Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

AK Parti Nilüfer’de iddialı!

AK Parti belki de hiç asılmadığı kadar asıldığı bir yerel seçim için kolları sıvadı Nilüfer’de. Nilüfer’in böyle bir havası var, herkes o koltuğu istiyor, herkes o koltuk için canı pahasına savaşıyor. Önce belediye başkan aday adaylıkları mücadelesinde partilerin kendi içlerinde gördük bu savaşı, şimdi belediye başkan adayları arasındaki düellolarda…

En önemli iki rakip elbette AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı Celil Çolak ve CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir

Her ikisinin söylemleri de daha demokratik, daha yaşanabilir, daha ortak akılla yönetilen, daha mutlu gülümsediğimiz, daha yeşil alanlı, daha az sorunlu bir Nilüfer…

Vadedilen toprakların hemen hepsi eskiden bu yana Nilüfer’de olduğundan, adayların üstüne koyacak çok fazla şeyi yok aslında.

Bugün basının karşısına çıkan ve projelerini anlatan Celil Çolak da durumun farkında.

Hatta bir harita ve kadastro mühendisi olan, bir dönem Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanlığını da yürüten Çolak, kendisinin de katkı sunduğu Nilüfer planlarından memnun olmadığını söylemiyor. Bunun yerine geliştirdiği söylem hiç de haksız olmadığı; “Nilüfer’in planları gayet güzel aslında, ama planlar altına tekerlek koyulmuş gibi oradan oraya geziyor. Sürekli değişiyor. Biz bunun önüne geçeceğiz” biçiminde.

Bu konuda iddialı AK Parti Nilüfer Belediye Başkan Adayı. İddialı olduğu bir başka konu da alacağı oy oranı ile ilgili. Beklenti yüzde 62!

Bundan önceki seçimlerde alınan oran yüzde 35!

AK Parti’nin Nilüfer için yüklüce bir tanıtım bütçesi ayırdığını, CHP’nin en çok sevdiği söz olan ‘değişim’ kavramını da içeren, ‘Gelecek için değiştir!’ sloganı ile yola çıktığını, Celil Çolak ve Cumhur İttifakı ekibinin ayrılmak bir yana bütün olarak kapı kapı, tüm enerjileri ile şehri dolaştığını biliyoruz. Bilmediklerimiz arasında ise Çolak’ın iddiasına göre pek çok CHP’linin ‘Bu kez sana destek vereceğiz!’ söylemini sayabiliriz.

Basın mensuplarının ‘Nilüferde neyi değiştireceksiniz?’ biçimindeki sorularına birkaç kez yanıt veren ve her defasında “Zaten benim başkanlık koltuğuna oturmam büyük bir değişim olacak” diyen Celil Çolak, laf arasında; “Şimdi beni konuşturmayın, Nilüfer’de belediyecilik dışında her şey yapılıyor. Biz onların yaptığını yapmayacağız” sözünü de etmekten alamıyor kendini.

Gelelim Bursa’nın en gözde ilçesinin ‘rant’ sözcüğü ile bir arada anılmasına. Sözlük anlamı olarak; ‘herhangi bir eşya, para ya da gayrimenkulün belirli bir süre sonunda, hiç emek verilmeden kazanç sağlaması, kar getirmesi’ demek olan kelimenin aslında korkulacak bir kelime olmadığını, ilçedeki rantın ilçe halkının refahı için kullanılmamasının manayı kötüleştirdiğini belirten Çolak, ‘Bu kez ilçenin rantı ilçe halkının cebine girecek’ diyor.

Nilüfer’in sanayileşmeye artık doyduğunun altının bu toplantı vesilesiyle çizilmesi benim için özellikle önem arz eden detaylardan. ‘Adam eksen bitecek denilen kalitedeki tarım arazilerinin sanayileşmesine dur diyeceğiz. Ben akademik odalardan geliyorum, buna dikkat ederim’ diyor Celil Çolak.

Var olan kaçak sanayileşmenin önüne de devletin şefkat eliyle müdahale edeceklerini belirtiyor.

Pek güzel, pek sevindirici…

Bir yandan bunları söylerken, diğer yandan; ‘vakti zamanında dönemin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye 0.50 emsal artışını vatandaşa kentsel dönüşüme bir teşvik olarak verelim önerisinde bulunanlardan biri bendim. Biz bu 0.50 artışı iyi niyetlerle verdik, ama kötüye kullandılar’ sözlerini ekliyor.

Sonra da Nilüfer’de yeşil kalmadı, trafik sorunu var, altyapı yetersizlikleri göze batıyor diyor…

Kafalar karışık anlaşılan…

Çünkü herkesin hatırındadır 0.50 emsal artışlarının Nilüfer Belediyesi tarafından en istenmeyen işlerden olduğu. İlçenin ciddi bir nüfusa sahip olmasının sosyal donatı alanlarından alt yapıya kadar pek çok imkanda çökmeye neden olacağına defalarca vurgu yapıldığı. Bununla ilgili davaların açıldığı…

Nilüfer’in 25 yıldır aynı saçmalıkla yönetilmesinin netice vermediğini ve sorunları ortadan kaldırmadığını söyleyen Çolak, ‘insanların özel yaşamlarına saygım var, alkollü mekanlara da gidiyorum vatandaşla tanışmak için. Ben Nilüfer’in ne istediğini çok iyi biliyorum’ diyor.

Şimdi toplantıyı şöyle bir toparlayalım; Bursa’da 25 yıllık AK Parti iktidarının tüm ağırlığı hissediliyor, öylesine hissediliyor ki, Bursa artık akşam saat 20.30 sonrası ıssızlaşan ağır bir şehir olup çıktı. Gündüzleri büyük şehrin keşmekeşi yaşanmasa ‘sakin şehir’ statüsüne aday olacağız ölü gecelerimizle…

Buna karşılık aynı süre boyunca bir Nilüfer gerçekliği de var, bütçesi Nilüfer’de yaşamaya yeten tüm Bursalıların bir biçimde taşındığı ya da taşınma hayali kurduğu. Hal böyle olunca, ben Bursa’nın tamamının Nilüfer gibi olmak istediğini düşünüyorum nedense…

Belki de uzun süredir Nilüfer’de yaşıyor oluşumdandır bu taraflı bakışım.

Celil Çolak’ın ilçe için düşündüğü ‘kent meydanı’ projesi kıymetli bana göre, şimdilik AVM’lerin arasına sıkıştırılmış bir konseptten uzak önümdeki görseller. İşin bu tarafını da sevdim doğrusu. Kitap kafeler projesi de mekan sahiplerinin yavaştan kendi konseptleri ile başlattıkları bir girişim olmaktan çıkarılıp belediyenin uygun imkanları ile vatandaşa sunulursa harika olabilir. Öğrenci yurtlarının artırılması, aile ve çocuk kampları güzel ve farklılık yaratacak işler. Fakat Nilüfer Belediyesinin yapmak için her yıl kavga etmek zorunda kaldığı müzik festivallerini yapacağınızı söylerseniz ‘iş burada biraz garipleşiyor’ derim.

Tüm adayların gönüllerinde güzel dileklerle bu seçim yolculuğuna çıktığını düşünen bir Polyanna olmayı tercih ediyorum.

Kimin seçileceğini ve seçimden sonra hangi vaatlerini yerine getireceğini de merakla bekliyorum.

HABERLER