Aslında hep bir anne kucağı ritminde hafif hafif sallanmaya alışık Anadolu toprakları son günlerde kendini hissettiren, yakın illerden de hissedilen depremler ile yine gündeme, bölgenin depreme yatkın bir bölge olduğu gerçeğini ve dolayısıyla bu topraklar üzerindeki kötü yapı stoğu nedeniyle kentsel dönüşümü taşıdı.
Hasılı kelam, 1999 depreminden bu yana konuşulan, 6 Şubat depremleri ile konuşulma sıklığı artan, ‘depremle birlikte yaşamayı ve güvenli alanlarda barınmayı öğrenmeliyiz’ konusu bir kez daha gündemde.
Bu kez konuyu gündeme Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Şube Başkanı Serkan Işık taşıdı.
Toplantıya davet edildiğimde çok çarpıcı bilgilerle karşılaşacağıma dair garanti vermişti Işık. Hakikaten de elindeki analizler hayli dikkat çekici.
Mesela; “31 Aralık 2017 itibarıyla tüm Türkiye’de yapı kayıt belgesi yaygınlaştırıldı. Devlet bu belgeyi çıkartıyor, ancak inceleme kurumlara bırakılıyor. Bursa’da 2017 yılından itibaren denetim altına alınan alan 120.769.000 metrekare olup, bunun 74 milyonu konut alanıdır. Toplam yeni tesis alanı ise 3.900.000 metrekaredir. Bu binaların yüzde 50’sinin Nilüfer ilçesinde bulunduğunu söyleyebilirim!” sözü çok önemliydi.
İnsan imar barışından yararlanan, yapı kayıt belgesi alan binaların şehrin mühendislik hizmeti görmemiş bölgelerinde daha yoğun olmasını bekler…
Bu gerçekle birlikte Bursa’nın sıvılaşma oranının yüzde 70 olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Yani bir yanda yeterli mühendislik hizmetleri almadığımız ya da mühendislik hizmetleri ile doğru orantılı yapmadığımız binalar var, diğer yanda bu binaları ovaya yapmak gibi şahane bir meziyetin sonuçlarına katlanmak zorundayız…
Hep İstanbul depreminden bahsedilen güzel ülkemde Bursa’da yaşanacak bir depremin hem daha yakın hem daha şiddetli hem daha yıkıcı hem de neredeyse İstanbul’un yıkılmasının ülkeye vereceği zarara yakın bir ekonomik bilanço doğuracağının göz önünde bulundurulması için davul çalmamız gerekiyor sanırım.
Buradan İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’na sesleniyorum; Bursa’da kentsel dönüşüm projelerinin acilen hayat bulması konusunda vatandaşa yardımcı olmak adına geliştirilecek projelerde merkezi hükümetin acil desteğinin talebi konusunda bir davullu eylem iyi olmaz mı TBMM’de…
Tekrar konumuza dönelim…
Şehirde 7 ve üzeri büyüklükte deprem beklentisi olduğu sıkça dile getirilen bir ifade, ancak Serkan Işık’ın söylediğine göre, bu yapı stoğu ve bu sıvılaşma potansiyeli ile Bursa 6.5 büyüklüğünde bir depreme dahi dayanacak güçte değil!
Çok daha çarpıcı bir söylemle; “Osmangazi, Mustafakemalpaşa ve Gemlik yaşanacak ilk şiddetli depremde yok olacak” diyor Işık!
Riskli binalarda yaşayan Bursalıların sayısı, eğer ben rakamı doğru aldıysam, 1 milyon 200 bin civarında…
Bu şehirdeki 1 milyon 200 bin kişi her gün her gece ölümle dans ediyor adeta…
Mevcutta devam eden kentsel dönüşüm projeleri var şehirde, ancak en önemli planlama Altıparmak-Çarşamba aksının kentsel dönüşüm planının devreye sokulması ve şehrin Garaj Altı bölgesine, yani sıvılaşmanın en yoğun olduğu bölgeye yönelik de hızlı bir planlamanın yapılması.
Daha önce de yazdığım, aslında sürekli dile getirdiğim, akademik odaların da katkı sundukları 1/100.000’lik planın bir türlü askıya çıkmadığını hepimiz biliyoruz. Seçime yakın düzenlenen bir toplantıda geçmiş dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın aslında planın hazır olduğunu, küçük rötuşlardan sonra askıya çıkarılabilecek durumda olduğunu, ancak seçimler nedeniyle bu askı sürecinin ertelendiğini, yani şehrin neredeyse bir yılının siyasi saikler uğruna çalındığını kendi ağzıyla söylediğini de yazmıştım birkaç kez.
Şimdi geldiğimiz süreçte, hazır Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik de makamına oturmuşken elimizde altlığı olan, akademik odalar da dahil olmak üzere bir akademik kurulla birlikte çalışılmaya hazır olan plan hazırlığı ile karşılayabiliriz kendisini.
Eldeki altlık çalışmalarına Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Şubesi de dahil olmuş vakti zamanında. Önümüzdeki çalışmalara da davet aldıkları sürece katılmak ve kendi analizlerini sunmak istiyorlar.
Hatta derneğin elinde Çarşamba ve Altıparmak için planlanmış bir kentsel dönüşüm projesi de var. Binaların ortasında yeşil alanları, altlarında otoparkları bulunan adalardan oluşan bir plandı gördüğümüz.
Tüm güçler birleştirildiğinde, tüm sesler duyulduğunda ortaya çok güzel bir müzik çıkabilir, elbette orkestra şefinin yönetim becerisine ve ahengi yakalama yeteneğine bağlı pek çok şey…
Yazımı yine Serkan Işık’ın konuşmasından bir alıntı ile noktalamak isterim;
“Sayın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu şehrin anayasası olması gerektiğini söylüyor. Haklı, olmalı. Fakat bunun artık başlaması lazım. Geç kalmamalıyız, bir an önce başlamalıyız. Anca konuşuyoruz. Konuşmayı biz çok seviyoruz. Birilerinin bir şekilde kalkıp elini taşın altına koymak zorundadır. Bir gerçek var, deprem bizi bekliyor”