Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2 Temmuz Cumartesi günü Bursa’ya geliyor.
Şehir için heyecan verici bir durum.
Uzun zamandır ihmal edilen Bursa’nın bu ziyaretten beklentisi büyük. Yatırımların hızlanması, asılı kalan pek çok sorunun çözüme kavuşturulması gibi…
Doğrusu benim pek umudum yok bu konuda. Bursa hep çantada keklik görüldü, görülmeye de devam edecek gibi.
Bursa semalarından büyük müjdeler verilmesi beklentisi de hakim. Yeni asgari ücretin açıklanması gibi müjdeler…
Kısa bir araştırma yaptım. En sık kullanılan arama motoruna bugün en çok sorulan sorulardan biri ‘Erdoğan ne zaman dönecek?’ olmuş.
Kısacası vatandaş dört gözle bekliyor dönüşünü. Çünkü nedense hiçbir işin göbeğini kendi başlarına kesemeyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu asgari ücreti görüşmek için toplanırken, ‘Açıklamayı Cumhurbaşkanımız yapar’ demişti.
Kısacası vatandaş, bu ülkenin çalışanlarının çok önemli bir kesimini oluşturan asgari ücretli ve asgari ücrete yakın civarda ücret alan vatandaş, dört gözle bekliyor bu açıklamayı. 2 Temmuz’a kadar bekletilmez zaten belli olan rakamın telaffuz edilmesi diye düşünüyorum.
Erdoğan’ın Bursa ziyaretinin önemli bir parçasını yapacağı açılışların, vereceği ödüllerin oluşturacağı kanaatini de taşımıyorum. Zaman olarak belki, ancak içerik çok daha başka olacaktır.
Ben daha ziyade AK Parti’nin kalelerinden biri olarak görülen Bursa’daki siyasi havayı ve teşkilatlardaki safların ne kadar sıklaşmış olduğunu görmek maksatlı bir ziyaret yapılacağını, tabiri caiz ise kulağı çekileceklerin kulağının çekileceği, başı okşanacakların başının okşanacağı bir aile meclisi kurulacağını düşünüyorum. Elbette bizim görmediğimiz bir alanda, kapalı kapılar ardında.
Cumhurbaşkanı tecrübeli bir siyasi lider ve önümüzdeki seçimde gerçek tabloyu görmek mühim. Erdoğan’ın derdi de bu olacaktır. Partinin ileri gelenleri ile bir araya gelmesi bu açıdan önemli.
Çünkü bu seçim dönemi özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özelinde son derece kritik.
Zira anketler Cumhurbaşkanını pek de mutlu etmeyen sonuçlar vermeye devam ediyor.
MetroPOLL Araştırma şirketinin son verilerine göre ‘kararsızlar’ dağıtıldıktan sonra Millet İttifakı’nın oyu yüzde 40,2, Cumhur İttifakı’nın oyuysa yüzde 38,1 olarak ölçüldü.
Seçimlerde ikinci tura kalındığı takdirde hangi adaya oy verirsiniz sorusunun yanıtı da memnuniyet verici değil Cumhurbaşkanı açısından.
Cumhurbaşkanının karşısında en şanslı olacak ismin yüzde 54 oy ile Mansur Yavaş olduğunu ortaya koyan anket sonucuna göre, olası bir Recep Tayyip Erdoğan-Kemal Kılıçdaroğlu karşılaşmasında, Erdoğan’ın oyu yüzde 39.8, Kılıçdaroğlu’nun oyu ise yüzde 46.1 olarak tespit edilmiş.
Yaklaşık bir yıldır anketlerden çıkan benzer sonuçları sadece biz almıyoruz elbette. Bu sonuçları AK Parti Genel Merkezi de görüyor ve değerlendiriyor. Hatta bu konularla ilgili tartışmaların zaman zaman alevlendiğine ilişkin kulisler de sızıyor sarayın kapılarından dışarıya.
Gerçek Gündem’den öğrendiğimiz kulis bilgilerine göre, iktidar içerisinde bir grup Erdoğan’a erken seçime gitmesi konusunda önerilerde bulunuyormuş.
Gerekçe ise şu; daha kötüye gitmeden seçimi yaptırmak!
Erdoğan’ın önüne koydukları simülasyonda ola ki Erdoğan yüzde 50’nin üzerine çıkamazsa, ki ellerinde bu şekilde anketler mevcut malum, ortaya çıkacak tabloda yüzde 30-35 bandında bir oyla seçimden çıkmayı umut ediyorlar. Bu oy oranının seçim zamanında yapıldığında çok daha kötü olacağını da sözlerine ekliyorlar. Dolayısıyla AK Parti bu oy oranıyla dağılmayacak, geleceğe umutla bakacak.
Aslında, hazır, en düşük emekli maaşı 2 bin 500 liradan 3 bin 500 liraya çıkarılmışken, memur maaşlarına enflasyon farkı geliyorken, asgari ücret de bir o kadar artacakken belki de tam zamanıdır bunun için.
Yeni bulunan rezervleri, NATO’da İsveç ve Finlandiya’yı teröre karşı dize getirişimizi de biraz allayıp pullarsak. Benzin indirimleri, elektriğe zam yapılmayacak müjdesi derken…
Kısacası, ben Bursa’da masaya yatırılacak asıl konunun teşkilatların seçimin erkene çekilip çekilmemesi konusundaki fikirlerini almak olacağını düşünüyorum.