“Anlamlar yavaş yavaş tükeniyorsa şayet,
Sükûtla yine yoluna devam et sen…
Zira yitip giden her anlam,
Yeniden yeşermek üzere tohumlarını bırakmıştır mutlaka zamanın koynuna…”
Yeni Hasankeyf’in koynunda bir o yanı bir bu yanı adımlarken, Mezopotamya’ya, medeniyetlere, Dicle’ye ve daha nicesine eşlik ediyordu bu cümleler ve mis kokulu dağ nergisleri…
Öğrendim ki Hasankeyf denince akla ilk gelmesi gerekenlerden biriymiş nergis çiçeği. Hasankeyf dağlarında yetişen organik nergis çiçeklerinin kokusuyla tanışmayan varsa acilen gitsin, toplasın, koklasın ve ciğerlerini huzurla doldursun, derim.
Hasankeyf, insanlığa ışık tutan medeniyet izleriyle ve bu medeniyetlerin bünyelere mimlenen kültür yansımalarıyla her daim gözbebeği olmuştur.
Ve şimdi bu muhteşem birikim yeni şehir merkezinde kaldığı yerden devam diyor.
Dünyanın ciddi anlamda gıda kıtlığı ve kuraklıkla yüzleştiği bu yüzyılda biliyoruz ki “her şey çok daha derin ve vahim bir hâl alacak” sorunlardan yana. Ve bunca acı gerçeklik karşısında kaynaklarını doğru kullanarak kendine yetebilenler ayakta kalacak.
Hasankeyf’i adımlarken Ilısu Barajı vaktiyle iyi ki başlatılmış, dedim. Zira bilim insanlarının da sıklıkla dile getirdiği “küresel ısınma-kuraklık-kıtlık” başlıkları karşısında elbette ki “önce insan ve önce gelecek” denmeliydi ve iyi ki de dendi.
Yeni Hasankeyf’i Kaymakam Mehmet Ali İmrak eşliğinde adımladık.
Günümüz dünyası hızla tüm anlamlarını yitirirken sükutla devam diyenler, pes etmeyenler, inançlarını kaybetmeyenler, değerlerine sımsıkı tutunanlar ve tarihin koynuna emanet edilen anlam tohumlarını azimle yeşertenlerin vakti Hasankeyf’te çoktan gelmiş, gördüm.
Kaymakam İmrak’ın Hasankeyf’i adımlarken heyecanla anlattığı tüm başlıklar yerinde değere sahipti. Şehirlerin, ilçelerin, köylerin, mekanların ruhunu taşımayan her proje büyük bir yanlıştır. Çünkü ister turizm ister istihdam olsun, her başlık “kendine has” kodlar eşliğinde hayata geçirilirse başarılı olur.
Evet, Kaymakam Mehmet Ali İmrak Hasankeyf’e gelir gelmez “neyimiz var, neyimiz yok, eksiğimiz nedir?” doğrultusunda notlarını iyice almış. Aldığı notlar doğrultusunda da olması gerekenlere start vermiş. Tam da burada Batman Valisi Ekrem Canalp’i anmak istiyorum, çünkü Kaymakam İmrak anlattığı her projede Vali Canalp’in adına, desteğine, vizyonel bakış açısına sıklıkla değiniyordu.
Hasankeyf’ten size aktaracağım o kadar yüklü güzellik var ki!.. Bunca güzellik arasında beni en fazla mutlu edeni müjde niyetine hemen sizlerle de paylaşmak istiyorum. Eski Hasankeyf’in önemli bir bölümü yakında turizme yeniden açılıyor.
Düşünsenize gölden tekneyle, su motoruyla, botla, deniz bisikletiyle geçiyorsunuz ve eski Hasankeyf’i geziyorsunuz… Sonra tekrar yeni Hasankeyf’e gelip lezzetli yöresel yemekler, demli çaylar, Hilve kahvesi eşliğinde damaklarınızı şenlendiriyorsunuz… Kapalı çarşıda ve açık alanda yer alan esnaftan alışverişinizi yapıyorsunuz… Yöresel dokuya uygun inşa edilmiş konaklama alanlarında medeniyetlerin fısıldadığı ninniler eşliğinde huzurla uykuya dalıyorsunuz… Ve sabah muhteşem bir dinginlikle uyanıp göle vuran güneşin ilk ışıklarıyla yüzünüzde beliren tebessümleri, zihninizi dolduran düşünceleri, ruhunuza sığdırdığınız her şeyi teker teker arındırıyorsunuz tüm olumsuzluklardan…
Bu aşamada Kültür Bakanlığı’nın Hasankeyf’e yönelik destek varlığı çok önemli olacaktır. Zira Hasankeyf Belediyesi’nin ve yerel dinamiklerin kapasitesi bu denli büyük dokunuşları karşılayacak boyutta değil.
Misal Arkeopark’ın acil olarak kurumsal bir işleyişe kavuşması ve açılması Hasankeyf’in ve Hasankeyflilerin hayatına olumlu katkı sunacaktır. Arkeopark’ı minyatür Sur’a (Diyarbakır’ın tarihi ilçesi) ve Erzurum Yakutiye çarşı alanına benzettim. Aynı alanda pek çok tarihi eser ziyaretçilerine merhaba diyor. Başınızı nereye çevirseniz sizi hürmetle karşılayan bir yapı beliriyor…
Hasankeyf’te bana şaşkınlık ve hayranlık duygusunu aynı anda yaşatan en önemli mekan elbette ki Hasankeyf Müzesi oldu. Müzede en az 2-3 saatinizin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız, çünkü kıtaların jeomorfolojik oluşumlarından başlayarak bölgeyi detaylı bir şekilde tanımanızı sağlıyor kazılardan çıkarılan eserler. Her şey öyle uyumlu bir ahenk içerisinde dizayn edilmiş ki, bu ahenkle iki katlı devasa müzeyi gezerken saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksınız…
Dedim ya Hasankeyf’e dair aktaracaklarım fazlasıyla var. Dilerseniz bugün fazla detaya girmeyelim ve önümüzdeki yazıya kısa bir özetle “Hasankeyf’te Yapılabilecekler-Gezilebilecek Yerler Rehberimizi” bırakalım.
Su sporlarıyla, doğa sporlarıyla, gastronomisiyle, tarihi mekanlarıyla, kültürel birikimleriyle, doğal güzellikleriyle Hasankeyf’e dair nasıl bir gezi programı çıkarabiliriz diyorsanız önümüzdeki haftayı bekleyin derim…