Dünyanın en büyük beş turizm fuarı arasında yer alan Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT, bu yıl 26. kez gerçekleşti.
Fuar, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TOBB, Türk Hava Yolları ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından desteklendi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi de bu fuarda iki stant ile yer aldı.
Bursa standı daha çok sektör profesyonellerinin ikili görüşmelerine ev sahipliğini yapacak bir anlayışla tasarlanmış. Standın arkasını kaplayan dev bir led ekranda da doyumsuz Bursa manzaraları bu buluşmalara eşlik ediyor.
Yanı başında İznik için de bir stant ayrıca kurulmuş. Malum İznik in dünya Unesco mirası olarak tescili konusunda çalışmalar yoğunlaşmış durumda.
Geç de olsa güç de olsa Bursa’nın turizm potansiyelinin pazarlanmasında bir yola girilmiş görünüyor.
Özellikle Bursalı turizmciler yıllardır binbir emekle ve adeta dillerinde tüy bitercesine büyük çabalar harcadılar. Yıllar önce başlatılan turizm çalıştaylarından ilkine Bursa Reklamcılar Derneği Başkanı olarak davet edilmiştik. O ilk toplantılardan birinde 20 kişi ya vardı ya yoktu.
Doksanlı yılların başıydı sanırım. Şimdilerde durum çok daha iç açıcı bir ilgi ile tüm kentin yer aldığı bir süreç olarak ilerliyor.
Bu yönde yapılan çalışmaların sonuçlar vermeye başlaması ise Turizm Tanıtma Platformu fikrinin hayata geçirilmesi ile oldu.
Yerel yönetimler, merkezi idare, meslek örgütleri ve sektör profesyonelleri yer alıyor bu platformda. Sorun ve çözüm önerilerinin hep beraber ele alınması modeli Türkiye’de birçok ilin turizm gelişimine de örnek oldu diyebilirim.
Bursa standında karşılaştığımız ve bu süreçlere yıllardır yoğun emek harcayan, aynı zamanda TÜRSAB Başkan Yardımcısı olan Bursalı turizmci Hasan Eker, gelinen noktayı şu şekilde özetledi :
“Artık her yıl farklı sorunları konuşmaya başladık, çünkü çözümler üretiyor, hayata geçirebiliyoruz. Eskiden hep aynı konuları konuşur, aynı sorunları dile getirirdik.”
Çok daha umutlu Eker.
Şüphesiz son yılların Bursa’nın turizmi adına en önemli hamlesi de Hanlar Bölgesinin o ucube yapılaşmadan kurtarılmasıdır.
Öte yandan şeytanın gör dediklerinin altını çizmek Bursa turizminin büyük resmini görmek açısından önemli olsa gerek.
*Bursa’nın “kent kimliği” turizm pazarlamasında belirsizlik yaşama devam ediyor,
*Gastronomi adı altında biz bize şenliklerin özellikle yabancı turist çekmeye bir faydası yok,
*Şehrin göbeğinde tam anlamı ile bir turizm alanı olacak sıcak su mevki turizmcilerin itirazına rağmen kat karşılığı TOKİ’ye devredilebiliyor,
*Bursa’nın turizm pazarlamasının bir “kavram pazarlaması” olarak 10-20 yıllık yol haritası yok,
*Belli çevrelerin “sağlık turizmi”nde kontrolü elinde bulundurma çabası, sektörün dinamiklerini geri çekiyor,
*Yabancı turist gelsin ama o turist Arap olsun,
*Konaklama ve harcama tutarı artsın ama gece hayatı olmasın,
*İznik’te inanç turizmi olsun ama din elden gitmesin,
gibi zihinsel geri planlar Bursa turizmine ayak bağı olmaya devam ediyor.