Ülkemizin en eski ticaret ve sanayi odalarından biri.
Kurucusu, Başkan Osman Fevzi Efendi, Oda’nın ilk meclis toplantısı diyebileceğimiz oturumunu “Efendiler, miktar-ı kâfi ekseriyet mevcuttur. İlk içtimai küşat ediyorum” diyerek açar.
Bundan tam 135 yıl önce, 6 Haziran 1889 tarihinde.
Sadece 70 üyesi vardır o yıllarda.
Yıllar geçer, Türkiye büyür, Bursa da büyür.
Cumhuriyet’in kuruluşu ile birlikte ülkemiz için ekonomik kalkınma her şeyden önemlidir. Bu da üretim ile gerçekleşecektir. Bir yandan her bölgenin kendi kaynakları belirlenir, o bölgenin üretim ve istihdamı buna göre göz önüne alınır.
Sanayi mi tarım mı esas alınacak?
Cumhuriyet’i kuran kadroların öncülüğünde, devlet bunları özenle planlar.
Bursa bu aşamada önemli bir yere sahip olur.
Ülkemiz ekonomisinde Bursa’nın önemi de hızla artar.
Özellikle tekstil alanında gösterdiği gelişme, Suni İpek Fabrikasının, Merinos’un Bursa’ya kurulması ile taçlanır.
Merinos’un Bursa’da kuruluş amacı ve hikâyesi, Bursa için bugün bile ilham ve heyecan vericidir.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ise 135. yılını kutlarken sessizliğe bürünmüş durumda.
İlimiz sınırları içinde Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu çerçevesinde tüzel kişilik sıfatını kazanmış 17 adet Organize Sanayi Bölgesi bulunuyor.
Buna rağmen BTSO Başkanı İbrahim Burkay, sık sık yeni sanayi bölgeleri oluşturma konusundaki gayreti ile gündeme geliyor. Örneğin; Bursa’mızın bir ilçesinin belediye başkanı, ilçesindeki tarım alanları sanayi bölgesine dönüştürülmesin diye verdiği uğraşta BTSO Başkanı Burkay ile karşı karşıya kaldı. BTSO Başkanı’nın başını çektiği bir lobi yüzünden partisi tarafından yeniden aday gösterilmedi.
Kestel’a bağlı Soğuksu bölgesi, lojistik konumu nedeni ile seçilip sanayi bölgesi yapılması için canhıraş bir çaba harcanıyor, belli çevreler tarafından.
Kendini bu kentin sahibi sanan sermaye grupları kısa günün rantı peşinde.
Oysa yeni “İleri Teknolojileştirmek” bahsinin Bursa için karşılığı daha fazla çevre kirliliği, yok edilen tarım alanları, Euro Bölgesi sıralamasına göre en düşük asgari ücretle çalışan göç nüfusunun artışı demek.
Tüm aleyhteki koşullara rağmen hali hazırda, gıda tarım hayvancılık sektör üyeleri yüzde 9.47 ile BTSO’nun 4. büyük üye grubu.
Bursa, gerek iklim özellikleri gerekse lojistik avantajları yüzünden tarım alanında çok önemli artı değer üretebilecek bir konumda. İleri teknoloji kisvesi altında arazi rantı üretmekten vazgeçip tarımda ileri teknolojiye geçmeyi hedeflemeli.
Tekstilde fason imalatçılığının tatlı kârları için yıllarca marka ve Ar-Ge yatırımı yapmadan çalışmanın acı faturası bugünlerde ortaya çıktı.
Her şey tersine dönmüş durumda Bursa için.
Hatta Türkiye büyüdükçe büyüyen Bursa vizyonunu bile “Bursa büyürse Türkiye büyür” şartına çevirdiler.
Gelgelelim bu büyüme Bursa’nın hayrına değil maalesef.
Üstelik büyümekten anladıkları sadece sanayi bölgelerini büyütmek.