Dünya Sovyetler‘in dağılmasından sonra soğuk savaşın bitmesi ile sözüm ona yeni bir uygarlığa adım atmıştı.
Sovyetler’in kurduğu ve Nazizm’in sonunu getiren Sosyalizm’in bittiğini sevinç naraları ile ilan edenler, neler söylüyorlardı bir bakalım:
– Tek kutuplu dünyanın kalkınmış ülkelerin askeri harcamaları azalacağından bütçeler eğitime, sağlığa ve geri kalmış toplumların kalkınmasına harcanacak.
– Nükleer savaş tehdidi yok olacak.
– Nükleer silahlanma yarışı son bulup, silahları imha edilecek.
– Uzay yarışı askeri amaçlarla değil, insanlığın hizmetinde amaçlarla yapılacak.
Başta ABD ile Avrupa ülkelerinin dünyaya vadettiği mutluluk tablosu bunlarla sınırlı değildi tabii.
Küresel ekonomi balonunu bir dünya rüyası gibi sundular.
Sonuç?
– Tek kutuplu emperyalistler daha azgın ve iştahla sömürmeye koyuldular.
– Nükleer silahları Ukrayna gibi ülkelere imha ettirip kendi rezervlerini korudular.
– Bölgesel paylaşım savaşları ile kan ve barutu bütün dünyaya yaydılar.
– Ekonomik amaçlarla uzayı bir çöplüğe çevirdiler.
– Teknolojik ve kontrolsüz üretimin neden olduğu doğa katliamları geri dönülmez bir hâl aldı.
– Dünyayı iklim krizi ile karşı karşıya bırakan sorumsuz politikalar kalıcı hale geldi.
ABD emperyalizmi kendi ikizi olan Rusya’yı yaratmıştı çoktandır.
Üstelik bir soğuk savaşı da başlatmışlardı zaten.
İlk kez Ukrayna’da bu soğuk savaşın sıcak savaşa dönüşme ihtimali dünyanın üzerine bir kâbus gibi çöktü.
Pandeminin hırpalamaya devam ettiği dünyanın sosyo-ekonomik iklimi buz kesti.
Sosyal medya, savaş acılarının romantik görüntüleri ve kimi kesimlerin kimi taraflara öfkesiyle savrulup duruyor.
Ancak her şeyin herkese yetebileceği bu üretim çağında dahi savaş çıkarmaya devam ediyor kapitalistler.
Doymak bilmez bir iştahın neden olduğu savaşın en büyük acılarını yine kadınlar ve çocuklar çekecek.
O yüzden diyorum savaşlarınızı da “metaverse” adıyla planladığınız ve yoksulları yöneteceğiniz o yeni krallığınızda yapın.
Kârlarınız sömürgeleriniz gerçek olsun tamam.
Savaşları sanal yapın.