Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Tüketicinin yüzü temmuzda gülecek mi?

Tüketici resmen ses verdi.

Resmiyet TÜİK’in rakamlarında… Verilen ses ise dibe vuran tüketici güveninde kendini gösterdi.

Yani vatandaş sadece kendi arasındaki sohbetlerde değil devletin anket sorularında da dert yandı.

TÜİK’in açıkladığı tüketici eğilim anketi sonuçları çarpıcı bir tabloyu ortaya koydu. Vatandaşın ekonomiye dair çeşitli sorulara verdiği cevaplardan oluşan anketin ortaya çıkardığı güven endeksi tarihi bir rakamla karşımıza çıktı!

Mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi 63,4 puan seviyesiyle tarihi dip noktayı görmüş oldu. 2004 yılında endeks değerinin 100 puanın üzerinde olduğunu hatırlatmakta fayda var. Ve haziranda mayısa oranla kaydedilen yüzde 6,2’lik azalma da aylık bazdaki düşüş rekorlarından birine denk gelmekte!

Tüketici güvenini gösteren endeksin geçen yılın aynı ayında 81,7 seviyesinde olduğunu düşünürsek son bir yılda da keskin bir düşüş yaşandığını rakamlarla net biçimde görmüş oluruz. Ama açıkçası hazirandaki aylık düşüş çok daha dikkat çekici.

Peki tüketicinin ekonomiye olan güveni niye dip yaptı?

Cevap basit enflasyon canavarı yüzünden… Ya da bir başka deyişle dip yapan alım gücü yüzünden. Fazlasıyla bu kavramların baskısı altında kaldığımız günlerden geçiyoruz çünkü.

Ama tüketicinin uzun vadede hep duyarlı olduğu bir konu var. Döviz kuru. Kur nereye giderse tüketici güveni ters yöne gidiyor uzun vade istatistiklerinde!

Yani ters korelasyon var teknik ifadeyle.

Nitekim açıklanan son veri döneminde de kur yukarı giderken güvende net bir azalma görüldü. Ancak bu kez oransal bir uyumsuzluk dikkat çekiyor.

Çünkü güven endeksi yüzde 6,2 azalırken dolar yüzde 13 civarı arttı aynı süreçte. Yani iki kat! Dolayısıyla ya bir ölçme hatası var.

Ya da tüketici güveni azalmaya devam edecek bu trende baktığımızda.

Enflasyonda enerji ve kur geçişkenliği zaten sürmekte…

Kredi kartı limitleri ve tüketici kredisi taksitleri de vatandaşın alım gücünü borç yollu da olsa artırma imkanını kısıtlayacak bir biçimde yeniden düzenlendi.

Durgunluk sinyalleri pek çok sektörde çoğalırken küresel durgunluk korkusu da giderek artıyor.

Nitekim güven endeksinin alt detaylarına baktığımızda hane halkının maddi durum endeksinin 44,5 puana düştüğünü görüyoruz. Yüzde 8,1’lik azalma var bir önceki aya göre.

Maddiyat diye bir şey kalmadığını söylüyor bu rakamlar!

Ve mevcut gidişatı değiştirecek adımlar gelmezse vatandaş da bitecek, ekonomiye güven de.  Enflasyonu dizginlemek için yapılan bir şey yok. Umutlar gelir artırıcı önlemlerde.


Nihayet temmuzda asgari ücret artışı için daha güçlü bir sinyal geldi.

“Yüzde 40 artış olabilir.” ifadesiyle Numan Kurtulmuş üst limite dair gönderme yaptı. Ama kesin konuşmadı.

Muhtemelen bu oranın altında bir zam gelecek asgari ücrete!

Ancak artık zam yapma zorunluluğunu inkar eden sözlerin sarf edilmediğine şahit oluyoruz. Güven endesklerinin verdiği uyarıyı da artık hükümetin görmezden gelemediği aşikar.

Tabi ki alım gücünün ne oranda yerine geleceği vatandaşın da ekonomiye olan güvenini belirleyecek. Enflasyon verilerinin gerçekçiliği bir yana telaffuz edilse de yüzde 40 meselesi epey şüpheli!

Eğer bu rakam verilirse sonbaharda bir seçim de kesinlik kazanmış demektir.

HABERLER