Son on gündür ülke olarak hepimiz deprem haberlerine kilitlenmiş durumdayız. Kimimiz kurtarılma haberlerine odaklanmış iken kimimiz de yardımlar konusunda büyük efor sarf etmekteyiz. Bizler de zaman zaman hem yayın yapıyoruz hem de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.
Bu köşeden de yapıcı olduğuna inandığımız önerileri köşemiz aracılığı ile iletmeye gayret ediyoruz. Bugün de o önerilerimizden birini yazmış olalım.
Malum yaşanılan depremin ardından en büyük sıkıntıların başında barınma geliyor.
Yöneticilerimiz bu konuda elinden gelen gayreti göstermeye gayret ediyor. İşte bu minvalde birçok insanımızı Kredi Yurtlar Kurumuna ait yurtlara yerleştirdiler.
Buna paralel olarak da üniversitelerin ikinci yarıyıla uzaktan eğitim olarak devam edilmesi kararı alındı.
Bunu net olarak ifade etmek gerekiyor.
Bu alınan karar depremin etkilediği 10 ilin üniversitelerinde doğru karar. Ama diğer illerdeki üniversitelerde bu kararın alınması gerekli miydi?
Orasının biraz daha değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Öncelikle bu karar alınırken şöyle bir düzenleme yapılabilirdi. Deprem bölgesinde oturmayan fakat deprem bölgesinde öğrenim gören üniversite öğrencilerine bulundukları ilde sömestr sonuna kadar misafir öğrenci statüsü tanınabilir, derslerine devam edebilirdi.
Ya da tam tersi, deprem bölgesinde oturan farklı illerde öğrenimlerine devam eden öğrencilere bu sömestr kayıt dondurma imkânı sağlanırdı.
Bunun dışında tıp ve hemşirelik, anestezi, radyoloji daha doğrusu sağlık alanında eğitim gören öğrencilerin uzaktan eğitim görerek bu mesleklerini ifa etmesi oldukça zor.
Yine önümüzdeki yarıyıldan itibaren mimarlık ve mühendislik fakültesi öğrencilerinin 3. ve 4. sınıftan itibaren inşaatlarda en azından gözlemci olarak bulundurulması gerektiğini düşünüyorum.
Yapılan işlerin projeye ve mühendislik bilimine uygun olup olmadıklarını gözlemleyerek rapor haline getirebilirler.
Umuyor ve temenni ediyoruz ki bu deprem bize büyük dersler verdi. Bu dersleri de hayatımızda uygulamaya başlamışızdır.
Yoksa biz çok yazıp, çizer ve ağlarız.
Bizden hatırlatması…
ALKIŞI HAK EDENLER (2) ATIŞ YAPI
Bu depremin görünmeyen, reklam yapmayan, bu kentin kahramanlarını zaman zaman bu köşeden yazmaya başladık. İlk olarak ARC Lojistik firmasını kaleme aldık.
Bugün de bu kentte son yıllarda yapmış olduğu farklı çalışmalarla dikkat çeken Atış Yapı’dan bahsetmek gerekiyor.
Onlar da depremin ilk gününden itibaren birçok firma gibi sessiz sedasız taşın altına elini koymuş durumdalar.
Böyle bir depremde arama kurtarma için gerekli olan olmazsa olmazlardan biri de iş makinesi ve teknik ekipman…
Atış Yapı bölgeye depremin yaşandığı ilk gün 14 ağır iş makinesi ve bunları kullanmak için gerekli şoför, mühendis, formen, operatör gibi 75 kişilik teknik ekip ve 8 adet tam teşekküllü ambulans gönderdi.
Bunun yanı sıra hayat kurtarma için gerekli olan toplamda 2 bin 650 koli tıbbi malzeme ve ilaç desteğiyle de birçok kişiye umut oldu.
Atış Grup bölgede depremin ikinci gününden itibaren de 115 sağlık personeli ve 37 aşçı göndererek yaraları sarmaya çalışıyor.
O personeller hala bölgede halkımızın yanında…
Yapılan diğer insani yardımları; gıda, giyecek, ayakkabı ve benzeri yardımları saymıyoruz bile.
Toplamda 250’ye yakın personelini bölgeye tahsis eden Atış Yapı ve şahsında yönetim kurulu başkanı Ahmet Atış’ı bizler de tebrik ediyor Allah razı olsun diyoruz.