Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Başka Bursa yok!

 Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in devraldığı Bursa’nın önümüzdeki 5 yılında yapılması gereken en önemli iş ‘planlama

Elbette doğru bir planlamadan, doğru planlama için şehre doğru bir kimlik ve hikaye tespit etmekten ve sonrasında da tavizsiz uygulamalarla hem vatandaşı hem de akademik kurullarla birlikte sivil toplum kuruluşlarını içine kattığımız bir çalışma bütününden bahsediyorum.

Konuyla ilgili ilk adımlar atıldı, umuyorum ki, en yakın zamanda alınan yolla ilgili basına da bilgi verilecektir bu konuda. Benim bildiğim kadarıyla şimdilik Bursa için bir altlık çalışma hazırlanıyor.

Diğer taraftan her yeri dökülen, yapılarının tahmini olarak yüzde 65’lik kısmı depreme dayanıksız kabul edilen Bursa’da kentsel dönüşüm projelerinin bazıları kaldıkları yerden devam ediyor, bazı projeler için ise protokoller imzalanıyor.

Tüm bu işler bir yana şehir artık bizim çocukluğumuzu, gençliğimizi yaşadığımız güvenli şehir olma özelliğini kaybettiği gibi, yaşayan şehir olma özelliğini de yitirdiğinden cazibesi olmayan bir siluet olarak duruyor karşımızda.

Kısacası el atılması gereken çok konu var…

Buraya kadar ben döktüm içimi şöyle üstünkörü, buradan sonrasında İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’ne sözü bırakmak istiyorum.

Geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek 2024 yılını değerlendiren Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin toplantısından bir saat önce gelmişti İMO’nun 2024 yılı değerlendirmesi konulu basın açıklaması.

2025 yılını Bursa için harekete geçme yılı olarak ilan eden İMO Bursa Şube Başkanı Serdar Atilla Erdem, şehirde bir kaçak yapılaşma kültürü oluştuğunu belirtirken son derece haklıydı bana göre de.

“Son yıllarda yaşanan ekonomik kriz ve vatandaştaki yanlış dönüşüm bilinci kentsel dönüşümün önünü adeta bıçak gibi kesmiştir. Maliyetlerdeki artış, alım gücündeki düşüş, yüksek faiz ve vatandaşın kentsel dönüme bakış açısındaki yanlış bilinç dönüşümün önündeki en büyük engeldir” sözleri de gayet yerinde.

Hukuksuz her türlü yapılaşmanın karşısında durduklarını belirten Erdem, şehrin koca karınlı bir çocuk gibi doğu-batı aksında sürekli olarak büyümesinin altında yatan en önemli neden olan sanayileşmenin plansız büyümesine de dikkat çekti.

Ovasıyla meşhur, nam ı diğer ‘Yeşil Bursa’nın artık yeşil olmamasının en önemli nedenlerinden biri özellikle kirli ve hantal sanayinin sırf ulaşım kolaylığı nedeniyle bu bölgeye konumlanmış olmasıdır. Sanayinin getirdiği göçle birlikte gelen kaçak, hadi en iyi ihtimalle hızlı yapılaşmanın yarattığı sorunlarla üç tane canlı fay hattının üzerindeki şehir başa çıkamıyor artık.

Bu saatten sonra Bursa’ya kirli değil gerçekten katma değeri yüksek, az alan kullanan, marka değeri olacak, teknolojik bir sanayi gerekiyor.

Buradan nereye varıyoruz; tabi ki, çoktan Karacabey Ovasına kondurulmuş olan TEKNOSAB’a ve Kestel’e konmak üzere olan Kestel Soğuksu ve Seymen Sanayi Bölgesi’ne.

Konuyla ilgili Serdar Atilla Erdem’in geldiği Çalışma Grubu ekolünün önemli isimlerinden ve İMO Bursa Şubesinin geçmiş dönem başkanlarından Necati Şahin’in açıklamalarına da burada yer vermek gerekiyor;

“Uğruna methiyeler düzdüğümüz, uğruna Bursa’nın 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında tarım alanı olan, Taşpınar Köyünün 8.5 milyon m2 verimli ve Ramsar etki havzasındaki tarım alanını yok ettiğimiz, uğruna OSB Kanununu ve İmar Yasasını yok saydığımız, uğruna gerek Büyükşehir Belediyesi gerek Nilüfer Belediyesi Meclislerini By Pass ettiğimiz, uğruna Bursa’nın içme suyu için yaptığımız Çınarcık Barajı’nın kapasitesinin %50’si olan 70 milyon m3 suyunu tahsis ettiğimiz, 10 yılda ancak %10’unu tamamladığımız, uğruna devlet bütçesinden milyarlar harcayarak otoyol bağlantısı yaptığımız, ‘Yüksek Teknoloji’ diye adlandırıp Bursa’nın mevcut sanayi bölgelerinin tevsii alanı yaptığımız, oluşturdukları 167 imar parselinin daha 27 tanesinin tapusunun verildiği, 140 parselin tahsislerinin akıbetinin belli olmadığı, tahsis kriterlerinin gizemli bir şekilde gizli tutulduğu, imar planı, imar uygulamaları ve ruhsat işlerinin Bursa dışındaki firmalara yaptırıldığı, belirli firmalar dışında hiçbir Bursa firmasının iş alamadığı, sanayiye katkısından ziyade arsa spekülatörlerine milyarlar kazandıran TEKNOSAB’ımıza rağmen! Bursa’nın 2023 yılında Türkiye’deki ihracat sıralamasındaki yeri 3.’lükten 2024 yılında 4.’lüğe gerilemiştir!” diyor Necati Şahin.

TEKNOSAB yarası daha kabuk bağlamadan, bu kez Kestel Soğuksu’dan koparılmaya çalışılan parça için ise İMO Başkanı Erdem’in;

“Kestel Soğuksu ve Seymen bölgesinde yeni bir sanayi bölgesi için kentimize dayatmalarda bulunup ‘ben yaptım, oldu’ uygulamaları devam etmektedir. Bakanlığın askıya çıkardığı bölgeyle ilgili İmar Planına açmış olduğumuz dava süreci halen devam ederken bir ruhsat işlemi gerçekleşmeden böyle büyük bir projede inşaata kaçak olarak başlanmış olmasını ve bu gücün nereden alındığını anlamamız beklenemez. Bu sebeple Bursa Valiliği, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Büyükşehir Belediye ve Kestel Belediyesi’ne Belgelerini sunarak “kaçak yapılaşmaya müdahale edin” başvurumuzun henüz karşılık bulmaması tarafımızca üzüntüyle karşılanmıştır!” şeklindeki açıklamasına kulak kesilmek gerekiyor. Yapılan açıklama Bursa’nın sorunları ile nasıl da yalnız bırakıldığını bir kez daha gösteriyor aslında.

Kabul edelim, 2024 yılı hiç kimse için iyi bir yıl, iyi bir sınav olmadı. Bu durum Bursa’nın tamamı için de geçerli. Her biri bir yana dağılmış, ‘Bursa’ denice bir araya gelemeyen, Ankara’da güçlü bir şehir lobisi oluşturamayan, kendi derdiyle hercümerç tüm siyasetçilere kocaman sitem ediyorum ben de bu köşeden.

İstanbul’u kaptırdık, sıra Bursa’ya geldi, çok belli.

Unutmayın başka Bursa yok!

HABERLER