Yaklaşan genel seçimler öncesi dikkat çeken iki husus var; bir tarafta altılı masa toplanıyor, dağılıyor…
Adayımız bir sonraki toplantıda açıklanacak diyor.
Ama somut bir şey yok.
Muhtemelen, hazır toplandık biraz sohbet edelim diyorlar.
Sohbete başlayınca, muhtemelen anılarından ve eskilerden sohbet ediyorlardır.
Kimi nasıl başbakanlık yaptığını anlatıyordur.
Kimi nasıl AB’de baş müzakerecilik yaptığını…
Kimi AK Parti’nin kurucusu olduğunu, tüzüğü nasıl hazırladıklarını…
Kimi de Sivas’ta belediye başkanlığındaki hatıralarını…
Kimi de Afyon’dan ABD’ye uzanan hatıralarını…
Biri de hayaller ve gerçekler deyip Cumhurbaşkanı olabilme adına gördüğü rüyaları, ardından,
Senelerdir ana muhalefet olarak nasıl kaldığını…
Bu masa ve etrafında gerçekleşenler.
Aktörleri belli…
Bir de bu masanın görünmeyen aktörü var.
Onu da daha sonra kaleme alacağız.
Bir de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ziyaretleri var…
Önce kutsal topraklara ziyarete gitti.
Sonrasında ise Büyükşehir ve Anadolu ziyaretlerine başladı…
Ama bu ziyaretlere baktığımızda ziyaretin sebebini anlamak için biraz geriye gitmek lazım.
Önce mahkemenin kendisi hakkında verdiği karar…
Ama yargı aşaması devam ediyor.
Olası bir durumda İmamoğlu, Erdoğan olabilir miyim diyor?
Hatırlatmakta fayda var: Cumhurbaşkanı Erdoğan okuduğu bir şiir yüzünden, geçmişte yargılandıktan sonra hapse girmiş, tahliyesinin ardından adım adım Anadolu’yu gezmiş, ardından AK Parti’yi kurmuştu.
Sonrasında ise ilk seçimlerde iktidar olmuştu…
Şimdi acaba ben de Erdoğan’ın yolundan gidersem onun gibi olur muyum diyen bir İmamoğlu portresi ile karşı karşıyayız.
İlleri geziyor, nokta mitingler yapıyor, mazlum rolünü oynamaya çalışıyor…
Bu arada ziyaretleri yaparken kendi bütçesinden mi yoksa İBB. bütçesinden mi gerçekleştiriyor?
Bunun da ayrıca İmamoğlu tarafından açıklanması gerekiyor.
Ama İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözden kaçırdığı veya unuttuğu nokta şu:
Yargı süreci henüz bitmedi…
İstinafı var, Yargıtay süreci var…
Ama o çalışmalarını siyasi yasak alacak, İBB. koltuğuna veda edecek gibi devam ettiriyor.
Adım adım Bursa’yı da dolaştı.
Akşamında da yemekte buluştu…
Muhtemelen bir sonraki adımda ya CHP’nin başına geçmek isteyecek ya da kendisine bir parti kurup yoluna devam edecek?
Bu prim yapar mı?
Onu zaman gösterecek.
Ama bugünden gördüğümüz İmamoğlu’nun altılı masadan rol çaldığı…
Bakalım bundan sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile nasıl bir karar mekanizması işletecek?
Onu da zaman gösterecek…
Bekleyip, takip edelim…
HASANOĞLU’NA HALKLAR DOSTLUĞU NİŞANI
Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Cem Kürşat Hasanoğlu, 10 parmağında 10 marifet olan bir isim.
Kendisi yüksek inşaat mühendisi, ana dili gibi Fransızca, Arapça, İngilizce biliyor.
Keza kendisi şimdi farklı bir dalda doktora yapıyor.
Çanakkale Boğazını yüzerek geçen bir isim…
Annesinin kökleri Doğu Türkistan’a, merhum babasının kökleri Batı Trakya’ya…
Kendisi siyasete girdikten sonra Osmangazi Belediye Başkanlığı’nda önemli bir misyon üstlendi.
Başkan Mustafa Dündar’ın da tensipleri ile Türk Dünyası ile köprü vazifesi üstlendi.
Nerede bir Türk’ün ihtiyacı varsa Hasanoğlu yetişmeye çalışıyor.
Türk Dünyası ile Osmangazi Belediyesi arasında köprü kuran Hasanoğlu’nu ayrıca bizler de tebrik ediyoruz.
Onun çalışmaları Özbekistan’da dikkat çekti…
Özbekistan Bakanlar Kurulu kararıyla Özbekistan Bursa Fahri Konsolosu Ali Baklan’ın da katıldığı törende Özbekistan İstanbul Başkonsolosu Amirsaid Agzamhodcaev tarafından kendisine “halklar dostluğu nişanı” verildi.
Bizler de kendisini ayrıca tebrik ediyoruz…