Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

19 Mayıs yine şaşırtmadı!

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutladığımız, Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere armağan ettiği ve bu armağanla gençliğin ülkemiz için ne denli önemli olduğuna vurgu yaptığı bayram, yine son yıllara has biçimiyle akıllardan çıkmayacak anılar bırakarak kutlandı.

Her şeyden önce Bursa’da olanlarla başlayalım…

Her milli bayramda olduğu gibi, yıllardan beridir olduğu üzere, Birleşik Kamu İş Konfederasyonunun çağırısı ile birlikte bir araya gelen sendikalar ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, 29 Ekim Kadınları Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyeleri bayram mesajlarını vererek Atatürk Anıtına çelenk sunmak istediler.

Yıllardır ve milli bayramların her birinde aynı prosedürü uygulamalarına rağmen, bu kez önlerine valilik emri ile kolluk kuvvetlerinin müdahalesi çıktı. Ses sistemleri kapatılmak istendi, hatta ses sistemlerini alanda bırakarak alanı terk etmeleri istendi!

Gerekçe; Valilik programı kapsamında olmamalarıydı.

Oysa bunun için izne tabi olmalarına gerek yoktu!

Birleşik Kamu İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy ve diğer dernek yöneticileri ile polis arasında yaşanan tartışmanın ardından geri adım atılmadı, açıklamalar yapıldı ve anıta çelenk bırakıldı.

Birleşik Kamu-İş Bursa İl Başkanı Özkan Rona yaptığı açıklamada;

“Bugün Mustafa Kemal’in bağımsız ve modern bir ülke yaratmak için başlattığı mücadelenin 104. Yılında manzara şudur ki; emperyalizmin yerli işbirlikçileri, radikal dinci terör örgütlerinin uzantılarıyla Gazi Meclis’i kuşatmış durumdadırlar.

Medrese eğitimini savunanlar, kadını bir köle gibi sahiplendirmeyi düşünenler artık yönetime ortak olmuşlardır. Devrimin meclisi, karşı devrimin meclisine dönüştürülmüştür!” diyerek özetledi günümüzdeki tabloyu.

Çizilen tablodan çıkmanın yolunu da yine aynı açıklamada gösterdi;

“Anadolu’ya bağımsızlık ateşini yakmaya giden Mustafa Kemal Atatürk’ün yoldaşlarıyız. Atatürk’ün Bandırma Vapurundaki o umutlu gözlerini hatırlayalım. O, bir umutla milletini nasıl ayağa kaldırdıysa biz de Türk Milleti’ni aynı umutla ayağa kaldırmak zorundayız!”

Bu sadece yerelde yaşadığımız bir örnek…

İşin bir de ülke genelinde yaşananlar kısmı var.

Dikkatinizi çekiyordur, yine de ben bir kez daha hatırlatmak isterim; yaklaşık olarak diyebilirim ki, son 10 yıldır milli bayramlara yakın tarihlerdeki Cuma hutbelerinin hiçbirinde Mustafa Kemal Atatürk anılmadı.

Bu yıl nasıl olacak? Seçimlerden sonraki ilk milli bayramda hem de Cuma günün rast gelen bir bayramda Cuma hutbesi nasıl okunacak diye merak ediyordum. Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kapsayıcı, kucaklayıcı, herkesin cumhurbaşkanı olmak gibi söylemleri vardı. Haliyle bu kavramların içerisine Atatürkçü, milliyetçi vatandaşların da girip giremeyeceğini merak edenlerdendim.

Meğer girmiyorlarmış…

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında okunan Cuma hutbesinde, 2 Mayıs’ta gerçekleştirdiği kitap basım ihalesinde, “Tecvidli Kur’an-ı Kerim Elif-Ba’sı” ve “Etkinliklerle Dinimi Öğreniyorum” kitaplarının basımı için yaklaşık 75 milyon 533 bin 333 TL maliyet çıkaran ve seçimin hemen sonrasında ihaleyi sonuçlandıran, Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk’ten hiç bahsetmedi.

Atatürk’ün anılması yerine şöyle denilmesi tercih edildi;

“Geçmişten günümüze milli ve manevi değerlerimizi gençliğimize aktarmada önderlik yapmış şanlı ecdadımızı, dinimiz, devletimiz, milletimiz ve mukaddesatımız uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükran, rahmet ve minnetle yâd ediyorum”

Türk gençliğini milli ve manevi değerlerimizin emanetçisi ilan eden bir başlıkla karşımıza çıkan ve bu konuda kendisine çokça katıldığım hutbede;

Sen, İslam’ın kıymetli bir neferisin. Devletimizin ve milletimizin umudusun. Milli ve manevi değerlerimizin emanetçisi sensin. Tarihin akışını değiştiren ecdadımızın emaneti senin omuzlarındadır. Allah’a imanı, aileye sadakati, milletimize hizmeti, insanlığa faydalı olmayı kendine düstur edinen bir gençlik yetiştirmek ortak vazifemizdir” denildi.

Anne ve babalara de seslenilen hutbede; “Hazreti İbrahim gibi gençlerimizin alnı secdeli, dili dualı, güzel ahlaklı olmaları için Cenâb-ı Hakk’a niyazda bulunalım” ifadesi kullanıldı.

Bu hutbe ile Cuma namazına gelen vatandaşa seslenen Diyanet İşleri Başkanlığı, 35 milyar 910 milyon TL’lik 2023 yılı ödeneğinin 10 milyar 180 milyon TL’sini yılın ilk üç ayında tüketti. Başkanlık, 10,1 milyar TL’lik harcama ile genel bütçe kapsamındaki 28 kamu idaresini geride bıraktı. Diyanet, 10,6 milyar TL harcayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı, kasasından 5,2 milyar TL çıkan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile 5,3 milyar TL tüketen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı geçti.

Bize de artı değer olarak 5 milyon kitap basımı sundu…

Şimdi ben de diyorum ki; Ey Türk gençliği sen gerçekten de devletimizin ve milletimizin umudusun. Milli ve manevi değerlerimizin emanetçisisin. Sana ait olanı almak, hak ettiği yerde tutmak için görevden kaçma…

HABERLER