Cumhuriyet Halk Partisi’nin kıran kırana geçen delege seçimlerini ve ilçe kongrelerini ‘Daha bu partide çok iş var. CHP olmadan Türkiye olmaz’ ve ‘Küçük olsun benim olsuncular iş başında’ şeklinde iki biçimde de okuyabiliriz. Gönlümün ilk düşünceden yana olduğunu belirtmekte fayda görüyorum ve diyorum ki, Yıldırım İlçe Kongresinde ilk meşalesi ateşlenen İl Kongresi yarışı fena halde hızlı başladı.
Hemen hatırlatalım, Yıldırım İlçe Kongresinde Nihat Yeşiltaş ‘Yıldırım’da yarattığımız kardeşlik ortamını il başkanlığına taşımayı hedefliyoruz’ demiş ve il başkan adayı olduğunu ilan etmişti kürsüden.
Hemen ardından söz alan CHP Bursa İl Başkanı Turgut Özkan ise Yeşiltaş’a yönelik olarak ‘Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün’ şeklinde özetlenebilecek örneklemeler yapmış ve CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’e ‘Geçtiğimiz seçimleri size kaybettiren ekiple mi yol yürüyorsunuz?’ diye sormuştu.
O günden bu yana resmi olarak bir adaylık açıklaması beklediğim ve yakın çevresine ‘Bir oy dahi alacağımı bilsem yine de aday olacağım’ diyen Turgut Özkan yazımı yazmak için masamın başına geçtiğim sırada yaptığı bir sosyal medya paylaşımı ile nihayet ‘Adayım’ dedi.
Fakat bugünün en önemli meselesi 30 Ağustos Zafer Bayramında ADD Başkanlığından ayrılarak CHP İl Başkanlığına adaylığını sosyal medya üzerinden duyuran Gürhan Akdoğan’ın medya ziyaretleri sırasında Norm Haber’e de gelmesi oldu.
Sorulacak çok soru, konuşulacak çok konu vardı. Mahalle yanarken kongre sürecinin derdinden gözü hiçbir şey görmeyen muhalefetin bıraktığı eksiklik nedeniyle kendi kendine muhalefet etmeyi alışkanlık edinen iktidara kim nasıl ‘Dur, muhalefet etmek bizim görevimiz. Sizin yanlışlarınızı, vatandaşın derdini dile getirmek bizim işimiz’ diyecek diye hayli süredir merak içindeydim…
Böyle bir ziyaret gerçekleşince elbette fırsatı kaçırmadım, herkesin dilinde anonim bir türkü gibi dolaşan ‘değişim’ kavramının içini Akdoğan ve ekibinin nasıl doldurmayı amaçladığını sordum ilk olarak.
CHP’nin sol parti olma kimliğine daha sıkı bağlarla bağlanan, halkçı ve kamucu anlayışları benimseyerek, 20 yılı aşkın süredir var olan iktidarın dayattığı özelleştirmeden yana yaklaşımlara karşı tavır alan, parti içinde ve ülke genelinde laiklik anlayışından zerre sapmadan, demokrasiyi en üst düzeyde işleterek, ilerlemenin yanında duran bir değişim anlayışından bahsedildi tüm konuşma boyunca.
Bir süre önce partinin eski ağır toplarından Kemal Anadol’un yaptığı açıklamalara dayanarak bir CHP analizi yapmıştım kendimce. Gürhan Akdoğan’ın konuşmaları bende o yazıyı bir kez daha okuyormuşum hissi yarattı.
Elbette bir yanında merkez sağ, diğer yanında güçlü milliyetçi bir parti (milliyetçi bir parti çatısı altında ittifak da bu çerçevede sayılabilir) diğer yanında ise güçlü bir sol parti olması, ülkenin siyasal dengeleri açısından bence en gerekli saç ayakları.
CHP bunu yakalayabilir mi bilemiyorum, ama “Biz bu yola kimsenin adamı olarak çıkmadık. Beni şu destekliyor, yanımda bu var, şu belediye başkan adayları ile birlikte yürüyorum gibi şeyler söyleyemem. Biz daha çok örgütün talepleri ile başkan adayı olduk. Uzun süredir bu konuda bana yapılan ısrarlarla bir yola çıktım” diyen Akdoğan’ın işinin hiç de kolay olmadığı net ve bunu kendisi de biliyor.
