Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BAL-GÖÇ seçimine siyaset mi karıştı?

Uzun süredir kaderine terk edilen ve dolayısıyla sessizliğe gömülürken bir yandan da üye kayıpları yaşayan BAL-GÖÇ’te aylardır seçim tartışmaları sürüyor. Üç adayla girilen genel kurul sürecinde divan seçiminde yaşanan tartışmalar sonucu genel kurul yapılamamış ve BAL-GÖÇ’ün yönetimine yeniden seçim yapılana kadar kayyum atanması kararlaştırılmıştı.

Buraya kadar yaşananlar en kaba hatları ile böyle.

Genel kurul dağılırken, tüm adaylarla görüşmüştüm ve hepsinin ortak söylemi olarak ‘yakın bir süreçte divanın kimlerden oluşacağını ortaklaşa belirleyerek yeniden genel kurul düzenleyecekler’ demiştim. Çünkü adayların ortak söylemi buydu. Genel kurulun yapılamaması ve zorlu hava koşullarına rağmen oy kullanmak için gelen üyelere karşı mahcup olduklarını aktarmışlardı.

Aradan aylar geçmesine rağmen seçim kararı alamayan BAL-GÖÇ’te basına karşı yapılan konuşmalardan sonra mahcubiyetin geçip gittiğini keşfettim, zira iç gerilimin durulmaması nedeniyle asla ortak bir platformda buluşulamadı.

Gelinen son noktayı özetlemek için bir basın toplantısı düzenleyen Birlik ve Dayanışma Platformu adına konuşan Başkan Adayı Hasan Öztürk;

13 Mart 2022 tarihinde yaşanan Divan krizinin merkezindeki Divan Başkanının, Emin Balkan’ın açtığı kayyum talebi davası ile BAL-GÖÇ’e kayyum olarak atanması, tüm yaşananların arkasında Emin Balkan ve ekibinin olduğunu ve camianın çok adaylı seçimi demokratik ve geniş katılımlı gerçekleştirmesi yerine; taraflı bir kayyum ile sürecin yanlı yönetilmesi çabası, bu müdahale ile açıkça gün yüzüne çıkmıştır” diyerek özetledi, seçim sürecinin sonrasında yaşananları.

Genel kurulda üzerinde anlaşılamayan ve kavgalara neden olan isim artık kayyum olarak oturmakta BAL-GÖÇ’ün başında. Bilgilendirme toplantısını BAL-GÖÇ Genel Merkezi’nde yapmak isteyen ekibe izin verilmemesini de açıklayan bir durum bu.

Ancak bundan öncesinde yaşanan ve kamuoyunda ‘642 üye kaydı vakası’ olarak anılan mesele işin ana fikrini oluşturuyor. Bu fikri kaçırırsak metnin bize anlatmak istediğini anlayamayız.

Neydi bu vaka hemen hatırlayalım, hatta Hasan Öztürk’ün düzenlediği toplantıda söz alan Gülbahar Deniz’in anlattıklarını aktarayım size;

14 Eylül 2021 tarihinde bir yönetim kurulu toplantısı düzenleniyor. Bu toplantıda 128 üye kaydı gündeme geliyor. Üyeler oylanıyor, kabulleri yapılıyor, ancak karar defterine yazılmaları zaman alacağından yazma işlemi için boş sayfa ayrılıyor, sayfaların altına imzalar atılıyor. Boş kalan yerlere 128 kişinin adı yazılacak düşüncesi ile. Bir sonraki ay yönetim kurulu toplantısı yapıldığında boş sayfalara 642 üyenin kaydının yapıldığı görünüyor. Kararın altına imza atanlar itiraz ediyorlar oylanmamış üyelerin kaydının yapılmış olmasına. Bir komisyon kuralım ve bu üyelerin uygunluğunu inceleyelim diyorlar. Ancak dönemin BAL-GÖÇ Genel Başkanı Veli Öztürk, denetleme komisyonuna üyelere ait bilgileri vermiyor ve kayyuma başvuruyor…”

Böyle uzayıp giden bir süreçten bahsediyoruz. Neden böyle bir usulsüzlüğe ihtiyaç duyulduğuna ilişkin açıklamayı ise Hasan Öztürk yapıyor;

“Buradaki amaç çok adaylı seçimi, hazirun üzerindeki dengeyi Emin Balkan lehine çevirerek tek adaylı seçim noktasına getirmek ve çok adaylı seçime girmeyeceğini daha önce ifade eden Emin Balkan’ı ikna etmek. Bu arada kendi iradeleri ile üye olmak isteyen, ancak Emin Balkan taraftarı olmayan üyelik başvuruları gündeme dahi alınmadığı gibi, birçok başvuru formu ortada bile yoktur!”

Peki bütün bunları yaptıran ve yasal çerçeveye sokmaya çalışan güçler kimler? Öyle ya birilerinin bunları yaparken bir yerlerden güç almış olması beklenir…

Bazı yerlerde bazı cümleler kuruluyor, biz de onlara şaşırıyoruz. Beni birileri yola çıkardı, beni birileri destekliyor biçiminde. Umarım bu cümleleri kuranlar çıkıp gerekli açıklamaları da yaparlar. Bu soruların cevaplarını hepimiz arıyoruz aslında.” diyor Öztürk.

Eeee… Zamanında BAL-GÖÇ’ün Yüksel Özkan’ı milletvekili yapmış olması koltuğun kıymetini arttırdı tabii. Sanki her sivil toplum kuruluşundan bir vekil çıkması, her yöre derneğinden bir bakan çıkması şartı varmışçasına siyasetin içine bulaştı tüm oluşumlar. Amaçlarından uzaklaşıp birer basamak haline geldiler. Böyle bir mantıkla ilerleyerek hem etkilerini yitirdiklerinin hem de kendi ayaklarına sıktıklarının farkındalar mı bilemiyorum!

Gelelim seçimlerde son noktada ne olacağına.

“Yakın bir zamanda kayyumla görüşeceğiz. Ben de bu görüşmeden önce gerekli açıklamaları yapmak istedim. Seçimlerin yazın olması konuşuluyor. Biz seçimlerin sorunlar çözülmeden yapılmaması taraftarıyız. Bu seçime gitmeden camiamız tarafından tarafsızlığı kabul edilecek bir komisyon ile konuların incelenip genel kurula bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bizim söylemimiz, genel kurulun eylül sonu ekim başı gibi, sorunlar çözülerek, insanların tatilde olmadığı bir zamanda yapılması” diyor BAL-GÖÇ Genel Başkan Adayı Hasan Öztürk.

Bundan sonrasında diğer Genel Başkan Adaylarının yapacakları açıklamalar ve belirlenecek seçim tarihi daha da fazla önem kazandı. Gözler diğer adaylarda…

 

 

 

 

 

 

HABERLER