Gündemde bir tarafta cumhurbaşkanlığı ve genel seçim hazırlıkları sıcaklığını korurken, diğer taraftan bir anda gündeme gelen başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği seçimlerin de önüne geçti.
Değişiklikteki hedef belli.
Bu yasama döneminde referanduma gerek kalmadan TBMM’den 2/3 çoğunluk ile çıkarabilmek.
İşte bu noktada AK Parti kurmayları anayasa değişikliği için harekete geçti.
Bu harekete geçişin sebebi Cumhur İttifakı ortaklarının 2/3 çoğunluğa ulaşamamaları. Bu konuda muhalefet partilerinin de desteğine ihtiyaç var.
Bu minvalde AK Parti kurmayları siyasi partileri kapı kapı dolaşıyor.
Dolaşırken uğradıkları siyasi partilerden biri de HDP…
Bu ziyaret şahsen benim içime sinmedi.
Birileri, evet, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre kurulan siyasi parti, diyebilir.
Olsun, onlara demeye devam etsin.
Ülkemizin güvenlik güçlerini şehit eden terör örgütü ile arasına mesafe koyamayan (sözde siyasi parti olarak) HDP ziyareti şahsen benim içime sinmedi.
Benim gibi birçok vatandaşın da içine sinmediğini düşünüyorum.
Eğer bu noktada ortak hareket tarzı benimsenecekse AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti bir araya gelmeyi becerebilmeli.
Yoksa seçmenin sandıkta tokadı farklı olur.
O tokat sonrası tüm dengeler değişir, bizden hatırlatması.
RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ
Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü.
Dile kolay 10 Kasım 1938’den bu yana 84 yıl geçti.
Ama onun ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ilelebet bağımsız kalacak.
Ve bu noktada her geçen gün de lider devlet olma yolunda çalışmalarını sürdürüyor ve büyük hızla yoluna devam ediyor.
Bizler de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anıyor, ruhu şad olsun diyoruz.
KELİMELERİN BOĞAZIMIZA DÜĞÜMLENDİĞİ AN
Maalesef zaman zaman böyle de ölüm mü olur, dediğimiz anlar oluyor.
İşte o ölümlerden birini, daha doğrusunu dokuzunu önceki gün Bursa’da yaşadık.
Bir aileden yedi, diğer aileden- amca çocuklarından da misafirliğe gelen 2 kişi, toplamda 9 can pisipisine diyebileceğimiz şekilde hayatlarını kaybettiler.
Bazen yaşadığınız coğrafya, bazen yaşadığınız ekonomik durum, bazen hepsi de kaderiniz olabiliyor.
İşte son ölümler bu tarife tıpa tıp uyuyor.
Suriye’deki iç savaştan kaçarak Bursa’ya sığınan ailenin birçok ferdi soba zehirlenmesinden hayatını kaybetti.
Kelimelerin yetersiz kaldığı bir durum.
Suriye’den savaştan kaç, Bursa’da zehirlenerek öl!
Kader…
Ama buna kader deyip, köşeye çekilmemek gerekiyor.
Böyle bir durumda diyecek tek bir şey var.
Rabbim kimseyi evlatları ile sınamasın, ailelere ve yakınlarına da sabır versin.
Bu ölümlerden sonra, uyarmak gerekiyor…
Özellikle bu sene daha fazla uyarmak gerekiyor.
Bunun sebebi net.
Enerji maliyetlerindeki artıştan dolayı birçok aile doğalgaz yerine evinin bir odasına soba kurup orada ısınmaya çalışıyor.
Hal böyle olunca olası kömür zehirlenmelerine karşı bir kez daha uyarmak gerekiyor.
Siz siz olun.
Kömür yakarken çok dikkatli olun.
Mümkünse geceleri olası zehirlenmeye karşı havalandırma için bir pencerenizi az da olsa açık bırakın…