Uzun süredir bu köşeden Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultay sürecini ve yerel seçimlere endeksli örgüt dizayn etme çabalarını yazıp çiziyoruz.
Bu yazıların sıklığından yerel seçimler konusunda parti içinde makamlara adaylık konusunda mücadele eden tek partinin CHP olduğu sonucunu çıkarıyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Özellikle yerel seçimlerde Bursa gibi bir ilde son derece iddialı olan AK Parti’nin içinde de ciddi bir kaynama ve hangi makama kimin aday olacağına yönelik yoğun bir lobi faaliyeti var.
Faaliyetler var, ama AK Parti’nin ‘kol kırılır yen içinde kalır’ düsturundan hareketle dışarıya pek yansımıyor bu mücadele…
Yine de son dönemlerde özellikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve ilçe belediye başkanlarının düzenledikleri toplantıları, ortaya koydukları vizyon projelerinde yakaladıkları ivmeleri anlattıkları açıklamalarını bu minvalde değerlendirmek en doğrusu olacak bana göre…
Bugün bence yine benzeri bir çerçevede değerlendirebileceğimiz Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın eşliğinde yaptığımız BAREM ziyaretinden bahsetmek isterim size.
Öncelikle hayata geçirilen kurumu biraz anlatalım ki, onca emek ve bu kurumlardan yararlanan ailelerin mutluluğu seçim yatırımı saçmalıkları ile gölgelenmesin…
Osmangazi Belediyesi tarafından 15 bin metrekarelik alan üzerinde inşa edilen ve Başkan Mustafa Dündar’ın seçim vaatleri arasındaki 16 vizyon projesinden biri olan Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi BAREM, Türkiye’nin önemli sosyal belediyecilik çalışmaları arasında sayılabilir…
15 bin metrekarelik alanda 20 bin metrekarelik kapalı alan inşaatı ile iki gündüzlü bakım evi olan, engelli gençlerin gündüz bakımı ve rehabilitasyonu aldıkları OBAM ve Alzheimer hastası yaşlıların gündüz bakımı ve rehabilitasyonu aldıkları ALBAM bir süredir hizmet veriyor zaten.
Tuttuğum notlarda bir yanlışlık yoksa eğer, OBAM bünyesinde bir günde 15 misafir 20 hizmetli tarafından bakım görüyor. ALBAM tarafında ise yine bir günde 12 hastaya 16 hizmetli yardımcı oluyor.
Binanın ilk iki katı OBAM ve ALBAM için ayrılmış, kalan bölüm ise huzurevi sakinleri için inşa ediliyor. Büyük ölçüde tamamlanan huzurevinin Eylül ayında ilk etap açılışı yapılacak.
Elbette sorularımız oldu, yanıtlar aldık…
Mesela gündüzlü bakım evlerinin misafirleri her gün servisle evlerinden alınıyorlar, en geç saat 09.30’da BAREM’de oluyorlar. Evlerine gitmek için de saat 16.30’da hareket eden servislerle yola çıkıyorlar.
Saat aralığı önemli, çünkü bakım hizmetine ihtiyaç duyan bir ailenin kadın üyesinin çalışma hayatına katılıp katılamayacağı, mesai saatleri içinde halletmesi gereken işleri yapıp yapamayacağı bu zaman aralığına bağlı…
Gelelim huzur evine…
Elbette ücretli bir hizmet verilecek huzurevinde, ancak şimdilik belirlenmiş bir aylık rakam yok. Yine de bir huzurevinde yaşlı bakım hizmetinin aylık maliyetinin 15 bin liranın üzerinde olduğunu hatırlatmakta yarar var…
Hemen bir vurgu yapayım, en düşük emekli maaşı üzerinden 7 bin 500 TL maaş alan yaşlılarımız kendilerinin bakım hizmetini karşılayamayacak durumda anlayacağınız…
İşin bu kısmında nasıl bir düzenleme yapılacağını yakın bir gelecekte göreceğiz zaten, ancak şunu belirtmeliyim ki, yaşlıların konforu için bütün ayrıntılar tek tek düşünülmüş binada…
Şimdi buraya kadar BAREM’e verilen emekleri boşa çıkarmamak adına sunulan hizmetin ayrıntılarını aktardığımıza göre, işin bundan sonraki kısmında kişisel gözlemlerimden ve yapılan konuşmalar ile ilgili çıkarımlarımdan bahsedebilirim diye düşünüyorum…
Bir dönem adı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı için sıkça geçen Mustafa Dündar’ın bu ikinci vizyon proje sunumu oldu aslında. Kısacası, ‘Koltuğumda sessizce oturduğumu ve iş yapmadığımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, yaptığım işler de burada, ben de buradayım!’ demenin en kibar yolu bu toplantılar…
Tesisi gezmeden önce bize küçük bir konuşma da yapan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, ortaya koyduğu vizyon projelerin hepsinin uzun soluklu ve maliyetli işler olduğunun altını çizdi.
“Bizler aslında 5 yıl için seçiliyoruz. Dolayısıyla bir belediye başkanında hedef bu süre içerisinde hizmeti ortaya koymak, pazarlamak ve yeniden seçilmektir. Ama bizim projelerimiz uzun vadeli çalışmalar. Kamulaştırmalar ile mimarlık çalışmaları ile uzun süren projeler. Mesela Panorama’da bunu yaşadık. Peki, ben aday yapılmasaydım ve seçilmeseydim bu proje devam eder miydi? Etmezdi! Biliyorsunuz kim olursa olsun bizde işler biraz şahısla gider. 2014 seçimlerinden sonra inşaata başladık, 2019 seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı tarafından açılışı gerçekleştirildi. Projenin tamamlanması 2 dönem sürdü. Çünkü Osmangazi’de iş yapmak çok zor. Uzun bir kamulaştırma süreci var. Osmangazi Meydanı çalışması yine aynı şekilde…” sözleri alt notalarında çok şeyler söylüyor aslında…
Diyor ki; ‘Ben şehri düşünen bir belediye başkanı olarak 5 yılda tamamlanacak küçük projelerle göz boyayıp ilerlemek yerine, şehre katkı sunacak, uzun vadeli, kaliteli, dolayısıyla en iyi, en kaliteli projeleri üstlenip aslında kendimi riske atıyorum. Kısacası siyasi bencillikten uzak bir yaklaşım sergiliyorum, kendime, siyasi kariyerime değil şehre yatırım yapıyorum! Benim belediye başkanlık sürecimi bu bakış açısıyla değerlendirin!’
Konuşmayı notalarına ayırınca bence daha etkili oldu…
Bir de gezinin sonunda kendisine sorulan ‘Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday mısınız?’ sorusuna Dündar’ın gülümseyerek, ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı…’ diye yanıt vermesi yarıştan çekilmediğinin en net göstergesi bence…