Gerçek olan şu: Her geçen gün satın alma gücümüzün eksildiği…
Bunun en basit ifadesi ise enflasyon oluyor. AK Parti’nin senelerdir enflasyonla mücadelesini takdir ediyorduk, ta ki pandemiye kadar.
Özellikle son iki üç yıldır ekonominin başındaki isimlere duyulmayan güven, piyasaları olumsuz etkiledi.
Yine faiz konusundaki inat önce döviz fiyatlarını körükledi, ardından enflasyonu uyandırdı.
Enflasyonun 3 haneli rakamlara ulaşmasına ramak kaldı.
Bir tarafta bu veriler, diğer tarafta ise bu verilere karşı yaşam mücadelesini sürdürmeye çalışan emekçi ve emekli sınıfı.
Onların yaşam mücadelesi daha farklı.
Gerçi yılbaşından itibaren asgari ücretteki maaş artış oranı yüzde 53 olunca umutlanmıştık.
O umutlarımız ocak ayı çıkmadan yok oldu.
Alınan zamlar enflasyon canavarı karşısında buharlaşıp, yok oldu gitti…
Ülkemizde her şeye zam geliyor, iki şeye enflasyonun altında zam geliyor; onlardan biri emekli maaşı ve asgari ücret, diğeri de marketlerdeki alışveriş poşeti.
Hatta alışveriş poşetine hiç zam gelmiyor.
Onun nedeni de belli, vatandaşın artık markete gidecek gücü kalmadı…
Poşete gerek kalmadığı için zam da yok.
Diğeri de emekli ve emekçinin maaşı.
Bugün birçok emekli asgari ücretin de altında maaş alıyor.
Bu daha vahim…
Bundan daha vahimi de asgari ücretin ülke genelinde kabul edilebilir tüm iş kollarına ve tüm çalışanlara uygulanan ücret türüne dönüşmesi.
Son asgari ücret zammından sonra SGK verilerine göre çalışanların yüzde 50’den fazlası asgari ücretle çalışıyor.
Bu oran 2003 yılında yüzde 9, 2017 yılında yüzde 22, 2020 yılında yüzde 40, şimdilerde ise yüzde 50’nin üzerinde…
Peki, Avrupa’da durum nasıl?
Toplam çalışan sayısında asgari ücretle çalışanların oranı Belçika’da yüzde 0,4, İspanya’da yüzde 1, Hollanda’da yüzde 3, Birleşik Krallık’ta yüzde 5, Yunanistan’da yüzde 7, Fransa’da yüzde 8,4, Bulgaristan’da yüzde 8,8, Polonya’da yüzde 11,7, Romanya’da yüzde 15,7, Slovenya’da yüzde 19,1…
Bir de alınan asgari ücreti satın alma gücü paritesi ile değerlendirdiğimizde ortaya daha vahim bir durum çıkıyor.
Zaten aslolan bir ülkede asgari ücretin belirleyici bir ücret olması değil. Asgari ücretli çalışan sayısının normal çalışan sayısına oranına göre düşük oranlarda olması.
Bu oran ne kadar düşük çıkarsa o zaman halkın satın alma gücü ve refah seviyesi yükselmiş olur.
Yoksa bunun sonunda ortaya tek şey çıkar:
Fakirlik ve hayat pahalılığı karşısında ezilen halk…
AKTAŞ’A GEÇMİŞ OLSUN
Ramazan ayında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yoğun programı dikkatlerden kaçmıyor. Gerek yurtdışında, gerekse yurtiçindeki iftar, sahur programları sonrasında vücudu yorgun düştü.
Önceki gün Bursa Şehir Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Özellikle son Yunanistan ve Bulgaristan programlarında oldukça yoruldu. O tarihte bölgenin oldukça soğuk olması, yine Türkiye sınıra girişte, gece 70 km’lik mesafede tekerleklerin patlaması sonucu da 1 saat 15 dakikada dışarıda kalması bünyesini oldukça yordu.
Bizler de kendisine geçmiş olsun dileklerini iletiyor, Cenab-ı Allah’tan şifalar diliyoruz.
BURSA KENT KONSEYİ’NDEN BÜYÜK HEMŞERİ BULUŞMASI
Bursa’daki tüm sivil toplum örgütlerinin çatı örgütü olan Bursa Kent Konseyi’nin hayata geçirmek için uğraştığı projelerden biri de Bursa’da kurulu tüm hemşeri derneklerinin katılacağı bir bayramlaşma organizasyonu idi.
Uzun süredir hazırlıkları yapılan organizasyon bu sene bayramın 2. günü saat 14.00’de Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi fuar alanında gerçekleşecek.
Organizasyonun başarılı olması durumunda bu buluşma geleneksel hale gelecek.
Bakalım bu seneki organizasyona katılım nasıl olacak?
Nasipse takip edelim…