Bu kentin çimentosu ne, deseler düşünmeden Bursaspor diye yanıt veririm.
Bundan daha birkaç yıl öncesine kadar pazartesi günleri Kapalıçarşı’da esnafın muhabbet konusu hafta sonu Bursaspor’un oynadığı maçlardı.
Herkesin ağzında Bursaspor yer alırdı.
Sonrası malum.
Sportif anlamda başarısızlık, ardından kötü yönetim sonrasında miadını doldurmuş futbolcuların Bursaspor’dan emeklilik ikramiyelerini alması sonucu gelinen nokta…
Önce TFF 1. Lig, ardından 2. Lig, bir de üstüne 2 sene FIFA’dan transfer yasağı.
Ortada sportif başarısızlık var,
Üstüne üstlük onlarca futbolcu satışı geliri var.
Sonrasında ise dünya kadar borç.
Eski yönetici ve başkanların alacaklarında bayağı sıfırlar mevcut.
Bundan sonra geride iki seçenek var.
Ya Bursaspor’un kapısına kilit vuracaksınız.
Ya da Bursaspor’u ayağa kaldıracaksınız.
İlk tercih olmayacağı için doğrusu ikinci tercihin üstünde kafa yormak.
Neler yapılabilir?
Neler yapmalıyız?
Koskoca şehir, 4 milyona yaklaşan nüfus.
Her birey 1 dolar verse yılda 48 milyon dolar yapar.
Bu rakam Bursaspor’u düzlüğe fazlasıyla çıkarır.
Ama çıktıktan sonra tekrar eski günlerine, borç batağına dönecekse o zaman taşın altına elimizi sokmaya gerek var mı?
İşte asıl soru bu…
Bursaspor düzlüğe çıkarsa asıl ondan sonrası için planlama yapılmalı.
Misal, bu takıma uzun bir süre yabancı oyuncu alınmamalı.
Uzun bir süre menajerlerle ilişkiler sınırlı olmalı.
Altyapıdaki oyuncularla Bursaspor sevgisi, önce kulübüm içerikli seminerler düzenlenmeli.
Ailelerden çocuklarına Bursaspor’a para kazandırmadan bir başka yere gidilmeyeceğinin anlatılmasına yönelik uygulamalar yapılmalı.
Ve en önemlisi en kısa zamanda şirketleşmeye gidilmeli.
Bu şirketin yöneticileri de borçlardan silsile yolu ile sorumlu olmalı.
Bursaspor’a kalıcı gelir getirecek, satılmamak şerhi ile şehrin dört çıkışında yeni petrol istasyonları ruhsatı verilmeli.
Buralar da özel komisyon tarafından işletilmeli.
Buradan elde edilecek gelir, sportif giderler haricinde kullanılmamalı.
Öte yandan, gerekirse din görevlileri ile ortaklaşa hareket edilip, bu kentin takımına sahip çıkılması ile ilgili çalışmalar yapılmalı.
Bunun dışında bu kentin 20 milletvekili, 18 Belediye Başkanı, önceki dönem bakanları ve belediye başkanları, milletvekilleri birer maaşlarını Bursaspor’a bırakarak bir kampanyanın öncülüğünü başlatmalı.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.
Damlaya damlaya Bursaspor’u bir şekilde düzlüğe çıkarmak mümkün.
Ama ondan sonrası daha da önemli.
Mühim olan onun farkına varabilmek.
Yoksa sonumuz Gaziantep gibi, Mersin, Karabük gibi olur.
Çocuklarımıza, torunlarımıza bu kentte bir zamanlar Bursaspor vardı dememek için, bugünden tezi yok tüm Bursa kenetlenmeli…
Yoksa yarın geç olacak.
Bizden hatırlatması…