruz.
Yani bir ara zam da kaçınılmaz görünüyor.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da gerekmesi halinde 2023’te de ara bir düzenleme yapılabileceğini ifade etti.
Sözün özü; asgari ücreti konuşmaya yeni yılın daha ilk gününden başlıyoruz demektir.
Bütün bu ücret tartışmalarının arasında kaynayıp giden milyonlarca emeklinin olduğu unutulmamalı.
Asgari ücret zammının çok altında bir artışa katlanmak zorunda kalacak olmaları üzücü.