Yine ilginç günlerden geçiyoruz.
Küresel ekonomide esen rüzgarlar hayra alamet cinsten değil.
Ama piyasalarımızda adeta bahar havası hakim.
Borsa İstanbul tam bir güllük gülistanlık atmosferde başladı yeni haftaya!
Haftaya önemli bir talep artışıyla başlayan BİST yeni kapanış rekorlarına imza atmayı başardı.
BIST 100 endeksi yüzde 6’lık günlük artışı ulaşarak 3 bin 847 puanlık kapanış rekoruyla göz doldurdu.
Endeksteki gün içi tarihi zirve de 3 bin 852 puana çıktı. Hisse cephesindeki bu coşkulu yükselişin başaktörü yine bankacılık hisseleriydi! Bankalar, haftanın ilk gününde yüzde 10’a yakın oranda çok ciddi bir prim yaptı.
Ulaştırma endeksi yüzde 9, telekomünikasyon endeksi de yüzde 7 civarında yükselişle imza attılar.
Ama endeksin asıl ağırlığı bankacılıkta olduğu için rekorun asıl sahibi de banka hisseleriydi!
Peki bu coşku niye? Rekor rüzgarları kalıcı mı?
Aslında benzer senaryoyu eylül ayının ilk iki haftasında izlemiştik film olarak. Bankalar coştukça rekorlar da peşi sıra gelmişti. Ve elbette ki her güzel şeyin sonu vardır.
Suni çıkışın da sonu gelmişti ciddi bir düzeltme hareketi ile!
Birebir aynı olmasa da bu hafta da benzer bir trendin izleri var karşımızda.
Bu kadar güçlü bir çıkış için çok somut bir manzara yok çünkü.
Hafif dozda bir risk iştahı dünya borsalarında olsa da BİST’teki hareketi açıklayacak bir boyut yok bu gelişmede.
Diğer tarafta Merkez Bankası’nın bu hafta faiz indireceğine kesin gözle bakıldığından bu faktörün de coşku yaratmış olması mantıklı görünmüyor!
100 baz puanlık indirim çoktan fiyatlandı bile.
Eğer perşembe günü bir sürpriz olursa fiyatlamalar da değişebilir faiz indirimine bağlı olarak.
Ama normal koşullarda borsadaki trendin kalıcılığına dair güçlü bir işaret elimizde yok!
Üstelik aynı gün açıklanan bütçe verileri de rekor açıklama ile gelmişken piyasaların coşkulu olmasının tuhaflığı da dikkate alınmalı.
Eylül ayında bütçe 78,6 milyar TL ile 2022’nin en yüksek aylık açığını verdi. Faiz dışı denge de 45,5 milyar TL açık kaydetti.
İlk aylardaki bazı istisnai gelirlerin etkisiyle toplamda yani Ocak-Eylül dönemindeki toplam açık da 45,5 milyar lira olarak gerçekleşti.
Bu rakamlar önümüzdeki ayların habercisi aslında. Çünkü ek bütçe ile birlikte öngörülen yılsonu bütçe açığı 494 milyar TL seviyesinde.
Yani yılın son 4 ayında aylık bazda çok yüksek açıklar verilmesi doğal! Bu süreç de sosyal destekler, kamu firmalarının zararının kapatılması ve kur korumalı mevduatın maliyeti olarak işleyecek ağırlıkla.
Bu arada kayda değer bir gelişme eylül bütçesinde KKM’nin sadece 9,3 milyar TL’lik bir yük oluşturması olarak çıktı karşımıza.
Ama kur korumasının 7 aydaki toplam maliyet de 85 milyar TL’ye çıktı.
Kısacası seçim atmosferine bütçe üzerinden girmiş durumdayız! Kur korumasının çeşitli yeni enstrümanlarla genişletilerek 31 Aralık 2023 tarihine kadar uzatılmasını sağlayan maddelerin mecliste görüşülen torba yasada yer alması net bir kanıt niteliğinde.
Bu düzenleme ayrıca bize paranın gittiği ve gideceği adresi de net olarak gösteriyor.
Dövizden medet umanlar ağırlıklı olarak KKM’ye gidecek! Ancak kur istikrarının her ne pahasına olursa olsun seçime kadar korunması siyaseten bir zorunluluk olduğundan çok olağanüstü bir gelişme olmadığı taktirde kur kaynaklı gelirler sınırlı kalacaktır.
Mevduat faizlerinin gerilediği bir dönemde olduğumuz da unutulmamalı!
Neticede yüksek enflasyona karşı koruyan tek enstrüman olan hisse senetleri en cazip yatırım aracı olmaya devam edecek demektir bu atmosferde!
İşte öyle ya da böyle BİST’i yeni rekorlara taşıyan ana neden bu. Borsa İstanbul alternatifsiz.
Ancak, spekülasyonun doğal olarak boy gösterdiği borsada riskler olduğu da unutulmamalı. Hele ki suç teşkil eden manipülasyonların zaman zaman yaşandığı da göz ardı edilmemeli!
Sözün özü; bir gözünüz borsada olmalı. Ama çok dikkatli de olmalı.