Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

2022’nin son yazısı, çiftçi perişan!

Benim gazeteci kimliğime daha bir sarıldığım ve bu kimlik içinde kendimi daha bir mutlu hissettiğim 2022’nin herkese bu kadar iyi gelmediğinin farkında olarak, iki arada bir derede geçirdim koca seneyi.

Yazdıklarımla, özelde Bursa’nın genelde ise ülkenin sorunlarını kayıtlara geçmeye çalıştım. Bu kıymetli vazifeyi 2023 yılında da layıkıyla sürdürebilmek en büyük dileklerimden.

Elbette yılın son gününde de sorunlarımıza dem vurmadan geçecek değilim. Küçük ailemin huzuruna dönmeden önce, sizi bir huzursuz etmek benim gündelik vazifem.

Başlayalım öyleyse…

Dün CHP İl Binasında düzenlenen tek toplantı İl Başkanı Turgut Özkan’ın tanışma toplantısı değildi. İl Başkanının toplantısından bir saat sonrası için CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da davet etmişti basın mensuplarını ‘tarımın bir yılını’ değerlendirmek üzere.

İki toplantının saatlerinin bu denli yakın olması, organizasyonların habersiz düzenlendiği izlenimini uyandırdı bende. Sarıbal’ın İl Yönetimi ile irtibatı olmadığını, arada soğuk rüzgarların estiğini düşündüm, ne yalan söyleyeyim.

Ancak gözümün önünde Turgut Özkan ve Orhan Sarıbal arasında geçen diyalog bu düşüncelerimi boşa çıkardı. Büyük bir nezaketle toplantı sonrası programını beklemeye alan İl Başkanı Özkan, Orhan Sarıbal’ın yanında oturarak birlik beraberlik pozu verdi.

Bu kadar dedikodu yeter.

Biraz da tarımın bir yıllık değerlendirmesine bakalım.

Öncelikle şunu ortaya koymak lazım; sokak röportajlarında ‘Allaha çok şükür ülkemizde her şey var, önceden hiçbir şey yoktu’ diyerek yaşanan bolluğa işaret etmeye çalışan vatandaşın algısında bir bozukluk var. Durumu şöyle tarif ediyor CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal;

“Eskiden bir ürün yoksa orada kıtlık var denilirdi. Şimdi ise ürün var, ama cebinizde para yoksa, o ürüne ulaşamıyorsanız, gerçek kıtlık budur, gerçek kriz tam da budur”

Hatta bana göre bu kıtlık daha acı verici, toplumu daha çok yaralayan bir kıtlık durumu. Çünkü aynı ürünü gözünüzün önünde alıp tüketebilenler, hatta fazlasını çöpe atabilenler varken, toplumun büyük kesiminin ulaşamıyor olması, aradaki makasın ne kadar açıldığının da göstergesi.

2022 yılı bizi bir konuda şampiyon da yapmış. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, yıl tamamlanmadan tarımsal ithalat giderlerimiz, tarımsal ihracat gelirimizin iki katına ulaşmış.

Çiftçinin bankalara olan borucu da 20 yılda 120 kat artarak, 2,4 milyar TL’den; 290 milyar TL civarına yükselmiş. 23 milyon dönüm tarım arazisi üzerinde haciz var. Bursa özelinden konuya bakacak olursak 400 bin dönüm Bursa Ovası’nın 190 bin dönümünü sanayi bölgelerine ve çarpık yapılaşmaya kaptırmış durumdayız.

Sarıbal’ın yaklaşık bir saat süren ve her bir dakikası son derece kritik bilgiler içeren konuşmasından alıntıları başka yazılarıma saklayıp, size tarım koridoru gerçeğine yönelik açıklamalarını aktarmak istiyorum.

Ukrayna’daki tahılın Ukrayna halkına ya da devletine ait olmadığını, çok uluslu şirketlere ait olduğunu belirtti Sarıbal konuşmasında ve dedi ki;

Tahıl koridorunda uzlaşma çokuluslu şirketler rahat etsin diye gerçekleştirildi. Türkiye’deki çiftçinin ürünü para etmesin, bizi dışarıya bağımlı hale getiren iktidar seçime kadar kendini rahatlatsın diye yaptılar. Bu tahılları Afrika’nın yoksul, aç toplumlarına göndereceğiz dediler, fakat buradan en çok ürün alan ülke İspanya. İkinci en çok alan ülke ise Türkiye! Yani iktidar, ithalat sopasıyla çiftçiyi terbiye etme modeline devam etti.”

Buradan yapabileceğimiz bir diğer çıkarım da, kendi hükümetimizin bizi aç ve yoksul ülkeler kategorisine yerleştirmiş olması olabilir mi? Bahsedilen tahılı Afrika ülkeleri yerine biz aldığımıza göre…

Bu yılın son yazısında da içinizi yeterince kararttığıma göre, 2023’ün adaletli, eşitlikçi, demokratik bir yıl olmasını diliyorum. 2023 yılında kadın, çocuk ve hayvan cinayetlerinden, taciz ve tecavüzlerden bahsetmek zorunda kalmayalım istiyorum. Bursa’yı yutmak için ağzını açmış bekleyen kocaman talan canavarı bir an önce dursun istiyorum. İnsanlarımızın yüzündeki hüzünlü sinirlilik hali yerini gülümsemeye bıraksın, herkes yarınlara daha ümitle bakar olsun istiyorum. 2023’ün dileklerimi gerçekleştiren bir yıl olmasını istiyorum…

Biliyorum, öyle olacak…

HABERLER