Özellikle son yıllarda çevresel felaketleri gerek ülkemiz gerekse dünyamız fazlasıyla yaşıyor.
Önce seller, ardından artan sıcaklıklar ve sonrasında çıkan yangınlar.
Sonrasında kuraklık felaketi…
Sırala sıralayabilirsen.
Arkası kesilecek gibi değil…
Bu saydıklarımızın ortak özelliği yaşadığımız dünyaya ve çevremize zarar vermesi.
Bunların kimi sabotaj…
Kimi de vahşi kapitalizmin teknoloji siluetine dönüp sözde insanlık adına yapmış olduğu hizmetler…
Bu durumda aslında yapılanları görünce insanoğlunun hepimiz çevreciyiz diye bağırması gerekiyor.
Amma velakin o bağırmaların birçoğu da içinden olduğu için kalp gözü açık olanlar sadece duyabiliyor…
O da çoğumuzda yok…
Buna rağmen;
Yüksek sesle kısmen bağıranlar var, olmasına var ama…
O kadar…
Onların da ne olduğu belli değil.
Bu kadar yaşanılan çevre felaketinde insanoğlu olarak bizim sorumluluklarımız oldukça fazla. İşte o sorumlulukların ilk basamağında ise karbon ayak izi yer alıyor.
Son yıllarda adını fazlasıyla duymaya başladık karbon ayak izinin…
Karbon ayak izi de ne sorusuna vereceğimiz yanıt;
Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür.
Ya da diğer bir deyişle; kişinin küresel ısınmadaki kişisel payının bir ölçüsüdür. En kısa ifade ile “çevresel günahımız”dır.
Belki de kuralığın yağmayan yağışların ilk sebeplerinden biri…
Şu anki mevcut durumda,
Türkiye’nin kişi başına ürettiği CO2 miktarı: 3,14, ABD 20,4, UK 9,8, Almanya 9,8, Yunanistan 8,7 tondur.
Resmi olarak kentimizde ölçülmese de Bursa’da daha fazladır.
Hatırlatmakta fayda var: Geçmişte bu aylarda her yerde kent merkezi de dahil olmak üzere yarım metreyi aşan kar vardı.
Bırakın şimdi karı.
Yağmur bile yok denecek kadar az…
Hal böyle olunca yaşanacak kentimizi de ülkemizi de yaşanamaz duruma getirdik bile…
Belki de teknolojinin nimetlerini kullanırken, hayatı zehir etmeye başladık.
Bundan, daha kötüsü olmaması ya da diğer bir ifade ile karbon ayak izi miktarını azaltmaz isek ne mi olur?
Bugünleri mumla ararız…
Dünya küresel ısınmayla yaşanamaz hale gelir.
Bugünleri aramama adına fazla teferruata girmeden bunu azaltmak mümkün.
Bunu yapmak için de ekstra bir şey yapmaya gerek yok.
Normal olarak sanayici filtresini kullansa, araç sahibi egzozuna dikkat etse, elektrikli ve toplu taşıma araçlarını kullanmayı arttırırsak bugünden daha az karbon ayak izi üretilir.
Keşke yollar müsait olsa da bisiklet veya yürüyüş önceliğimiz olsa ve bunun gibi yapmamız gerekenleri günlük yaşamımızda yapsak, her şey güllük gülistanlık olmasa bile bundan daha iyi olacak.
Bunları yapmaz isek ne mi olur?
Allah korusun! Bu dünyayı hor kullanırsak kendi kıyametimizi önceden koparmış oluyoruz.
Bizden uyarması!..