İlhami Yıldız
İlhami Yıldız
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Sağlık sektörü, yalın yönetim ve hakkı teslim edilen kocakarı ilaçları ile yöntemleri…

Cuma sabahı Bursa’da özel bir hastanenin gerçekleştirdiği bir çalıştay vardı.

Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen bu konuda fazlasıyla kafa yoruyor. Yalın yönetimin  kamu ve özelde uygulanması için özel gayreti bulunuyor.

Bu gerçekleşen; Çalıştayın konusu fonksiyonel tıp ve yalın yönetim idi. Son yıllarda yalın yönetimle ilgili pek çok çalışma yapılıyor.

Hedef gayet basit…

Minimum maliyet, maksimum fayda.

İşte asıl merak noktası bu: Sağlık sektöründe de yalın yönetim uygulanabilir mi?

Bunu uygularken hastanın sağlığına olumsuz bir etki olur mu?

Hızlı radyolojik teşhis yöntemlerini kullanayım derken insan hayatına mal olacak gözden kaçan hatalar olur mu?

Asıl bunların enine boyuna tartışılması gerekiyor.

***

Ama yalın yönetimden bahsedebilmek için önce birkaç sorunun net olarak cevaplanması gerekir.

Onlardan ilki özel sektörün hastaya müşteri olarak bakılmaması gerekliği.

Şu an geçerli kanı ne?

Özel hastaneye sağlam giren hasta çıkar, devlet hastanesine hasta giren iyileşerek çıkar…

İlk olarak buradan başlanması gerekir diye düşünenlerdenim.

Hasta açısından bu kanı ne demek diye sorsalar gereksiz tahlillerden  ve görüntülemelerden kaçmak demek.

Diğer bir kanı ise özellikle özel hastanelerde muayene olan hastaların hangi tahlil, görüntüleme ve ameliyat için ne kadar ödeyeceğini en yalın şekilde herkesin görebileceği şekilde duyurulmasıdır.

Yine doktorların malpraktis davalarını düşünmeden çalışmaya devam edebilmeli.

Ve en önemlisi özel sektörün ne kadar hastaya bakarsan o kadar ücret alırsın mantığından uzaklaşması şart.

Bugün özel hastaneleri değerlendirecek olursak, aynı hastanede aynı branşta iki doktorun ücretleri bile farklı.

Nerede kaldı yalın yönetim….

***

Yine diğer bir konu ise fonksiyonel tıp idi:

Fonksiyonel tıbbın hedefi hastalığın köküne inmek bütüncül tıp yaklaşımı.

Hani son yıllarda fazlasıyla duyduğumuz o bitkisel  kapsüller veya halk arasındaki ifade ile kocakarı ilaçlarına hakkının teslim edilmesi diyebiliriz.

Belki de bu hak verme olayının perde arkasında SGK’nın ilaçlar için belirlediği düşük kur politikası var.

Özellikle ilaç firmaları da farklı çıkış noktası bulma adına fonksiyonel tıbbın ipine sarılmış durumdalar.

Ama gerçek olan şu:

O gıda takviyelerinin SGK ödeme listesinde olmadığı.

 

 

 

 

HABERLER