Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Akşam yattım, sabah kalktım projeleri…

Biz Bursa’da pek alıştık birilerinin çocukluk hayallerini, rüyalarını süsleyen projeleri hayata geçirme, olmasa da oldurma ve zorla hayatımıza sokuşturma durumuna da, bunun koskoca ülke için aynıyla geçerli olması giderek can sıkıcı bir hale geldi doğrusu…

Akşamdan yatıp, sabah kalkınca ‘Aklıma çok güzel bir fikir geldi, bizim tarım arazilerini bir kenara bırakalım, gidelim Sudan’da toprak kiralayalım, kendi ülkemizde proje tarım arazileri oluşturmak varken, taaa dünyanın öbür ucunda tarımsal ürünler elde etmeye gayret edelim’ deyip bir de bunu büyük proje olarak sunan dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yi takdirle anıyorum huzurlarınızda.

Gerçi Bekir Pakdemirli’ye de pek o kadar yüklenmemek lazım bu konuda. Nedenini bilemediğim ve asla anlayamadığım bir biçimde tarım ülkesi Türkiye’den çoktan vazgeçerek, Sudan’da tarım yapma fikri Tarım Dünyası yazarı Ali Ekber Yıldırım’ın, ‘Türkiye’nin Sudan’da tarım yapma macerası bitti’ başlıklı yazısında verdiği bilgilere göre 2013 yılında niyet edilen, 2015 yılında Mehdi Eker döneminde başlayan, Faruk Çelik ve Bekir Pakdemirli dönemlerinde de sürekli gündemde tutulan bir proje…

2019 yılında Sudan’da darbe ile yönetim devrilince, Türkiye’nin bu ülkedeki tarımla ilgili faaliyetleri belirsizlik sürecine giriyor, imzalanan Ekonomik Ortaklık Anlaşması ile bir kez daha toprak kiralama meselesi gündeme alınıyor.

Sudan’da tarım yapmak konusunda ne kadar vizyonsuz olduğumu bir düşünün, bu kadar ısrarı bir türlü anlamıyorum çünkü. Sanki kendi ülkemizde toprak kıtlığı var, sanki kendi ülkemizde tarımla ilgili yapılması gereken her şeyi yapmışız, tarım 4.0’dan konuşuyoruz da yeni üretim yerleri arıyoruz…

Hani aklınızda bir canlansın diye vurgulamak istiyorum, Cumhurbaşkanı Yardımcısı düzeyinde Sudan’da tarım yatırımı yapın çağrısında falan bulunuluyor. Dikkatinizi çekerim, kendi ülkesinde çiftçisi can çekişen bir ülkenin Cumhurbaşkanı Yardımcısı ‘Sudan’da tarım alanında yatırım yapın’ diye çağrıda bulunuyor!

Biz bu süreçte ciddi anlamda artan gıda fiyatları ile boğuşuyoruz vatandaş olarak, hayvancılık kan ağlıyor, millet sütlü ineklerini mezbahaya gönderiyor, çiftçi perişan, ürünlerini yollara döküyor, falan filan…

İyice canlandı mı gözünüzde manzara…

Güzeeelll…

Şimdi bu sevimli macera, bu vizyon projesi, bu vakti zamanında benim Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak’ın da yaptığı açıklamalar doğrultusunda asla uygulanabilir olmadığı tarım maliyetlerinden, ulaşım maliyetlerine kadar pek çok kalemle hesaplandığında ortaya çıkan muhteşem fikir, 1 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketinin tasfiye edilmesi şeklinde son buldu.

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt sosyal medya paylaşımında çok da güzel özetlemiş aslında konuyu; ‘Sudan’da tarım yapacağız diyerek arazi kiraladınız. Yüzlerce milyon dolarları Sudan’a aktardınız. Şimdi de tarım yapmaktan vazgeçtik diyorsunuz. Bu milletin parasını yediniz bitirdiniz. Emekliye maaş artışlarında çok diye vermiyorsunuz. Adaletiniz batsın!’

Tarımı böyle yiyip bitirdiğinize göre yepyeni bir konunun kapağını da aralayabiliriz sanırım.

Uzun süredir artık üniversite mezunu olmanın bir meziyet olmadığından, hatta niteliği düşük üniversitelerden mezun olan öğrencilerin bir yandan mesleki itibarlarına yaraşır işler bulamamalarından, bir yandan da bu okullarda okudukları süre boyunca yapılan masrafların boşa gidişinden falan bahsediyoruz.

Belki de sadece ben bahsedip duruyorum bu konudan diyordum ki; eğitim konusunda sözü dinlenir kişilerden Akademisyen Yazar Prof. Dr. Selçuk Şirin imdadıma koşup pek çok kez altını çizdiğim konuyu özet geçivermiş;

Üniversiteleri kapatalım! Her ile üniversite yerine her mahalleye kaliteli bir okul öncesi kurumu açılsın! Liseleri güçlendirip üniversite sayısını dörtte bire indirelim. Türkiye sınırlı kaynaklarını akılcı bir şekilde harcamak zorunda.”

Eğitimin geldiği son noktanın tek çıkış yolu ancak böyle özetlenebilirdi.

Tarımı perişan ettik zaten, eğitim konusunun üzerinde de uzun süredir çalışıyoruz. Ama öyle; gereksiz müfredatı seyreltelim, okullarda hep birlikte namaz kılalım, imamlar, imameler okullarda ders versin, işsiz öğretmenler umutsuzluktan canına kıysın gibi saçma sapan yaklaşımlardan uzaklaşmanın son dönemecindeyiz. Buradan döndük döndük, yoksa işimiz tarımdakine benzer, bir kilo domatesi 50 liraya yeriz, bir mühendisi asgari ücrete çalıştırıp fasona işçi yaparız.

Ne şahane bir Türkiye…

HABERLER