Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, başkanlık koltuğunda geçirdiği dokuz ayın özetini paylaştı basın mensupları ile gerçekleştirdiği toplantıda.
Katılım büyük, salon küçüktü ki Bozbey de bu konuda özeleştiri yapmayı es geçmedi.
CHP’li belediyelerin göreve geldiği günden bugüne karşılaştıkları engellerle başladı konuşmasına, “Kendileri din istismarı yapanlar, bizleri kayyumla dahi tehdit ettiler” sözleri ile iktidara olan tepkisini ortaya koydu.
Ulaşım konusunda öğrencilere verdikleri desteği hatırlattı, alternatif güzergahlar için çalışmalarını paylaştı, Çalı ve Demirtaş arasında bir tramvay hattı için kolları sıvadıklarını dile getirdi.
Şehir içi ulaşımın gelişmesi açısından bu çalışmalar güzel, yerinde. Ancak özellikle hafta sonu otobüs seferlerinin sıklığının azalması durumuna bir anlam veremediğimi belirtmek isterim. Madem trafik yoğunluğunun azalması hedefleniyor, madem hava kirliliğinin önüne geçilmek isteniyor, otobüsler seferleri neden sıklaşmıyor?
Şehrin bir türlü cana gelemeyen turizm potansiyeli hakkında da konuştu Bozbey. Turistin şehirde gecelemesi için bazı cazibe noktalarının oluşması gerektiğini söyledi. Özellikle merkezde ‘tarihi aks’ olarak bilinen noktada bu çalışmaların artırılması şart oğlu şart.
Hatta bu konuda “Sahip olduğumuz kaplıcaları daha Bursalılar tanımıyor” cümlesi ile Bursa’nın değerlerini Bursalıların tanımadığını söyledi. Ama daha kaplıcaya gelmeden önümüzde net bir Uludağ örneği var. Ömrü hayatında Uludağ’a çıkmamış çok sayıda Bursalı var. Bozbey’in bu örneğine ben de naçizane bir ekleme yapmış olayım.
Bursa’nın geçmişindeki iz olan ama bugüne gelemeyen ‘yeşil’ kimliği için de çalışmalar yaptıklarını 2050 vizyonlu 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planı çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Plan sonucunda Bursa eski günlerine döner mi bilemem ama hayli geç kalınan bu konuda taşın altına elin konulmasının düşünülmesi bile önemli geliyor bana.
Öte yandan Yunuseli Havalimanı’nın, Orhaneli Göynükbelen Gençlik ve Spor Kamp Merkezi’nin, Tahir Ağa Hamamı ve Bayezid Paşa Medresesi’nin tahsisini talep etti. Özellikle Yunuseli Havalimanı’nın şehrin olası bir afet durumunda önemli bir nokta olacağını hesap edersek, yapılaşmaya izin verilmeden korunması gerekiyor.
Genel hatlarıyla bakıldığında ‘enkaz edebiyatı’ vurgusu yoktu açıklamalarda. Ancak önceki dönemden bugüne sorun halini alan her konu için sıklıkla dile getirdiği ‘Yapılanları protokol ile kayıt altına almamışlar’ vurgusu dikkat çekiciydi.
Bozbey, elbette birçok noktaya temas etti. Teferruatını Norm Haber sayfalarından okumanız mümkün. Hatırlatmak gerekir ki, Bursa 19 yıllık bir iktidar partisi yönetiminin ardından bir kabuk değişimi içerisine girdi.
Bazı noktalarda geç kalındığı ve kadro kurulmasının geciktiğine yönelik eleştiriler olduğunu var sayarsak ortaya konan dokuz aylık karnede eksik kalan noktalar elbette var. Ancak harekete geçilmemesi için de hiçbir neden yok. Doğru bir planlama ile üstesinden gelmek mümkün.
Uzun lafın kısası;
Bozbey’in seçilmesinden bu yana geçen süreçte doğum sancıları bitti, dokuz ay sonunda çocuk doğdu.
Bakalım bundan sonraki süreçte çocuk (projeler) neye benzeyecek?