Nail Özer
Nail Özer
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa’nın uyuyan devi

Şüphesiz turizm.

Bu yıl ikincisi düzenlenen Bursa Gastronomi Festivali geçtiğimiz ay yapıldı.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yapılan festivalin amacı şöyle ifade ediliyor:

Osmanlı saray mutfağının doğduğu şehir olan Bursa’nın tescilli lezzetlerini dünyaya duyurmak.”

Bu amacın gerektirdiği nitelikte bir festival ise öncelikle turizm vizyonu ve sektör paydaşlarının katkıları ile biçimlenip amacına ulaşabilir.

Konuya bu açıdan baktığımızdan, bu yılki festival programının lansman gecesindeki gözlemlerimizden yola çıkıp bir değerlendirme yazısını Bursa Gastronomi Festivali nasıl önem kazanır?” başlığıyla yine www.normhaber.com’da yayınlanmıştık geçtiğimiz günlerde.

Festival oldu bitti.

Bursa Büyükşehir Belediyesi 2. Bursa Gastronomi Festivali’nin ardından basına açık bir bir değerlendirme toplantısı düzenledi.

Açıkçası toplantıda  “İşte festival, işte Başkan” şeklinde bir atmosfer bekliyordum.

Ancak Başkan Alinur Aktaş, yaptığı açılış konuşmasında, festivali bizzat kendisi tartışmaya açtı. Bu yönde çeşitli görüşler dile getirdi ve salondaki katılımcıların dile getirdiği eleştiri ve teşekkürleri memnuniyetle kabul etti.

Hatta Alinur Aktaş, festivalde stant kuran 152 firma olmasına rağmen çoğunluğunun bu değerlendirme toplantısına katılmamış olması nedeniyle sitemlerini ifade etti.

Öyle alışmışız ki yöneticilerin üst perdeden “Ben en iyisiyim, en iyi ben bilirim” pozlarına…

Bu toplantıdaki ortak akıl arayışı çok iyi geldi. Bursa Gastronomi Festivali’nin geleceği bakımından da umut oldu. Çünkü festivalden önceki yazıda dile getirdiğim bazı sorularımın toplantıda ortaya çıkan değerlendirmeler ışığında doğruluğunu teyit etmiş oldum..

Gelelim toplantı sonucunda çıkan değerlendirmelere:

– Stant alan katılımcı firmalar ciro odaklı değil, ürün tanıtım odaklı olmalı.

– Gastronomi alanında iddialı ürün temsil etmeyen firmalar stant almamalı.

– Festival uzun vadeli kazanımlar göz önünde bulundurularak planlanmalı.

– Festival alanında gıda hijyeni ve soğuk zincir konusunda maksimum önlemler şart koşulmalı.

– Festivalin sürekli bir maskotu olmalı.

– Bursa Gastronomi Festivali daha kurumsal planlanmalı.

– Festivalde ziyaretçi ve katılımcı stantları çoğaltalım derken iş ayağa düşmemeli.

3. Bursa Gastronomi Festivali‘nin bu genel değerlendirmeler ışığında planlanması önemli bir fark yaratacaktır. Bunlara ek olarak  bir kısım önerileri sıralayayım.

Kentin yaya gezilebileceği Tophane, Yeşil, Hanlar Bölgesi ve Setbaşı‘na çok uzak olmayan bir yerde, turistik bir Bursa Gastronomi Sokağı oluşturmalı.

Bütün yıl yerli ve yabancı turist ağırlayabilecek bu mekân bir Karagöz-Hacivat, hatta Kılıç Kalkan gösteri alanına da sahip olsa harika olur.

Yılın belli bir döneminde Bursa Gastronomisinin öne çıkarılacağı günler ilan edilerek özel bir dizi etkinlik çerçevesinde Bursa’ya turlar düzenlenmesi sağlanabilir.

Böylelikle tek bir alanda Gastronomi Festivali dumanlı bir panayır alanı imajından kurtulur.

Bursa Gastronomi Sokağı ve çevresi, turist ağırlamak ve kenti yürüyerek dolaşılmasını özendirebilir.

Özellikle coğrafi işaretli ürünlerimiz için meslek örgütlerinin öncülüğünde akademilerle usta çırak ilişkisi  geliştirilmeli.

Uluslararası arenada gastronomi sektörüne; ,rekabete ve yeniliklere açık, dil bilen, kendini lokantacı ya da esnaf olmanın da ötesinde turizm elçisi gören yeni bir kuşak yetiştirilmeli.

Ancak en önemlisi belki önümüzdeki yıldan başlayarak bu festivalin Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde olan yükünü turizm ve gastronominin sektör kuruluşları ve meslek örgütlerine aktarmalı.

Bu toplantıya ilişkin son notum şu olsun: Neden bilmiyorum, turizm profesyonelleri ve meslek mensubu kuruluşların temsilcileri toplantıda yoktu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERLER