Seçimin ayak sesleri yaklaştıkça siyasilerin ekonomiye ilgisi de artıyor.
Oy devşirme anlamında bulunmaz fırsatların olduğu bir alan haline geldi ekonomi.
Ve sorunların altında ezilen büyük kitlelerin oyları garanti görülüyor olmalı ki; muhalefet sade vatandaştan ziyade iş dünyasının ayağına gitmeyi tercih eder oldu!
Bu anlamda haliyle Bursa da gözde kentler arasına hemen giriverdi.
Bursa’yı son zamanlarda mesken edinen muhalefet partilerinin iş insanlarıyla toplantıları adeta moda haline geldi.
Modaya uyan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da cuma akşamı Bursa iş dünyası temsilcileri ile buluştu. Podyum Davet’te gerçekleşen toplantı ilgi gördü.
Buluşmanın odak noktası iş dünyasının sorunları ve beklentilerine CHP’nin sunacağı reçetelerdi.
Verilecek mesajlar anlamında basın davetlisi bir ekonomist olarak merakla bu toplantıyı izlemeye çalıştım. Ancak, toplantının sadece ilk bölümü basına açık kaldı. Yani yemeğe ara verilmesinin ardından Kılıçdaroğlu’nun kürsüye çıkarak konuşmasını yaptığı ilk bölüme sadece şahitlik edebildik Bursa basını olarak!
Ardındansa maalesef basın mensuplarının salonu terk etmesi istendi.
Oysa ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşma temasında onca vurgu demokrasi ihtiyacına dönüktü.
Basının soru sorma hakkı ve iş dünyası ile CHP arasında kurulmak istenen köprüye dair bölümün detaylarını izleme şansı ne yazık ki tanınmadı basına! Bu tavrın ne kadar demokratik olduğunu siz taktir edin.
Basının öksüz bırakıldığı toplantının açılış bölümünde Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada ise öncelikle iş dünyasına önemli mesajlar vermesi bekleniyordu.
Bu çerçevede can kulağı ile dinledik CHP liderinin sözlerini. Ancak bu beklenti şahsım adına büyük oranda boşa çıktı.
Neden mi?
Cari sorunlara hatta cayır cayır iş dünyasını yakan sorunlara dair hiçbir değerlendirme ve çözüm mesajı gelmedi!
Mesela yüksek maliyetler, enerjideki aşırı baskı, rekabetçi kur ihtiyacı, ulaşılamayan ve hala pahalı olan krediler, daralan ihracat pazarları gibi pek çok endişe kaynağına dair bir tek cümleyi duyamadık.
Kılıçdaroğlu’nun sunumunda öne çıkan kavram strateji ihtiyacıydı. Ve CHP’nin ekonomik kurtuluş reçetesi 4 ayaklı olarak ana başlıklar halinde ifade edildi.
Demokrasi vurgusu yapıldı öncelikle. Adalet ekseninde hakça bir iş yapma imkanından bahsedildi. Bilgi ekonomisine geçişe yüksek katma değerli ürün üzerinden yapma hedefi ortaya kondu.
Güçlü sosyal devlet anlayışı üçüncü maddesi idi stratejik planın! Son olarak da sürdürülebilirlik kavramına vurgu yapıldı!
Ama ne yazık ki bizim izlediğimiz bölümde bu çok genel ve bilinen kavramların içi pek de doldurulmadı.
Toplantının ikinci bölümde iş dünyası ile elbette bire bir yapılan görüşmelerde daha net mesajlar özellikle de beklentiler anlamında öne çıkmıştır.
Muhtemelen çözüm reçetesinden ziyade sorunların dinlenilmesi ve daha sonra bunların çalışılarak ilgili stratejinin oluşturulması kavramı öne çıkacaktır!
Kısacası toplantıya katılıp görüşlerini ifade fırsatı bulunabilenler belki bir parça tatmin olmuştur.
Ama genel manada bakıldığında iktidara yürüme çabasındaki bir partinin çok da iyi hazırlanmamış bir programla Bursa’da kendini ifade etmeye çalıştığını gözlemledik.