Geçen haftalar içerisinde tasarruf tedbirleri paketi kapsamında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bazı açıklamalarda bulundu.
Ardından açıklamaların devam edeceğini ifade etmişti. Kamuda yapılması gereken tedbirlerin en başında neler geleceği konusunda biraz da empati yapalım dedim.
İşte bu noktada geçmişte yıllar önce yapılan bir uygulamaya kadar gittim. Yıllar önce hastanelerde acemi birliğini tamamlayan askerlerin çalıştığını biliyorum.
Yine benzer bir şekilde “Mehmetçik Öğretmenler” bir çok okulda derse giriyordu.
Şimdi yine benzer bir uygulama yapılabilir.
Özellikle temel eğitimini alan askerlerin belirli planlamayla mesleklerine uygun bir şekilde ihtiyaç dahilinde kamu kurumlarında görevlendirmeler yapılarak çalışan sayısında ciddi bir oranda tasarruf sağlanabilir.
Keza yine MEB ile ortak hareket ederek dönemsel olarak öğretmenler okullarda görevlendirilebilir.
Buradaki en önemli detay öğretmenlerin görev sürelerinin dönem başlangıcı ve sonuna göre ayarlanması.
Yarı tatilin de göz ardı edilmemesi.
Keza bunlarla beraber; şu an köyler dışında bir fonksiyonu kalmayan muhtarlıkların kapatılması da gündeme gelmeliydi.
Bugün itibarı geçmişte muhtarlık makamının yapmış olduğu bir çok iş bugüne-devlet üzerinden yapılıyor.
Mahallelerde muhtarlıklara ihtiyaç yok desek abartmış olmayız…
Hatta köylerde bile muhtarlıklar kaldırılabilir. Bugün imamı olmayan köy sayısı yok denecek kadar az…
O zaman okul olan köylerde öğretmenler, olmayan köylerde ise bu görevin imamlar tarafından yapılması daha uygun olur.
Onların yapacakları da köye gelen resmi evrakları almaktan ve ulaştırmaktan ibaret olmalı.
Bu sayede ciddi bir tasarruf yapılabilir.
Diğer yapılacak tasarruf ise kamunun elindeki lojmanların çıkartılması, buradan elde edilecek gelirlerin de kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılması, afet konutu yapılması.
Bu da ileride karşılaşılacak olası bir soruna önceden tedbir almak şeklinde yorumlanabilir…Bunu yanı sıra makam araçlarının da sınırlandırılması gerekiyor.
Bu rakamın da sınırlı tutulması kullanılmayan araçların da satışa çıkarılması şart…
Ve en önemlisi kamuya iş yapan müteahhitlerle ilgili olacak bir düzenleme. Hiç başlanmamış işlerin karşılıklı mutabakat ile fesih edilmesi ile önemli bir tasarruf elde edilebilir.
Bu sayede hem yüklenici hem de devlet zarar etmemiş olur…
Bir de bunlara paralel olarak özellikle ciddi bir döviz çıkışı sağlanan sektörlerden biri de sportif faaliyetler.
Bugün birçok başta futbol olmak üzere spor kulüpleri yanlış transfer politikalarından dolayı milyonlarca doları çöpe atıyor. İşte bu noktada yabancı sporcu transferinde çifte kısıtlama getirilmesi şart.
Hem yaş sınırı getirilmeli hem de ödenecek rakam sınırı…
Bu sayede önemli bir miktarda dövizin yurtdışına çıkması engellenmiş olur.
Öneri bizden değerlendirmek yetkililerden…