Önümüzdeki süreç bıçak sırtında bir il başkanlığı yarışına götürüyor hepimizi…
Dün itibariyle CHP İl Delegeleri arasında sosyal medyada başlayan bir paylaşım yarışından da söz ettik görüşmede. ‘Ben oyumu Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Mustafa Bozbey ile uyumlu çalışacak İl Başkanından yana kullanacağım’ diyor özetle bu paylaşım…
Hiç haksız değil il delegesi…
Malum bundan önceki seçimlerde yaşanan kayıpların bir bölümü, örgütün adayla küskünlüğü, il ya da ilçe başkanlarının aday ya da adaylarla küskünlüğü gibi sebeplerle yeterli performansta çalışılmamasına bağlandı. Bu bağlamanın doğruluk payı da çok yüksek!
Şimdi ben diyeyim il delegesi, siz anlayın Mustafa Bozbey, gireceği son derece önemli yarışta kendisiyle uyumla çalışacak ilçe başkanları ve il başkanı istiyor. Çünkü yakın bir süreçte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı Adaylığı bir kez daha CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanacak muhtemelen.
Şimdi burada en önemli sorulardan biri de Gürhan Akdoğan’ın İl Başkanı olması durumunda Bozbey ile uyumlu bir biçimde çalışıp çalışmayacağı…
Mustafa Bozbey’in Bursa kentinde CHP için en önemli aktörlerden biri olduğunun altını çizen Akdoğan;
“Biz seçilmemiz durumunda partimiz kimi aday olarak göstermişse onunla birlikte partimizin ve adayımızın kazanması için sonuna kadar savaşacağız. Ben zamanında Turhan Tayan’ın adaylığına çok karşı çıkmış bir isim olarak kendisiyle milletvekili seçildikten sonra her zaman uyum içinde çalışan biriyim. Çünkü örgüt terbiyesi almış olmak bunu gerektirir” dedi.
Bu cümleyi kurarken de; “…hiç olmaması gereken şeyler de olabilir, yani adaylar tarafından seçilmemesi için birlik olanlarla birlikte de olunabilir…” kıvraklığında tamamladı konuşmasını…
Siyaset bu; eski dostu düşman, eski düşmanı dost yapar, hem de nasıl yapar şaşar kalırsınız…
Elbette seçilmek için delege dengesi çok mühim ve 30 Ağustos Zafer Bayramı sırasında gördüğüm tabloyu daha önce size özetlemiştim. Hatırlarsınız…
İl Başkan Adayı Nihat Yeşiltaş o günün neredeyse tamamında bir yanında CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten diğer yanında CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ile dolaşmış ve adeta gövde gösterisi yapmıştı…
“Delegenin oyu ipotek altında değildir. Biz ilçe seçimlerine özellikle müdahil olmadık. Ben CHP il delegelerinin partilerinde istedikleri değişimin benim yapmak istediğim değişimle örtüştüğünü düşünüyorum. Bu bir yarıştır, ama fotoğraflar her zaman gerçeği yansıtmayabilir” dedi konuyla ilgili hatırlatmalarıma Akdoğan…
Partinin yeni yapısında mezhepçi bir kadrolaşma olduğundan, bu kadrolaşma nedeniyle yıllardır emek verdikleri partilerinden uzak kaldıklarından şikayetçi olan CHP’lilerin Gürhan Akdoğan’ın adaylığını desteklediğini ve daha demokratik bir yapı oluşturmayı amaçladıklarını biliyorum.
Siyaset uzun soluklu bir yarış, Bursa’da yarışın dengelerini belirleyecek isim ise Bozbey kuşkusuz… Karşımda uzun zamandır bu yarışın içinde yol alan bir siyasetçi var, dengelerin nasıl kurulacağını benden daha iyi bildiğine hiç şüphe yok…
Seçimin tüm taraflarına başarılar…