“Bursa’nın geleceğinin inşasında en önemli adım yüksek katma değerli sanayileşmektir. Bu amaç doğrultusunda kurulan Bursa’nın 2. organize sanayi bölgesi TEKNOSAB, dünyanın yeni ‘silikon vadisi’ olacaktır.”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, geçen akşam Bursa Sanayici İş İnsanları Derneği (BUSİAD) tarafından düzenlenen geleneksel Çekirge toplantısında gerçekleştirdiği sunumda aşağı yukarı bunları dile getirdi.
İlginç bir sunum hazırlamış sayın Başkan. Oldukça detaylı istatistiksel veriler ile uzun vadeli bir Bursa projeksiyonu da içeriyor. Bu detaylı ve iknaya dayalı anlatısı bir başka anlam da taşıyor bence. Dokuz yıldır süren BTSO başkanlığına dair (kendi kendini) bir ibra sunumu aynı zamanda.
Meslek hayatım boyunca çok sunum hazırladım, çok da sunum dinledim. Bundan çıkardığım en önemli sonuç, uzun bir sunumda ne kadar detay ve rakam varsa, o kadar bir şeyleri örtme çabası vardır!
Bu sunumun da neredeyse her başlığı sonuçta TEKNOSAB’a bağlanıyor.
Kentin onayını almadan 4 yıl gibi kısa bir sürede çalışmaların tamamlanmış olmasına övgü ile yer verilmiş.
Organize statüsündeki bu bölgede 45 bin çalışanı ile 180 bin kişilik bir uydu kent de öngörülüyor.
O bölgenin ulaşım planı belli mi?
Söz edilen uydu kentin yayılacağı alanın imar planı hazırlandı mı?
Bölgede buna uygun alt yapı çalışmaları var mı?
Söz edilen bölgenin gelişim alanı, tarım arazilerini, su havzalarını ne ölçüde etkileyecek?
Bu bölgedeki yabancı yatırımcı payı nedir?
TEKNOSAB’da üretileceğinden söz edilen yüksek teknoloji ürünleri nelerdir?
TEKNOSAB için revize edilen hızlı tren projesinin gecikme ve yatırım maliyeti ne kadar?
Bu sorulara ilişkin veri ve ayrıntılar haliyle yoktu sunumda. Böyle olunca bir sunumla çok tatlı rüyalar görmek, göstermek mümkün.
Örneğin, Bursa şehrini ABD’nin silikon vadisi olarak tanımlanan Palo Alto yapmanın bu projeden geçtiği söz ediliyor sunumda. Palo Alto, ABD’nin San Francisco şehrine komşu bir kent. Kentte hayat bulan marka ve kurumların bazıları şunlar: Google, HP, Yahoo, Microsoft, Apple, ORACLE, Intel, Facebook.
Hangi alt yapı ve özelliği ile Karacabey’in sulak tarım arazilerinin yukarıda adı geçen bölgeye rekabet etmek üzere seçildiği bilgisini de bulamıyorsunuz sunumda.
Bursa yüzölçümünde sanayinin kapladığı alanın yüzde 0.8 olduğunu belirtildi. Bunun başka gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında ne kadar düşük kaldığından söz ediliyor. Israrla Bursa’nın yeni sanayi bölgeleri ile büyüyerek gelişmesi gerektiğinden söz edildi. Ancak sanayide katma değerli üretim, yüzölçümü ile değil teknoloji ve bilgi esaslı yapılabilir. Bunu Bursa’nın ovalarına yayılan fasoncu otomotiv ve tekstil sektörünün bize öğretmiş olması lazım.
Ülkemizde çeşitli kurumların raporları ve ilgili hukuki süreçlerin kararlarına rağmen arazilere sanayi imarı çıkarmak kolaydır. Hemen arkasından bu alanları yabancı yatırımcıya ucuz işçilik ve lojistik avantajlarla milyon dolarlara ulaşan fiyatlara satmak, bir başarı hikâyesi olarak da anlatılabilir.
Bursa sanayisi (söz edildiği gibi) katma değeri yüksek üretime gerçekten yönelmelidir. Böylelikle nitelikli sanayileşme ise, kilogram başına ihracat bedelini gelişmiş ülkeler düzeyine taşımak demektir.
Gerisi rant lobisi ile Bursa’nın imtihanıdır.