Piyasalar yine ilginç hareketlere sahne olmakta.
Kararsız bir seyir kendini tüm dünyada hissettiriyor.
Yatırımcının kafası da hayli karışık doğal olarak.
Tam ayı piyasası geldi çattı derken ani bir rota değişikliği ile boğaya geçiş sinyalleri görebiliyoruz.
Haliyle “Yatırım araçları nasıl bir performans sergileyecek?” sorusu pek net bir yanıta sahip değil bu atmosferde!
Bu hafta dalgalanmaları ile tarih sayfalarındaki yerini aldı mesela.
Haftalar öncesinde uyardığımız oynaklık riski gündemden düşmüyor aslında. Ama bu hafta ABD’de borsalarında şimdiye kaydedilen en sert 9. günlük düşüşün tarihi kayıplar arasındaki yerini alması bir örnek.
Amerikalı en zenginlerin servetini bir günde 93 milyar dolar azaltan bu kayıp şüphesiz ki çok dikkat çekici bir gelişme. Ve ayı piyasası derinleşiyor yorumlarını beraberinde getirdi!
Dünyanın en büyük piyasasındaki kayıpların diğerlerine yansıması da gecikmedi.
Türkiye de salı günkü işlemlerde nasibi aldı bu süreçlerden…
Bir düzeltme hareketi bekleniyordu son yükselişlerin ardından aslında! Ancak, yüzde 6 kayıpta Borsa İstanbul’da devre kesicinin çalışmak durumunda kalması pek beklenen bir gelişme değildi.
Yani ekstra biçimde şişirilen BİST’teki geri hareket de dikkat çekici oldu haliyle.
Hem rekorlarda hem de sert düşüşte bankacılık hisselerindeki anormal hareketlerin payı olduğunun altını çizmekte fayda var!
Ancak borsamızın hala ciddi bir potansiyel barındırması da söz konusu.
Çarşamba günü düşüş trendinin sonlanması ve düşük oranlı da olsa BİST’in artıya geçmesi somut bir örnek.
Özellikle Avrupa’ya göre pozitif ayrışan bir atmosfer olduğu aşikar piyasalarımız adına. Nitekim bütün bu oynaklıkta TL’nin dar bantta dalgalanması da göreceli avantajlarımıza işaret ediyor!
Ama dolar bazında çok ucuz bir piyasa olmanın sağladığı avantajı uzun vadeli düşünmek şart. Kısa vadede ise oynaklık sürecek. Özellikle de bankacılıktaki aşırı hareketlilik nedeniyle!
Rusya’nın soğuk bir kışa hazırladığı Avrupa’nın sorunları bitmek bilmiyor. Yüksek enflasyona eşlik eden ekonomik yavaşlama Avrupalıları kara kara düşündürüyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın giderek sertleşen faiz adımları bu anlamda borsaları da negatif etkilemekte!
Ama temelde bugünlerde piyasalara yön veren mesele ABD’nin enflasyon rakamları.. Son dalgalanmanın nedeni de yüzde 8,3’le beklentileri aşan TÜFE rakamı oldu. Aslında çekirdek TÜFE’deki yukarı hareket asıl moral bozan faktördü!
Dün açıklanan ÜFE rakamları da pek tat vermedi.
Çünkü şimdiye kadar yapılan faiz artışlarının enflasyonu dizginleme konusunda çok da başarılı olmadığını gösteriyordu son veriler.
Neticede gelecek hafta Amerikan Merkez Bankası Fed’in en az 75 baz puanlık bir faiz artışı daha yapması kaçınılmaz hale geldi bu verilerin ardından.
Hatta 100 baz puanı telaffuz eden Fed yöneticileri var!
Ekim ayı için de negatif beklentiler artıran bir tabloyu karşımıza çıkardı son enflasyon rakamları.
ABD tahvillerini yükselten ve dolara değer katan bu atmosfer hisse senetlerinde ise satış getirdi.
Dolayısıyla 21 Eylül’e gelecek çarşambaya kadar yani faiz kararı açıklanana dek risk iştahının düşük kalması söz konusu.
Ve oynaklık ihtimali de kuvvetle muhtemel. Gelecek veri ve açıklamalara göre.
Borsa İstanbul’da da bir durgunluk döneminin bu süreçte yaşanması söz konusu!
Yerli yatırımcının önümüzdeki bir hafta çok dikkatli olması ve uzun vadeli düşünmesinde fayda var.
Yoksa telafi edilemeyecek kayıplarla yüzleşme gibi riskle karşı karşıya kalınabilir.