Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Otomotive destek paketi gelir mi?

Otomotivin alarmı ötüyor. Hem de giderek artan bir şiddetle.

Sektörün 2022’de yaşadığı küçülme sendromu çok yönlü etkileriyle hem Bursa hem de Türkiye ekonomisi adına pek de iyi sinyaller vermiyor!

Otomotiv Sanayicileri Derneği’nin açıkladığı son rakamlar kan kaybını net biçimde ortaya koymakta.

Ve görünen o ki eğer tedbir adımları gelmezse üretim de tüketim de ihracat da tepetaklak gitmeye devam edecek!

Yani sektördekiler işi kaybetme, ülke ise döviz kaybetme sürecine giriyor yavaş yavaş.

Bu nedenle gidişata son verilerin ışığında göz atıp bundan sonrasına dair senaryolara bakmakta fazlasıyla fayda var.

2022’nin Ocak-Nisan döneminde geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 9, otomobil üretimi yüzde 20 oranında azaldı.

Söz konusu dönem karşılaştırmasında toplam pazar yüzde 18 azalarak 222 bin 574 adete indi! Bu dönemde otomobil pazarı ise yüzde 21 oranında azaldı ve 162 bin 398 adet olarak gerçekleşti.

İlk 4 ayda toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 11 oranında, otomobil ihracatı da adetsel olarak yüzde 21 oranında azaldı. Otomobil ihracat gelirinin yüzde 19 azalarak 2,9 milyar dolara inmesi de dikkat çekti.

Çarpıcı bir manzara.

İç pazar hızla küçülüyor. Dış gelirler azalıyor. Haliyle yıl sonu hedeflerin tutması imkansız!

Çünkü karşımızdaki manzara zamanla düzelecek bir görüntü vermekten uzak.

Neden mi?

Dünya ekonomisinde başlayan yavaşlama trendi otomotiv pazarlarımızı da otomatik olarak negatif yönde etkiliyor. Yükselen küresel enflasyon ve onu dizginlemek üzere artırılmaya başlanan faizler otomobil satışlarının önüne engel olarak dikilmeye başladı bile!

Çip kriziyle beraber yaşanan arz sorunları ve fiyat artışları henüz aşılamadan diğer maliyet kalemleri ve finansmana erişim de pahalı hale geldi tüm dünyada. Ukrayna krizinin bu sürece verdiği destek de unutulmamalı, hammadde fiyatlarına yansıyan astronomik zamlar bağlamında.

Bu tabloya petroldeki coşkuyu eklediğimizde araç talebinin niye düştüğü daha net anlaşılır.

Türkiye’nin ihracatına darbe vuran bu manzaranın daha derin boyutlu bir versiyonu ise iç piyasada yaşanmakta!

Hem yerli hem de ithal araç pazarının küçülme hızı diğer ülkelerden daha yüksek.

Peki neden?

Çünkü aşırı yüksek enflasyon nedeniyle eriyen alım gücü, otomobil fiyatlarındaki yükselişi yakalamaktan giderek uzaklaşıyor.

En ucuz aracın 400 bin TL üstü olması gerçeği çarpıcı!

Araç kredisi faizleri de hiç uygun bir düzeyde seyretmiyor. Seyrettiğini farz etsek bile vatandaşta kredi taksidi ödeyecek mecal kalmadı enflasyon yüzünden.

Vergisi, sigortası, akaryakıtı bambaşka dertler!

Yani tam zengin işi oldu otomobil sahibi olmak.

Fiyatların daha da artmasına neden olacak maliyet ve kur artışları varken otomotiv sektörünün bu yıl ciddi bir hasar yaşaması kaçınılmaz bir hale gelmeye başladı neticede.

Hükümetin yarar oranı tartışmalı da olsa inşaat sektörüne verdiği desteğin bir benzerini otomotive sunması aciliyet taşıyan bir konu haline gelmiştir!

Özellikle yerli araç teşviki hayati önemde. Otomotiv fabrikalarının ikide birde üretime ara vermesinin önüne geçecek. İşçi çıkarılmasını önleyecek. Yani özetle yerli üretimi ve istihdamı destekleyecek bir paket şart!

Yoksa otomotivin başkenti Bursa başta olmak üzere tüm ülke ekonomisi zarar görecek.

HABERLER