AK Parti’nin son bir yıldır uyguladığı ekonomi politikalarında dikkat çeken detay daha az ithalat daha çok ihracat.
Bu minvalde bakınca ihracatta 300 milyar dolar sınırı zorlanacağa benziyor. Amma velakin ithalat ihracattan fazla.
Bu ithalat kalemlerinde ihracatın ithalatı karşılamadığı kalemlerin başında spor ekonomisi geliyor. Onun da en başında futbol, ardından basketbol…
Sonra diğer branşlar…
Gündemde futbol her zaman en ön sırada…
Orada da ithal kalemi oldukça fazla.
İhracat kalemi sınırlı.
Teknik adam ihracatımız yok denecek kadar az.
Bugün Brezilya’da alt yapısını almış binlerce futbolcu dünyanın bir çok ülkesinde futbol oynuyor. Ülkelerine de ciddi bir miktarda da döviz götürüyorlar.
Ama ne yazık ki bizde de bu minvalde sporcu ve teknik adama beklentilerin çok üstünde rakam ödeyenlerin başında dört büyük diye nitelendirdiğimiz takımlar geliyor.
Bugüne kadar birçok futbolcu ve teknik adamla sözleşmeleri sona ermeden feshedilen kontratlar karşılığı milyarlarca dolar tazminat ödenmiştir.
Bu bilinçsiz transferlerden dolayı da bir çok kulübün transfer tahtası kapanmıştır.
Malum, bu tür olaylardan Bursaspor, Eskişehirspor, Mersin İdmanyurdu, Akhisarspor irtifa kaybetmiştir.
Düştükçe düşmüştür…
Allahtan kentimizin takımı Bursaspor toparlanma sürecine girdi de…
Sadece bu kadar mı?
Gaziantepspor, Erzurumspor, Erciyesspor, Malatyaspor gibi kulüpler amatör kümedeler şu an. Yerine ise aynı isimle yanına ‘futbol kulübü’ ibaresi veya ‘yeni’ sıfatı ilave edilen kulüpler kurulmuş durumda.
Yine son yıllarda transfere çok ciddi para harcayan kulüplerden biri de Fenerbahçe… Bu sene kulübün başına Jose Mourinho‘yı getiren Fenerbahçe şu ana kadar sportif başarıyı yakalayamadı…
Yakalaması da oldukça zor.
Son olarak da Avrupa Kupası maçında rakibine yenildi.
Bu arada hatırlatalım Mourinho’ya ödenen ücret çıkan haberlere göre yıllık 13 milyon dolar… Muhtemelen diğer masraflarla beraber bu rakam 15 milyon dolara ulaşıyordur.
Sözleşmeyi feshetsen 30 milyon dolar tazminattan bahsediliyor.
Şimdi ister istemez sormak lazım: Geçen yıl İsmail Kartal ile şampiyonluğu burun farkıyla kaybeden Avrupa’da en az Mourinho kadar başarılı olan Kartal’ın suçu neydi?
Takımını sevmek mi?
Yoksa sadece 1 milyon dolar gibi düşük bir rakam almak mı?
İşte bu tür savurganlıklara son vermek gerekiyor!…
Öte yandan yine 1.Lig’de de yabancı oyuncu oynatılmasına da karşıyım. Takım küme düşerse sporcular bir alt ligde oynayamıyor.
O zaman ne oluyor?
Tazminatını ödüyorsun.
Ya da kulübün transfer tahtası kapanıyor.
Kapanmasa bile dünya kadar döviz yurtdışına gidiyor…
Böyle olmamalı. Gerekli önlemler alınmalı…
Bunu da yapacak olan karar vericiler.
Biz buradan önerimizi yaptık…
Gerisi onların işi…