Partisinin kuruluşunu ilan ettiği, adını ve amblemini açıkladığı ilk toplantıda da takip etme fırsatı bulduğum Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuzağıralioğlu’nu 15 gün sonra Bursa’da izledik..
Öncelikle şunu söyleyeyim, uzun zamandır Bursa’yı bu denli övgü dolu sözlerle tarifleyen, tarihin akışındaki yerini böylesine öne çıkararak anlatan bir hatiple karşılaşmamıştım. Merkezi hükümetin çantada keklik olarak görmesinden kaynaklı bir boş vermişlik içinde çaresizce savrulan, dolayısıyla hak ettiği yatırımlara asla kavuşamayan, buna rağmen ülke ekonomisine katkı sunmaya devam eden, bir yandan da yetişmiş insan gücü kaynağı olarak görülen Bursa’da benim dinlediğim konuşmayı dinleyen kim olsa duygulanırdı.
İyi bir hatip, akıllı bir siyasi figür olan Ağıralioğlu, bir saatten uzun süren konuşmasını tamamen spontane gelişen kurgusuyla yazılı metin ve teknolojik destek kullanmadan gerçekleştirdi.
Henüz teşkilatlanma çalışmalarına yeni başlamış bir siyasi partinin düzenlediği toplantıya katılım hayli yüksekti bana göre. Partililerdeki coşku da görülmeye değerdi. Yaklaşık 2 bin arabalık konvoydan söz edildi.
“Bursa’nın bugünkü hali halen doğru planların yapılamamasının da ahvalidir. Burada işsizlik, kaos, yerleşme programı, tarım arazilerine karşı talan var” sözleri son derece önemliydi.
Yaşadığımız abuk subukluğu kanıksamış olmamızı her zaman soğuk suya atılan ve suyun içinde yüzerken suyun kaynar hale geldiğini fark edemediğinden haşlanırken kendisini kazanın içinden dışarıya atamayan kurbağaya benzetirim.
Siz buna ister büyük resmi görmek deyin, ister kendini dışarıdan gözlemlemek deyin…
İçinde bulunduğumuz kazandaki su kaynıyor, biz yanıyoruz, fakat farkında değiliz, tek bildiğimiz canımızın acıdığı…
Bir siyasi sistemden bahsediyor Yavuz Ağıralioğlu, daha doğrusu siyasetin sirayet ettiği tüm yaşam alanlarından çekilmesinden, devletin siyasetin elinde oyuncak olması sorununun ortadan kaldırılmasından, burada oluşan boşluğun bir genel devlet politikası ile desteklenmesinden, dolayısıyla siyasetin uğradığı her değişiklikte devlet kurumlarında değişiklik yapılmasının önüne geçilmesinden…
Kısaca siyasetin sadece seçim zamanları konuşulan, sonrasında devletin devamlılığına ve kadimliğine teslim olunan bir yapıdan bahsediyor.
Partisini merkez sağ gibi bir konuma yerleştirmeyi arzu etmekten ziyade ‘merkezinde milletin olduğu bir boşluğu doldurmaya’ talip olduğunu söylüyor diğer yandan. Belki biraz kafa karıştırıcı bir ifade, ama uzun zamandır unuttuğumuz, merkezde milletin olması hadisesinin cazibesine şimdiden ülkenin yüzde 3.4 gibi bir oranı kapılmış gibi görünüyor.
Önümüzdeki günlerde anketlerde daha da yüksek oranlarla ifade edileceklerini belirten Anahtar Parti Genel Başkanı, ‘İlk gireceğimiz seçimde baraj sorumuz olmayacak’ diyecek kadar da iddialı.
‘Milletin A Planıyız, kimsenin B Planı değiliz’ sözleri ittifaklara açık bir politika gütmeyeceklerinin açık ilanıydı.
Teşkilatlanma konusunda da iddialılar. Birkaç ay içinde bütün teşkilatlanmayı tamamlayarak kurultay sürecine gitmeyi planlayan Anahtar Parti’nin Bursa İl Başkanının Fikret Aslan olması bekleniyordu. Beklendiği gibi de oldu, Anahtar Parti Bursa İl Başkanlığına Fikret Aslan atandı.
Parti içinde kadınların yerinin erkeklerle eşit olacağını da söyledi Ağıralioğlu, ancak ülkemizde kadınların evlere girip politika yapmak zemininde ne kadar başarılı olduğunun açık kanıtı olarak karşımızda duran AK Parti’nin bu konudaki yöntemlerini benimseyeceklerini belirtti.
Siyasi Partiler Kanunu değişikliğini ilk Anayasa tartışmasında gündeme taşımak var planlarında. Siyasetin finansmanı konusu ülkemizde son derece kritik bir mesele malum. Şimdiye kadar bu konuyu gündeme taşıyan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala olmuştu Bursa zemininde. Demek ki, konunun siyasi ideolojiyle değil, temiz siyaset yapmak istemekle alakası var.
‘Siyasetin finansmanı siyaseti ve devleti kirletir. Şu anda yaşadığımız sıkıntıların büyük bölümü buna bağlıdır. Siyaset finansmana borcunu ödemek için devletin kurumlarını kullanırken ülke bu hale gelmiştir. Siyasetin küçük bir miktar finansmanı olmalı, bu meblağ Avrupa’daki gibi kriterlere bağlanmalıdır’ sözleri ile önemli bir konunun altını çizmiş oldu.
Son olarak kazanda kaynamak üzere olan kurbağanın farkına varması gereken bir noktaya daha dikkatleri çekmek isterim Yavuz Ağıralioğlu’nun vasıtasıyla.
Siyasilerin şimdilerde; ‘Yolsuzluk yapmayacağız, ülke kaynaklarını boşa harcamayacağız, şahsi çıkar gözetmeyeceğiz, liyakatli kadrolarla yol yürüyeceğiz, kamu kaynaklarının her kuruşunun hesabını vereceğiz, adaleti işler hale getireceğiz, herkese sağlık, eğitim imkanı sunacağız diyerek vatandaşa vaatlerde bulunmaları ne büyük ayıptır. Bunlar zaten olması gerekenlerdir. Bunları gerçekleştireceğini söylemek bir vaat olamaz, olmamalıdır!’
İYİ Parti’den ayrıldığından beri bir parti kurması beklenen, parti kurma çalışmaları beklenenden uzun süren, ancak görünen o ki, altta bir teşkilatlanma çalışması çoktan tamamlanmış olan Anahtar Parti önümüzdeki süreçte anketlerde nasıl bir seyir izleyecek, ülke sorunlarına yönelik nasıl politikalar üretecek merakla takip edeceğiz.