Yepyeni bir seçim dönemiyle daha hepinize merhaba diyoruz, çünkü bu seçim dönemi hepimiz için, hepiniz için ayrı ayrı büyük öneme sahip konuların netleşeceği bir süreç olacak.
Dün listelerin açıklanmasının ardından yaşanan sorunları, liste depreminin en az AK Parti’de sarsıntı yarattığını, en çok ise her zaman olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu sarsıntıya mazhar olduğunu belirtmiştik.
Kolay değil, CHP’nin listesinde tam dört siyasi parti daha seçime girecek. Yapılan pazarlıklar sonucunda verilen sandalye sayıları, seçilmesi muhtemel yerlerde olacaklar ve gönlü olsun diye listeye koyulacaklar ayrımı derken çarşının karışması çok normal.
Yani demem o ki, aynı koşullarda hangi siyasi parti liste yaparsa yapsın kızılca kıyamet kopardı. Nitekim, liste tartışmalarından gündemi hemen uzaklaştırmak ve bu konuda parti içindeki uzlaşmayı olabilecek en büyük hızla sağlamak amacıyla, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Asıl gündemimiz budur’ diyerek eline aldığı soğanla çıktı seçmenlerin karşısına.
Reklam pek az kanalda verilse, pek çok kanalda ise partinin reklamlarına ambargo uygulansa dahi çok doğru bir hamle ile devam ediyor bence çalışmalarına.
Soğanın kilosu 30 lira olmuş yahu!
İnsan ne yemek yapsa da içine soğan koymasa diye yarım gün düşünüyor…
Şimdilik gerçek gündemi bir kenara bırakacak olursak, işin bir de sandığa nasıl yansıyacağına bakmak lazım; yani listeleri birleştirerek yaşanacak kargaşanın yatışmasını beklemek mi doğru hamleydi, yoksa AK Parti gibi yapıp kendi listesini hazırlamak ve teşkilata yönelik oynayarak seçime girmek mi?
Sorunun yanıtını Yöneylem Araştırma Koordinatörü Derya Kömürcü açık ve net bir biçimde; “Ortak listeye yönelmemiş olmaları Cumhur İttifakı’nın 15-20 vekil daha az çıkarmasına neden olacak” şeklinde vermiş.
Bursa özelinde baktığımda, AK Parti’de, teşkilatların listeye sahip çıkması için elden gelen her türlü gayretin sarf edildiğini söylemek mümkün. Seçilebilir noktalarda daha önceki dönem vekillerinin ağırlık kazandığını da söyleyebiliriz.
Tüm bu stratejiler sıkı bir seçim çalışmasına teşkilatları hazırlamak ve motive etmek için gibi görünüyor.
Kömürcü’nün yorumu ise daha genel bazda bir değerlendirme;
“Cumhur İttifakı’nın liste stratejisi, milletvekilliği sayısını maksimuma çıkarma değil, Cumhurbaşkanlığı seçiminde bir oy fazla alabilme stratejisi oldu. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanılacak ‘üç-beş oy için vekillik satılan’ bir siyaset ortamı oluştu. Bunun nedeni, tüm gücün %50+1’i alan cumhurbaşkanında toplanmasını sağlayan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Listeler, muhalefetin en önemli vaadinin ne kadar gerçekçi olduğunu gösterdi” diyor Yöneylem Araştırma Koordinatörü.
Biraz daha irdelersek AK Parti listelerini, şunları söylemek mümkün;
Büyük başarılara imza atmış gibi milletvekili olmak için istifa eden Hatay Valisi, AK Parti liselerinde yer almadı,
Sağlık Bakanı ve Turizm Bakanı vekil olmak istemedi,
HÜDA-PAR Genel Başkanı listelerde Özlem Zengin’in iki sıra arkasında yer aldı,
Kendisini ayakkabı fetişi ile tanıdığımız AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız’ın vekillik hayalleri bu kez suya düştü,
Meclis’te attığı yumrukla anılan Zafer Işık artık Bursa’yı temsil edemeyecek…
Şule Çet davasının avukatının Zafer Partisi’nden listelere girmesini bir kadın olarak hiç hoş karşılamadığımı belirtmek isterim.
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’i de listelerde göremedik. Gerçi adı Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçiyormuş, ama ben yine bir kadın olarak, şehrinin acılarını böyle yürekten yaşamış ve insanlarını böyle candan savunan isimleri meclis kürsülerinde görmeyi yeğlerim doğrusu.
Sürekli ‘bir kadın olarak’ diye başlayan cümleler kurduğumu fark edince hemen şu konunun da altını çizeyim;
Siyaset her zaman olduğu gibi yine erkek egemen yapısını sürdürdü. Listelerde kadın adaylara çok az yer verildi, seçilebilecek yerlerdeki kadın adaylara daha da az yer verildi.
İnanın meclisin bu köy kahvesi hali hiç hoş değil. Üstelik kadın zekasının kıvraklığına hepinizin ihtiyacı var, bunu kabul etmenin zamanı geldi de geçiyor bile. ‘Bizde işler akşam yemeklerinde erkek erkeğe konuşurken bitiyor’ gibi saçma sapan iddiaları da bir kenara koyabilirsiniz, çünkü inanmayacaksınız ama biz kadınlar da akşam yemeği yiyebiliyoruz ve sizden daha çözüm odaklıyız.
Son olarak en beğendiğim seçim şarkısının Türkiye İşçi Partisi’ne ait olduğunun altını çizmek isterim. Politikaları ve bu dönemin milletvekili adayları kadar seçim şarkısında da iddiasını ortaya koyan TİP belki de işçi şehri Bursa’da işçilerin gönlünü kazanır diyeceğim de…
Mümkün mü bilemedim…
Yine de;
“Atın ölümü arpadan, hadi gelin arkadan, yarı yolda bırakan taş olsun…”