İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, perşembe günü medyada konuğumuz oldu.
Son seçimlerde emanet verdiği koltuğu alan Erdem’ın, uzun yıllardır odanın gençlik kollarından başlayan bir var.
Son seçimlerde de bu geçmişi başkanlıkla taçlandırdı.
Yüreği Bursa için atan bir akademik oda başkanı.
Bursa ile dertlenen bir oda başkanı olarak Bursa’nın sorunlarını masaya yatırmışlar.
9 ana başlık konusu belirleyen İMO Bursa Şubesi bir anlamda Bursa’nın MR’nı çekmiş.
Şimdi sırada MR’ın raporunu yazmak var…
İşte bu yazma işlemini yakın bir tarihte kamuoyu ile paylaşacaklar.
Ulaşım, tarih ve kentsel dönüşüm konusunu da bir sempozyum haline getirmeyi planlıyorlar.
Hedef sorunları tespit, çözüm ve odanın önerilerini bir kitapçık haline getirmek…
Erdem bu çalışmaları “Biz 2050 yılında birilerinin hayal ettiği Bursa’yı değil, evlatlarımıza bize teşekkür edecekleri bir Bursa’yı nasıl bırakırız? Bunun tartışmasını yapmamız gerekiyor.” sözleriyle özetledi.
Gelelim sohbetten diğer satır başlarına…
“Depreme dayanıksız bazı binaların yıkılmasına gerek olmayabilir, belki de kuvvetlendirmek yetecek” demesi önemli…
Yine bir başka önerisi de Bursa’nın bina stoğunun çıkartılması. Konuyla ilgili olarak Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile görüşmüş. Protokol için bir noktaya gelinmiş…
Gerçekleşmesi durumunda Bursa’nın bir anlamda mevcut konut stoğunun durumu çıkmış olacak.
İşin maddi durumu çözülürse protokolde tamamlanmış olacak…
Özellikle gündemde olan kentsel dönüşüm ile ilgili olarak da “bir standart belirlenmeli” diyor.
Bu noktada “emsal artış oranı yüzde 30 olmalı, mal sahipleri de metrekaresinden yüzde 30 feragat etmeli, aynı büyüklükte ev isteniyorsa mal sahibi bir rakam ödemeli.” görüşünü savunuyor.
Altıparmak ve Çarşamba Bölgesi ile kentsel dönüşüm noktasında “bu planlama yapılırken unutulan tarihi mirası da göz ardı etmemek gerekir.” şeklinde görüşlerini paylaştı.
Kentsel dönüşümün de mahalle bazlı yapılması gerektiğini düşünüyor.
Bursa’da 50 yıl sonra bile kentsel dönüşümün konuşulacağını altını çizen Erdem, “Ne kadar disipline edersek edelim, binaların bir ömrü var. Nihayetinde bizim çocuklarımıza bıraktığımız miraslarımız, konutlarımız 50-60 yıl sonra çocuklarımıza kalacak. Bunlar da oturup kentsel dönüşümle ilgili konuşacaklar.” diyor.
Türkoğlu: Altıparmak’ta kentsel dönüşüm küçültme modeli olmalı
Perşembe sabahı günün ilk saatlerinde Şehir Plancısı Enes Türkoğlu ile sohbetimizde Çarşamba ve Altıparmak konusunda kentsel dönüşüm nasıl olmalı diye düşüncelerini sordum.
O da farklı bir şekilde öneride bulundu:
İşte Türkoğlu’nun önerisi:
“Çarşamba ve Altıparmak’ta bulunan ömrünü tamamlamış binaların dönüşüm işi rezerv alan oluşturmakla çözülemez. O kadar büyük bir alana ve hak sahibine rezerv alan yapmak hiçbir Devletin ve belediyenin bütçesinin kaldıracağı iş değil. Bu sistem kısa vadede çözüm değildir.
Bir diğer sistem ise hak sahiplerinden bir miktar para almakla veya hak sahiplerini borçlandırmakla da bu iş olmaz. Bölgenin gelir düzeyi belli. Parası olmayan kişiden neyi alıp nasıl borçlandıracaksınız?
Emsal artırma modeli ise mümkün değildir.
Emsal artırarak bir dairenin yerine iki daire yapmak şehir planlama yönünden şehrin kalbine hançer vurmak gibi olur.
Bu bölge sağlam binalara ve yeni bir yaşam alanına çevrilmek isteniyor ise tek bir çözümü ve modeli vardır.
Bunun adı ‘küçültme modeli’dir.
Bu modelde 2+1 dairesi olana 1+1, 3+1 dairesi olan hak sahiplerine ise 2+1 daire verilme modelidir.
İş yeri olan hak sahiplerine ise mevcut iş yerinin yüzde 40’ı kadar m2 iş yeri verilmesidir.
Bursa Büyükşehir Belediyesinin kentsel dönüşüm kararı ile 0,50 emsal artışı zaten var. Küçültme modeli ile beraber uygulanır ise kimseler mağdur edilmeden hem şehir rahat eder hem de bölge halkı…”
Kısaca olay olgunlaştıkça düşünceler de oraya çıkıyor.
Bu model Gemlik’ te de uygulanabilir diye düşünüyorum…