Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yaşadığımız deprem felaketinin hemen ardından imzaladığı protokolle attığı ilk adımlardan biri olarak değerlendirebileceğimiz ‘ücretsiz gözlemsel bina değerlendirmesi’ çalışmalarına bugün başlandı.
Ancak çalışmalarda Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanlığı yok!
Daha önce yazmıştık.
Yine hatırlatalım;
Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er’e Bursa Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından kendilerine ihtiyaç duyulmadığı, Bursa’nın zemini ile ilgili gerekli tüm verilere belediyenin hakim olduğu yönünde bilgi verilmiş.
Kısacası ‘sizin çalışmanıza gerek yok!’ denilmiş.
Konuşmanın üslubu da çok çirkinmiş, gösterilen tavır da.
“Madem bütün bilgilere hakimler, neden halen bazı veriler elde etmek adına çalışmalar yürütüyorlar?” diyor, bugün konuyla ilgili görüştüğüm Engin Er.
Haklı ve yerinde bir soru.
Vakti zamanından bu yana verimli ovalarından, yer altındaki su kaynaklarının yoğunluğundan, termal zenginliğinden bahsedilen bir şehirde yaşıyoruz ve tüm bu gerçeklerin bileşkesi, bize zemin sıvılaşması denilen kavramı, altından fay hatları geçen bölgeleri hatırlatıyor.
Pek çok depremde binaların yıkımına neden olan iki kavram bunlar.
Konuyla ilgili görüştüğüm Er, “Bize ihtiyaç duyulan her yerde olmaya hazırız, ancak bize ihtiyaç duyulmadığının söylendiği yerde de bir biblo gibi durmaya niyetimiz yok!” diyor.
Protokol masasına geri dönecek gibi görünmüyor. Daha doğrusu, sadece güzel bir fotoğraf karesi vermek amacıyla orada bulunmak değil iş yapmak istiyor. Yapmadığı işin altına imza atmayacak Engin Er.
İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek ise konuya daha ılımlı yaklaşıyor ve meselenin teknik bir kabul ve bunun üzerine gelişen bir tartışma olduğuna dikkat çekiyor. Şimşek’in endişesi, Bursa özelinde ilk kez bu ölçekte bir reaksiyon alınmışken olumsuz kanaatlerin oluşması.
Yapılacak çalışmanın veri toplama olduğunun altını çizen oda başkanları, esasen elde edilen verilerin toplanmasından sonra ne yapılacağının önemli olduğunu belirtiyor.
İşin tam da bu kısmında her iki görüşün de kendi içinde hakkını teslim etmek gerekiyor.
Şehirdeki bina envanterinin çıkarılması için hali hazırda atılan adımın adım olmaktan çıkıp bir akışa geçmesi önemli.
Şimdi yapılacak olan; binaların yapısal sistem türü, serbest kat adedi, bina görsel kalitesi, yumuşak kat zayıf kat, düşeyde düzensizlik, ağır çıkmalar, planda düzensizlik, kısa kolon etkisi, yapı nizamı, bitişik binalarla döşeme seviyesi, zemin eğimi ve zemin sınıfı parametrelerine göre değerlendirilmesi.
İnceleme gözlemsel olarak yapılacak ve binalardan numune alınmayacak.
Kanuni bir yaptırım da söz konusu değil.
Bu incelemenin ardından kanuni yatırımları olan incelemelerin de peşi sıra gelmesi gerekiyor. Hatta işin bu kısmı çok daha önemli.
Gelelim zemin incelemesine…
Binalar ön incelemeden geçiriliyorken, binaların bulundukları zeminin de en azından ön incelemeye tabi tutulması fay hatlarını imar planlarına işleme işine bile henüz girişmemiş Bursa için mühimdir diye düşünüyorum ve neden incelemeye karşı durulduğunu anlayamıyorum.
Şehrin pek çok bölgesinde temel atılırken sıvı yoğun alanlarla karşılaşıldığı gerçeği vatandaşı böylesine rahatsız ederken, gereken önlemleri alacak güce sahip olunmadığı için olabilir mi?
YUNUSELİ HAVAALANI GEREKLİ!
Yine gündem rotamızda deprem ve depremsellik varken işin içine şehrimizin makus talihini bir türlü yenemediği ulaşım sorununu da katmak zorundayım.
Daha önce de pek çok kez belirttiğim lodoslu havalarda şehre denizden ulaşımın sağlanamaması sorunu bu hafta sonu yine gündemdeydi. Aynı sorunla bir deprem felaketi yaşarken karşılaşıp karşılaşmayacağımız soru işareti oluştururken, yollarda yaşanabilecek sorunlara karşı şehre gelecek her türlü yardımın merkez bir noktaya ulaşmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Konuyla ilgili bir soru önergesi veren CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan;
“Bursalı’ya çağrımdır. Bursa Yunuseli Havaalanı’na sahip çıkın! Burası betona gömülmesin. Olası bir depremde buranın lojistik açısından çok önemli bir bölge olduğunun idrakına artık hepimiz varalım. Yunuseli Havaalanı, Yunuseli Havaalanı olarak kalsın!” diyor.
Biliyorsunuz uzun süredir şehir tam ortasında çok da kıymetli bir arazi olarak duran Yunuseli Havaalanı için bin türlü senaryo yazılıp çiziliyor. Son olarak havaalanının kapatılarak imara açılması senaryosu hayli alıcı bulmuştu.
Özkan’ın 2020 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na Milli Savunma Bakanlığı’ndan Yunuseli Havaalanı’nın kendilerine devredilip edilmediğini sorduğu önergeye aldığı yanıt manidar;
“Bursa’nın konut ihtiyacına göre Bursa Büyükşehir Belediyesin’den gelecek cevap doğrultusunda proje yapılacaktır!”
Emin olun, şehrin merkezinde havaalanı kadar büyük bir nimeti afet anında hiçbir yerde bulamayız.