Bugün ülke gündemini takip eden herkesin aklında aynı soru var;
‘Kepez Belediye Başkanı AK Partili olsaydı da tutuklanacak mıydı?’
‘Hayır, asla böyle bir tutuklama yapılmayacak, konu gündeme dahi gelmeyecek, belediye başkanı özür dahi dilemeyecek, hatta belki de ‘teleferiğe binmenin doğasında var böyle kazalar’ gibi bir açıklama dahi yapılacaktı!’
Bence Kepez Belediye Başkanı’nın olayda dahli ve sorumluluğu varsa elbette tutuklanmalı, gereken cezayı da almalı, işin o kısmını ayrı tutarak biraz toplum vicdanında yer etmiş ve hiçbir sorumlunun özür dahi dilemediği kazaları hatırlayarak verdim üstteki yanıtı.
Gelelim konunun genel akışına…
Belirli zaman aralıkları ile kontrollerinin ve bakımlarının yapılması sayesinde hizmet vermeye devam edebilecek bir proje var karşımızda. Tıpkı asansörler gibi.
CHP’li Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, kendi döneminde bakım ve kontrollerin eksiksiz biçimde yapıldığına ilişkin belgeleri ile savunmasını vermiş görünüyor. Zaten 28 Kasım 2023 tarihinde de teleferiğin işletilmesinden sorumlu olan ANET AŞ.’deki görevinden ayrılmış. Kendisinin görevden ayrılmasından sonra 19 Şubat-4 Mart tarihleri arasında teleferik ağır bakım ve yıllık bakım sürecinden geçirilmiş. Var olan sorunların bu süreçte tespit edilip giderilmesi gerekirdi zaten.
Şimdi elbette bu süreçte yapılan bakım ve kontrollerin hangi usullerle yapıldığını, eksik, hata olup olmadığını bilmek güç, fakat kendisinden sonra yaklaşık 6 aydır bu görevi yürüten bir başkası varken ve bu süreçte bir ağır kontrol dönemi geçirilmişken, bir önceki yöneticinin tutuklanması ilginç geliyor insana.
Norm Haber Yayın Koordinatörü Bülent Civanoğlu, zaman zaman Pamukova tren kazası esnasında yaşadıklarını anlatır, bu anılardan da yola çıkarak küçük bir tarihi hatırlatmada bulunmak isterim…
AK Parti’nin iktidara geldiği ilk dönemler ve demir ağlarla örülecek yurdun dört bir yanı, ne güzel işler yapılacak heyecanının paylaşıyoruz ülkece, tabii o zamanlar biz sadece yakınlarına iş çıksın diye proje yapıldığını hiç düşünemiyoruz, öyle bir toplum hafızamız henüz oluşmamış…
Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde İETT Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Karaman’ı iktidarın ilk aylarında TCDD Genel Müdürlüğüne atadığında başlıyor macera…
Proje hızlı tren projesi…
Hızla ilerleyen projenin sonu nereye varacak merak ederken bizler, 2004 yılının 22 Temmuz’unda Pamukova’da ilk hızlı tren kazasını işitiyor kulaklarımız.
41 vatandaş hayatını kaybediyor kazada, 89 kişiyse yaralı olarak geçiyor kayıtlara.
Bilirkişi raporuna göre 80 km. süratle girilmesi gereken bir viraja 132 km. süratle giren tren devriliyor, tren makinistleri ve demiryolundaki raylar kusurlu bulunuyor.
Dikkat edin, raylar da kusurlu bulunuyor!
Fakat usta eller devreye giriyor, işin demiryolu kısmının soruşturulması engelleniyor. Benim bildiğim kadarıyla Süleyman Karaman hakkında da bir soruşturma yapılmıyor.
Yargının karşısına iki makinist çıkıyor sadece, usulen verilen cezalar, uzatılıp sündürülen dava süreci ve zaman aşımı ile noktalanıyor koca tren kazasının soruşturması.
2018 yılında yine bir tren kazası meydana geliyor ülkemizde, 8 Temmuz günü Çorlu’da raydan çıkan bir tren 25 kişinin hayatına mal oluyor, 381 kişi ise yaralı olarak geçiyor kayıtlara.
Bu kez kazanın nedeni saklanamayacak kadar açık bir imalat hatası. Yönetici kadrolar nasıl oluyorsa yine işin içinden çıkıyorlar elleri temiz bir biçimde. Alt düzeylerde birkaç memura dava açılıyor, yine benzeri sündürme politikalı dava süreci ve 2022 yılında bir kişi tutuklanıyor, o da adli kontrol şartı ile serbest bırakılıyor.
Takip etmek ve adaletin nasıl işlediğine şahit olmak isteyenler için Çorlu tren kazasının önümüzdeki celsesi 25 Nisan tarihinde görülecek.
Tabii bir de İliç’de yaşanan maden faciası var. Hafızalarımızda yeri hala tazecik duran. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı görevi nedeniyle soruşturmadan, tutuklamadan geçtik en azından bir özür beklediğimiz Murat Kurum’u ödül olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı olarak gördük karşımızda hatırlarsanız.
Biraz daha uzağa baktığımızda Soma’da kaybettiğimiz 301 kişi var hayatları ile ilgili kimsenin hesap vermediği…
Yani anlayacağınız, AK Partiliyseniz dokunulmazlığınız hazırdır, kazalarda da asla sorumluluğunuz yoktur.
Eğer muhalefetten bir isimseniz ve kazara bir yerde bir sorumluluğunuz varsa, bütün kazaların öncesi ve sonrası diye ayırmaksızın sorumlusu sizsinizdir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kocagöz’ün tutuklanmasıyla ilgili bir açıklama yaparak;
“Soma’dan İliç’e hiçbirinde kamu görevlilerinin soruşturulmadığı gerçeği ortada iken, bu karar hukuki değil siyasidir. Kuşkusuz kazada dahli olan kim varsa kimsenin gözyaşına bakılmamalıdır. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu hassasiyetle teleferik kazasındaki adli soruşturmayı yakından takip etmeyi sürdüreceğiz, ama sırf partilimiz diye başkanımızı günah keçisi ilan edemezsiniz” demiş.
Biz de yakından takip edeceğiz bu konuyu.
Sonuçta adalet herkese lazım, günah keçileri sadece iktidara lüzum ediyor…