Furkan Kahraman
Furkan Kahraman
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kurultayda bir pankart

İngiltere’de bir hafta sonu, öğleden sonrası…

Güneşin bulutların arasından ara ara gözüktüğü bir öğle saatinde üstlerinde kırmızı formaları ile Anfield Road’da yemyeşil çimlere yüzünü dönen binlerce insan açtıkları atkılarla haykırır:

“Asla yalnız yürümeyeceksin

Fırtınada yürürken başını hep dik tut,

ve karanlıktan sakın korkma.

Çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü

ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın.

Hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da,

Rüzgarda, yürümeye devam et

Yağmurda, yürümeye devam et.

Kalbinde umutla, yürümeye devam et

ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin

Asla ama asla yalnız yürümeyeceksin.”

Türkçesini iliştirdiğim sözler, İngiltere’nin en büyük futbol kulüplerinden Liverpool ile özdeşleşen ‘You’ll Never Walk Alone’ (Asla Yalnız Yürümeyeceksin) isimli marşa ait.

Tarihinde sayısız başarısı olan, sürüyle kupa kaldıran ama zaman zaman da düşüşler yaşayan Liverpool, bundan 6-7 sene öncesine kadar yine bir duraklama evresindeydi. Şimdi aşina olduğumuz Klopp önderliğindeki Salah’lı, Van Dijk’lı kadrodan önce de başarısız sezonlar hep oldu ama tribünler Liverpool’a ‘You’ll Never Walk Alone’ demekten hiç vazgeçmedi, küsmedi.

Tabelada mağlubiyet yazsa da Anfield Road duvarlarında bu marş hep yankılandı.

Belki de kökleşmiş birlikteliğin sırrı budur. Belki de başarının anahtarı budur.

Yazının konusuna gelince…

Liverpool tribünlerinin kült hale gelen bestesinin adı, bu hafta sonu Ankara’da yapılacak CHP Kurultayı’nda Kılıçdaroğlu’na destek amacıyla asılan bir pankartta zuhur etti bir anda, ama bir farkla:

Yalnız’, ‘Yanlız’ olmuştu pankartta!

O tek harflik hata, belki de AK Parti’nin 21 yıllık iktidarının, CHP’nin 21 yıllık müzmin muhalefet serüveninin, 14 Mayıs’ın, 28 Mayıs’ın ve bu hafta sonu yapılacak kurultayın özeti aslında.

Bu kurultay, gösterişli olmak isterken tökezleyen, defolarını saklamak isterken daha büyük fireler veren, 100. yılını ‘kök salmak’ yerine ‘yaşlanmak’ olarak hissettiren CHP’nin acı bir özeti.

‘Yanlış’ politikalara tevessül eden, çizgisini geride bırakan, toplumun sağıyla helalleşirken sol seçmenin kalbini kıran CHP’nin acı bir özeti…

Bu hafta sonu kurultayda mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ‘değişim’ vaat eden CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel yarışacak.

Bezmişliğin, basiretsizliğin, yenilmişliğin, ‘küçük olsun benim olsun’ anlayışının; yarım bilinmezlikle mücadelesini izleyeceğiz. Burada yarım bilinmezlik tarafı Özgür Özel oluyor haliyle, zira grup başkanvekilliği ve parti genel başkanlığı ayrı şeyler takdir edersiniz ki. Diğer tarafın kim olduğunu belirtmeye gerek yok sanırım.

Bu hafta sonu Liverpool taraftarı, takımını malum marşla ‘yalnız’ bırakmazken,

CHP delegeleri, malum pankartın altında (bir ihtimal sosyal medyadaki tepkilerden sonra kaldırılabilir) yeni genel başkanını seçecek.

Liverpool, tarihi boyunca yaşadığı krizlerden başarıyla çıkmayı başardı, taraftarı ‘yalnız’ bırakmadı.

Bakalım CHP, yeni döneme marşta söylediği gibi kuvvetli bir inanç ve umutla mı yoksa kamuoyunun sırtını döndüğü ‘yanlız’ bir parti olarak mı girecek?

AL GÖZÜM SEYREYLE BASIN YASASINI

Gazetecilik; hakkıyla yapanın hayatın çarkları arasında zorlandığı, sıkıştığı; birilerine embedlenenlerin ise dert üstü murat üstü dolaştığı bir sektör haline geldi epeydir.

Araştıran, çaba sarf eden gazetecinin baskılandığı, hapse atıldığı bir dönemden geçiyoruz.

T24 yazarı Tolga Şardan da, bu durumun en taze ve en acı örneği oldu maalesef. Elbette ki Şardan da hapisten çıkacak, yazmaya devam edecek ancak geldiğimiz nokta kaygı verici.

Bizim bundan bir sene önce ‘Basında Sansür Yasası’ diye tepki gösterdiğimiz, birilerinin ise ‘yihuu basın kartı alacağız’ diye allayıp pulladığı düzenlemenin meyveleri ağaçtan düşmeye başladı kıymetli meslektaşlarım, hepimize hayırlı olsun.

Bundan böyle belediye bültenlerini köşeleştirir, basın toplantısındaki kahvaltılardan analiz yazısı yazarız hep birlikte.

Ama baştan hatırlatayım; tabakta domatesin peynire olan uzaklığına kızıp üslubunuzu sertleştirmeyin lütfen, ağzımızın tadı bozulmasın.

HABERLER