İlhami Yıldız
İlhami Yıldız
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Özel hastanelerdeki şiddet, Sağlık Uygulama Tebliği ve Bakan Koca’ya bir soru…

Son zamanlarda sağlıkçılara yönelik şiddet vakalarında artış yaşanıyor. Bu şiddeti kim yaparsa yapsın tasvip edilecek durum değil.

Bu şiddetin azalmasında neler yapılması gerektiği konusunda muhakkak çalışmalar yapılıyordur.

Ama aslolan şiddetin hangi sebepten kaynaklandığı.

Bu şiddetin nedenleri arasında acaba özel hastanelerin etkisi var mı?

Birileri bu ne perhiz ne lahana turşusu diyebilir.

İşte bu noktada diyeceğimiz odur ki, özel hastanelerin almış olduğu fiyat farkı.

Kanuna göre özel hastaneler en fazla yüzde 200 fiyat farkı alabiliyor.

Kâğıt üzerinde en fazla yüzde 200…

Ama gerçekte bu rakam yüzde 700 ve yüzde 1000 civarında.

Ben bunun doğruluğunu ve yanlışlığını tartışmayacağım.

Ama bazı vatandaşlar bu fiyat farklarını duyup da hınçlarını kamudaki sağlık çalışanlarından alırlar mı diye düşünmeden edemiyorum.

Bu işin ön tarafı.

Arka tarafında ise;

SUT fiyatlarının enflasyonist ortama göre güncellenmediği.

Birçok fiyat hizmetin sürdürülebilir olmasından uzak. Böyle olunca hem vatandaş şikayetçi hem de kamu hastaneleri şikayetçi oluyor.

Şimdi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya sormak lazım.

Sizin mütevelli heyetinde bulunduğunuz uzun yıllar görev yaptığınız hastanelerde teşhis ve tedavi fiyatları SUT’un belirlediği tarifeler üzerinden mi alınıyor?

Yoksa farklı fiyat mı uygulanıyor…

Bizim temennimiz odur ki herkesin tatmin olacağı ortak noktanın bulunması…

KAMUYA İŞ YAPAN MÜTEAHHİTLERDEN İKİ ÖNERİ


Özellikle kamuya iş yapan müteahhitlerin yaşadıklarını daha önce bu köşeden kaleme almıştık.

Yazdığımız yazının ardından fiyat farkı ile çalışma yapılmış kısmen rahatlama olmuştu.

O kararname ile işe başlamayan veya iş bitirme seviyesi belli rakama ulaşmamış firmalara da fesih hakkı verilmişti. İşte bu hakkı kullanan firmalar bugünlerde karar kara düşünmeye başlamış durumda.

Bunun nedeni de daha önceden biten alacakları ilgili kamu tarafından ödenmediği için onlar işten kar etmediğimiz gibi her gün daha çok zarar ediyoruz demeye başladılar.

Bizler de bu ödenmeme sebepleri arasında acaba iptal edilen işlerin etkisi var mı diye düşünmeden edemiyoruz. Durum böyle devam ederse kamuya iş yapacak yüklenici firma kalmayacak.

Onlar bu konu ile ilgili olarak birkaç çözüm önerisi sunuyorlar:

Bu noktada çözüm önerilerinden ilki malzemeye endeksli fiyat ihale sürecindeki fiyatların baz alarak ihalenin bitiş sürecine kadar geçen sürede fiyatlara yansıtılması.

Böyle bir sistemin gelmesi durumunda yüklenici firmaların iş yapma olanağı artar diye düşünüyorum.

Bir başka önerisi ise malzemenin ihaleyi yapan kamu kurumu tarafından alınması işçiliğin sadece ihale edilmesi.

Bu öneri de kayda değer…

Biz elçiye zeval olmaz mantığı ile bu köşeden yazmış olalım.

Bakalım bu öneriye yetkililer ne diyecek bekleyip görelim.

HABERLER