Son yerel seçimlerde sandıktan istediği sonucu alamayan AK Parti, ilk defa ikinci parti oldu. Bir anlamda senelerdir kalesi olarak elinde bulunan belediyeleri ana muhalefet partisine teslim etti.
Ya da en basit ifade ile seçimi kaybetti.
Buraya kadar olan sonuç demokrasinin gereği….
Kendilerini yerel iktidara göre hazırlayan AK Parti bir anda damdan düşmüş gibi oldu. Kimileri bu süreci ANAP ve DYP dönemine benzetse de biz daha oraya gelmediğini düşünüyoruz.
Belki de AK Parti’nin gelişmesine katkı koyacak bu seçim sonuçlarını doğru şekilde yorumlamak istemeyenler var.
Fakat seçimlerden sonra ortaya çıkan diğer bir görüntü ise AK Parti teşkilatları ve tabanının öksüz ve yetim gibi durması.
Üzerlerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket etmeleri.
Kimsede heyecan kalmamış!
Sandıklaın açılması sonucunda oluşan başarısızlığı kimse üzerine almıyor. “Adaylar suçu teşkilat mensupları ve genel politikalara atarken teşkilat yöneticileri de bu adayları ben istemedim” diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyor.
Öte yandan bu süreç içinde en çok merak ettiğim konuların başında AK Parti’nin ülke genelinde ve Bursa yerelinde 31 Mart 2024 akşamında bugüne kadar geçen süre zarfında ne kadar üye kaydettiği veya istifa ettiği geliyor.
Aslında seçimden sonra beklenti şuydu:
Başarısız olan ilçe ve il başkanlarının gönüllü olarak istifa etmesi, etmiyorlarsa genel merkez tarafından görevden el çektirilmeseydi.
Şu ana kadar Bursa özelinde bu olmadı.
Olmayınca da tabanın beklentileri karşılanmamış oluyor. Bu durumda çok yakınen tanıdığım teşkilat mensupları içerisinde başarısızlık ödüllendiriliyor şeklinde konuşmalara şahitlik ettim.
Bunun yanı sıra Bursa’da bayramlaşmanın arife gününe alınması, ardından bazı milletvekillerinin Bursa’daki bayramlaşmaya gelmemesi de dikkatlerden kaçmadı.
Hatta Mustafa Varank ve Efkan Ala dışında da Bursa’dan seçilen ama Bursa dışında ikamet ediyor dedikleri milletvekili olması da kulaktan kulağa fazlası ile konuşuluyor.
Evet bu sefer AK Parti’de gerçekten bir mental yorgunluk var. Bu yorgunluğun giderilmesi için acilen müdahale edilmesi şart.
Kongre sürecinin uzaması, istifaların gerçekleşmemesi ister istemez tabanın beklentilerini karşılamıyor. Bir önceki seçimde sandığa gitmeyen AK Parti tabanının önümüzdeki seçimde beklentilerinin karşılanmaması halinde rotasını bir başka partiye çevirirse şaşırmak lazım.
Bir tarafta bu gerçekler yaşanırken diğer tarafta ise bayram öncesi emeklilerin maaşının ödenmemesi de tepkiyle karşılandı.
Bu bayram dedeler nineler torunlarına harçlık da veremediler, evlerine şeker de alamadılar.
Bunun dışında yurt dışına çıkış harcı fonunun anormal seviyelerde arttırlma arzusu da toplumda tepkilere neden oluyor.
Özellikle yurt dışı çıkış harcının güncelleme talebininin yanı sıra özel hastanelerin SUT fiyatlarının bir an önce güncellemesi isteği de haklı bir talep olarak ekonominin kurmaylarının karşısına gelecek.
Bakalım AK Parti bu süreçten nasıl çıkacak?
Takip etmeye devam…