Aslında katılmayı çok istediğim bir toplantıyı kaçırmış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyordum içimde. Sonra bir de baktım ki, toplantıya Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da katılmamış.
İlginç!
Kentsel dönüşüm konuşulurken, bununla ilgili çok detaylı bir toplantı yapılırken, bu iki odanın orada olmaması, sadece İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar’ın katılım sağlaması dikkat çekici.
Konuyu biraz araştırmak, ihtimalleri sıralamak farz olmuştu.
O halde hemen detaylara geçelim.
Bahsettiğim bölge, kentsel dönüşümü yılan hikayesine dönen, bölge halkının da kentsel dönüşümden yana olduğu, ancak dönüşümün canı yanmadan yapılmasını istediği bir alan, 1050 Konutlar.
Komşusu Korupark ve hemen karşısındaki Organize Sanayi Bölgesi Akpınar Mahallesi’nin 1050 konutlarını son derece kıymetli bir yer haline dönüştürüyor. Gelin görün ki, binalar çok eski, depreme dayanıksız, ciddi risk içeriyor.
Dönüşüm şart!
Daha önce de çeşitli planlarla kentsel dönüşüme gidilmek istenmiş, ancak hak sahiplerinden istenen meblağlar yüksek bulunmuştu.
Hatırlarsınız.
TOKİ de bu girişimde başarılı olamayınca, işler de iyice sarpa sarınca, mevzu bugüne uzanmış bir sorunlar yumağı olarak duruyor karşımızda.
Kaçırdığım toplantı, İnşaat Müteahhitleri Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin Akpınar Kentsel Dönüşüm Sosyal Dayanışma Derneği ile bir iş birliğine gittiğini ve meseleyi çözüme kavuşturacağını açıkladığı toplantıydı.
İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç’ın projeyle ilgili verdiği detayların ana başlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
*Bloklar olduğu yerde dönüşecek.
*Bodrum, zemin artı 7 kat ile yatay mimari göz önünde bulundurulacak.
*Projenin her basamağını, her işini Bursalı firmalar üstlenecek.
*Hak sahiplerinin bedel ödememesi için çaba sarf edilecek.
*Yeşil alanlara ve kamu arazilerine dokunulmayacak.
*Siteler kendi müteahhitleri ile anlaşabilecek ve yerinde dönüşüm sağlanacak.
Proje bu ana kararlara bakıldığında çok güzel de belirsizlikler işin içinden nasıl çıkılacağına yönelik soru işaretleri oluşturuyor.
Şöyle ki;
Burada yaşayan, ama gerçekten yaşayan, yani; ‘yatırım olsun, kentsel dönüşüme girdiğinde fiyatını ikiye katlar burası’ diye daire sahibi olmayanların ekonomik durumları evlerini verdikten sonra üzerine para ödemeye yetmiyor. Ancak dönüşüme giren evler için vatandaşın da elini taşın altına koyması isteniyor. Bölge kıymetli olunca vatandaşın elini altına koyacağı o taşın ezici ağırlığı da hayli yüksek.
Etrafta 300-500 bin liralardan bahsediliyor!
Tekrar belirtiyorum, bu maddeden bölgeden uzun süredir yatırım olsun diye ucuza daire toplayan gayrimenkul yatırımcılarını azat ederek konuşuyorum.
Çünkü şunu biliyoruz; vatandaş da riskli binada oturmak istemiyor, süregelen kentsel dönüşüm söylentilerinden ve sürekli boğuşmaktan bıkanlar, dairelerini satıp başka yerlere taşınmayı tercih etti süreç boyunca. Kentsel dönüşümün getirisinden yararlanmak isteyen gayrimenkul yatırımcıları da bu dairelerin alıcısı oldu.
Projenin Bursa için bir katma değer oluşturacak olması harika, ancak cadde üzerindeki blokların yapımını üstlenecek firmalar ile iç kesimlerin yapımını üstlenecek firmalar aynı oranda kar etmeyeceğinden müteahhitlerin kafasında şimdiden soru işaretleri oluştu bile.
Planın tıkandığı noktalardan biri de burası.
Aldığımız duyumlara göre, müteahhitler planların değiştirilmesi yönünde talepte bulunuyorlar. Aksi halde şimdiki plan özellikle iç kesimlerdeki yerleri dönüştürmeye talip olacak müteahhitleri kurtaracak bir plan değil.
Anlayacağınız 1050 Konutlar bölgesinde kentsel dönüşüm için yola çıkılan plan, hem yer sahipleri hem de inşaatı üstlenecek firmalar için biraz erken doğum olmuş gibi.
Şimdilik kuvözde!
Planın bu haliyle yaşamasından umut kesilmiş olacak ki, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası destekler görüntü vermemek adına toplantıya katılmamayı tercih etmiş gibi görünüyor. İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Küçükkayalar’ın toplantıya katılım nedeninin ise akademik olarak bölgenin dönüşümden geçmesinin şart olduğuna işaret etmek olduğunu düşünüyorum.
Şimdiden sonra planın karlı olması ve vatandaşın cebine yük getirmemesi için değiştirilmesi ve çevredeki yüksek katlı binalar referans alınarak yatay mimari fikrinden vazgeçilmesi söz konusu olur mu?
Olur elbette…
Bu şehir ne planlar gördü…
Ancak bu kez de bahsi olunan planların yarattığı sorunları masaya yatırmak gerekir.