Furkan Kahraman
Furkan Kahraman
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gülümseyin çekiyorum!

“Uluslararası araştırma şirketi Gallup, 116 ülkeden yaklaşık 160 bin kişiyle gerçekleştirdiği Dünya Duygu Araştırması’nın sonuçlarını yayımladı. Araştırmada katılımcılara ‘Öfkeli misiniz?’, ‘Stresli misiniz?’, ‘Hayattan keyif alıyor musunuz?’, ‘Dün hiç gülümsediniz mi?’ gibi sorular soruldu.

Yanıtlara göre Türkiye, öfke duygusunu en çok yaşayan ülkeler arasında Irak’tan sonra ikinci oldu. Türkiye’deki katılımcıların yüzde 44’ü ‘Son bir gün içinde öfke duygusunu hissettiniz mi?’ sorusuna ‘evet’ yanıtını verdi. Türkiye, ‘en stresli’ ülkeler arasında da dördüncü sırada yer aldı. Hayattan keyif alma duygusunu en çok hisseden ülke Danimarka olurken, Türkiye hayattan en az keyif alan ikinci ülke olarak kaydedildi. ‘Bir gün önce herhangi bir şeye gülümsediniz veya kahkaha attınız mı?’ sorusuna en çok ‘hayır’ yanıtı Türkiye’den çıktı.”

Şimdi kimse kusura bakmasın ama, ben bu araştırmayı biraz abartı buldum.

Türkiye gibi kara mizahın ete kemiğe büründüğü bir ülkede, bir gün önce herhangi bir şeye sinirden dahi gülmemiş bir insan olamaz, olmamalı.

Mesela bakın;

– Türk-İş’in araştırmasına göre, 2021 yılı Temmuz ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 903 TL, yoksulluk sınırı ise 9 bin 457 TL oldu. Yani manası şu; cepteki para yetmiyor, günbegün fakirleşiyoruz.

Külliyen yalan. Bakın AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay diyor ki, “Rızık Allah’tandır, misafir bereketiyle birlikte gelir, rızkıyla birlikte gelir. Zannetmeyin bugün böyle ‘açız’ falan diyen insanların hiçbiri aç değil, zaten aç olan ‘açım’ diye bağırmaz. ‘Açım’ diyen insan bugün bu işin sömürüsünü yapan insandır, işi politize etmeye çalışan insanlardır.

İnsan gülmeyip ne yapsın şimdi buna? Sayın Aktay ile açlık tokluk tartışması yapmaya meraklı biri varsa buyursun yapsın.

Bakın bir başka örnek;

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, “Tüm renk ve ırklarıyla herkesin birinci sınıf olduğu ülkeyi inşa ettik” demiş.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da “Bu konuda çok iddialıyım. Dünyada bizim kadar kapsamlı ve sağlıklı işleyen bir göç yönetimi göstersinler adımı değiştireyim” ifadelerini kullanmış.

Sayın Soylu kendisine yeni isim olarak ne düşünür bilemem ama bu memlekette herhangi bir göç yönetiminin olmadığı muhakkak. Akın akın gelen Afganları, plansız programsız işler yüzünden perişan olan Suriyelileri, demografik yapısı altüst edilen şehirleri gördük çok şükür.

Mesela, göçmenler konusunda son zamanlardaki vıcık vıcık hümanizm kokan açıklamaların boyası nasıl çabucak döküldü gördünüz değil mi? Arkasında nasıl bir emek sömürüsü olduğu ortaya çıktı.

İktidar, memlekete turist gelsin diye hayal ürünü bir Türkiye videosu çekiyor ama gerçekte alkol almak isteyeni meşe odunuyla dövüyorlar, dans etmeye niyetlenenlere ne yapacaklarını söylemek istemiyorum. İşlerin pazarlanmaya çalışıldığı gibi olmadığını biliyorsunuz. Biz, o videodaki ülke değiliz.  Belki bir zamanlar öyleydik ama…

Dikkatinizi çektiyse bir haftadır herkeste kardeşlik temalı paylaşımlar artmaya başladı.

Yani hiçbirimizde dert tasa kalmadı, geçim derdi de yok, bir mutluyuz bir mutluyuz. Zannedersin Arzu Film ekolünü ülke olarak sürdürme kararı aldık.

İktidarın yılmaz köşecileri, anketçileri, ensar ruhu ile ha bire basın açıklaması yapan belediye başkanları, şube müdürleri, kısım amirleri, boş zamanlarımızda 81 milyon el ele tutuşup Beatles’tan ‘Hey Jude’ söylediğimizi zannediyorlar sanırım.

Gerçi Hey Jude sakıncalıdır şimdi, onun yerine ‘Kardeşlik Türküsü’ diyelim…

Ya da son olarak;

Manavgat’ta, Marmaris’te, Adana’da, Mersin’de, Kayseri’de peşi sıra çıkan ve hepimizi derinden üzen orman yangınlarını görüyorsunuz. Söndürme çalışmalarında eksiklikler olduğunu da… Göz göre göre ciğerlerimiz yanıyor resmen.

O zaman soralım; Türk Hava Kurumu envanterindeki uçaklar neden söndürme çalışmalarına katılamıyor? THK’nın uçakları neden çürümeye bırakıldı? Neden bu konuyla ilgili Bakan Pakdemirli’ye bir soru yöneltilmedi?

Yöneltilemez. Bizde bakanlar kamera karşısına geçip birbirlerine ve cumhurbaşkanına teşekkür etmeyi uygun buluyor. Ha bir de yangınlar için ‘Bu ülkenin kaderi bu’ açıklamasını yapıyor.

Gördünüz mü?

Araştırma sonuçları stres ve öfke duygusu açısından doğru verileri açıklayabilir ama gülümseme konusunda yanılıyor. Sadece üç günde yaşanan yukarıdaki olaylar insanı fazlasıyla sinirden güldürme yeteneğine sahip.

Evet, gülmece. Ağlanacak halimize…

 

NOT 1: Taa Gezi olaylarından beri dillerine sakız ettikleri ‘Kabataş’ mevzusunun yalan olduğunu Yeni Akit de yazmış, haberiniz olsun.

NOT 2: Filenin Sultanları ile gurur duyuyorum.

NOT 3: Angola ile ticaret hacminin artacağı müjdesi, gelmiş geçmiş en önemli haberler listesinde zirveye oynar.

HABERLER