İlhami Yıldız
İlhami Yıldız
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün ardından…

Önceki gün 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde bundan altı yıl önceki kalkışmada hayatını kaybeden şehitlerimiz için birçok yerde camilerde Kur’an-ı Kerim okundu, ardından kentlerde anmalar gerçekleştirildi.

Hepsinin ruhu şad olsun…

Gazilerimize de Allah sağlık sıhhat versin.

Ama bu anmaları yaparken aklımdan 15 Temmuz ve sonrası yaşananlar film şeridi gibi geçti. Başta Bursa ve birçok kentte 15 Temmuz sonrası meydana çıkan birçok ismin daha sonra yapılan araştırmalarla FETÖ ile bağlantısı olduğu tespit edildi.

O isimler kentimiz özelinde hala hafızamda…

Hatta bazıları o günlerde eski ismi Şehreküstü Fomara Meydanı’nda elinde bayraklarla kürsüye çıkıp poz bile vermişlerdi.

Ama ne oldu?

Onların her biri yargı önünde hesap verdi.

Kimi etkin pişmanlık yasasından yararlandı.

Kimilerinin davası devam etti.

Kimileri yargıya çıkmadan yurtdışına kaçtı.

Kimileri de hala cezaevinde cezasını çekiyor.

Misal şimdi aklıma gelen bir başka soru, o günlerden kurtulup bugün itibarı ile uyuyan hücreler içinde bulunup da bu sene 15 Temmuz akşamında sokağa çıkıp anmalara katılanlar var mı diye düşünmeden edemiyorum.

Ardından da net yanıt veriyorum.

Kesinlikle katılmışlardır…

Utanmadan aramızda gezip fikri ve zikri bir olmayıp, içi başka, dışı başka olan insanlar geçmişte vardı, bugün de var, muhtemelen de yarın da olacak diye düşünüyorum.

İşte burada ne yapmalıyım sorusuna verilecek cevap gayet basit…

Bu tür organizasyonlardan uzak dur yeter…

Zaten bunu yaptın mı onlar yaşam alanı bulamadan kendiliğinden yok oluyor…

Bizden hatırlatması…

 

BÜYÜK CAMİLERE NE ZAMAN XRAY CİHAZLARI KONULACAK?

 

Bayramdan önce Konya’da yaşanan hain saldırı sonucu bir doktorumuz hayatını kaybetti. Biz de o günkü yazımızın ardından hastanelerde güvenlik önlemlerinin arttırılması gerektiğini köşemize taşıdık.

Ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ülke genelinde hastanelerde güvenlik önlemlerinin arttırılmasına yönelik süratli bir şekilde çalışma başlattı.

Bu çalışmayı sonuna kadar destekliyorum.

Ama benzer yazılarımızı daha önce çalıştığımız kurumlarda camiler için de yazmıştık. Seneler önce Ulucami’nin önünde geberen canlı bomba, yine önceki sene ölümden dönen bıçaklanan hoca aklımızda…

Allah korusun o canlı bomba ya etkisiz hale gelmeseydi, ne olurdu?

O zamanki önerimiz şuydu:

Şehrin muhtelif yerlerine yüz tarama termal kameralar yetiştirilsin suçluları hareket halinde iken tespit etsinler. Sonrasında ise en azından büyük camilerin girişine buna bahçe de dâhil XRAY cihazları konulmalı diye önerimizi ifade etmiştik.

Belki bunlar için Diyanet İşleri Başkanlığı’nda ödenek yok diyenler olacaktır.

O zaman geriye tek bir şey kalıyor.

Ülke genelinde her il kendi illerindeki büyük camiler için belirli aralıklarla Cuma günleri namaz çıkışında XRAY cihazları toplanması için cemaate başvurun.

Onlar sizlerin bu isteğine yanıt verir.

Ve istenilen bütçe de oluşur.

Bu arada söz yardımlardan açılmışken toplanan yardımlar belirli tutanaklarla cami içinde vatandaşların göreceği yere takılıyor.

Bu yeterli mi?

Hayır o zaman merkezi sistemden vaaz eden hoca, bir sonraki hafta ne kadar yardım toplandığını, bu toplanan yardımın nereye harcandığını şeffaf bir şekilde açıklarsa, cemaat daha mutlu olur kanaatindeyim.

Öneri bizden uygulamak yetkililerden…

HABERLER