Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bir ülke böyle yönetilemez!

Geçtiğimiz günlerde bir dost meclisinde çaylarımızı yudumlarken anlatılan bir anıyı size aktarmak isterim.

Şimdiki Milli Eğitim Bakanı’ndan birkaç bakan evvel, etkin ve yetkin kişilerden oluşan bir heyet teşkil edilip yurt dışındaki eğitim modellerini incelemekle görevlendirilmiş.

Çeşitli ülkelerde eğitim sistemlerini inceleyen, araştırmalarını yapan, aylarca bu işe kafa yoran, o ülke senin bu ülke benim seyahat eden heyet, üç ciltlik kalınca bir rapor hazırlayıp ülkemize uygun eğitim formüllerini Milli Eğitim Bakanlığı’na sunduğunda aldıkları yanıt şu olmuş; ‘Rafta çok güzel durur bu kitaplar!

Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan, benim için özellikle hayvancılık konusunda üreticinin sesi olan, TÜSEDAD Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu, birkaç gün önce MÜSİAD tarafından düzenlenen Tarım Zirvesi’nde yaptığı konuşmayı paylaşınca heyecanla izledim ve benzeri bir anı ile karşılaştım.

Şöyle anlatıyor Solakoğlu;

Faruk Çelik’in Tarım Bakanı olduğu dönemde. Bizzat bakanın kendisi tarafından birkaç aylığına kendilerine yardımcı olmak üzere bakanlıkta çalıştım. Bana bakanlıkta bir oda verildi. Sayın Bakan ‘Bize bir yol haritası çizmekte destek olun’ dedikten sonra benden üç şey istemişti.

1-İthalatçı konumdan ihracatçı konuma geçmek istiyoruz,

2-Köyden kente göçün artık tersi akım biçiminde ilerlemesini, kentten köye göçün gerçekleşmesini istiyoruz,

3-Ekonomik ölçekte üretim yapmayı başarmak istiyoruz.”

Senceroğlu, istenen çalışmayı yapar. Ancak istenen sonuç alınamaz. Üzerinde aylarca çalışılan konuların kısa sürede hayata geçirilmesi öyle kolay değildir. Sorunlar gelir, uygulama noktasında tıkanır.

Meşhur ‘maarif’ örneğinde olduğu gibi nasıl okulları kapatırsanız eğitimde sorun kalmayacağı gibi parayı ister faize, dolara ya da bugünkü haliyle kur korumalı mevduata yatırın tarıma yatırım yapacağınızdan daha çok kazanırsınız.

Öyle net görülüyor ki; bizim araştırma yaptırma, raporlar hazırlatma, politikalar üretme konusunda hiçbir eksiğimiz yok. Bunu Bursa özelinde de görüyoruz. Hazırlanan planlardan, yapılan toplantılarda sivil toplum kuruluşları ve üniversite temsilcilerinin hazır bulunmasından katılıma ve fikirlere önem verdiğimiz çok belli.

Bizim eksiğimiz ne peki?

Uygulama!

Dostlar alışta verişte görsün minvalden başlatılan çalışmalardan çok iyi sonuçlar çıkıyor muhtemelen ve belki de bu politikalardan herhangi biriyle tavizler verilmeden ilerlense bugün sürekli şikayetçi olduğumuz, eğitim, sağlık, tarım, ekonomi gibi alanlarda çok da iyi konumlarda olacağız.

Ama anlayamadığım, hatta muhtemelen sizin de anlayamadığınız bir biçimde böyle olmuyor!

Yapılan araştırmalar bir kenara kaldırılıp, rafları süsleyen kitaplar olarak bakanlık koridorlarında beklerken, gelişine topa vurduğumuz, geçici çözümlerle günü kurtarmaya çabaladığımız işlerin peşinden koşuyoruz.

Yine tarımdan, Sencer Solakoğlu’nun konuşmasından bir örnek sunayım size;

Bir yıl şeker ekmeye karar verdim. Fiyat bölümü boş bir alım sözleşmesine imza attım bütün çiftçiler gibi. Şekeri ektik, yetiştirdik, fabrikaya teslim ettik, posasını hayvanlara yedirdik, şeker yapıldı, ama ben hala şekerin benden kaç liraya alındığını bilmiyordum. Çiftçilik bu şekilde açık hava kumarhanesi gibi yönetilemez.

Tarımda bir yerlere varabilmemiz için yaptığımız işin öngörülebilir ve karlı olması lazım. Ben de tüketiciyim, ben de istemiyorum gıda enflasyonunu, ama özellikle son 3 yıldır sürekli zarar ederek büyümemiz ve üretmemiz isteniyor!” diyor Solakoğlu.

Tarım bu biçimde yönetilemez!

Eğitim, arada bir yatırım ve atama vaatlerinde bulunup sonra bunları gerçekleştirmeyerek, kulak üzerine yatarak yönetilemez!

Sağlık ‘hakkınızı ödeyemeyiz’ dediğiniz sektör çalışanlarına ‘giderlerse gitsinler’ diyerek yönetilemez.

Ekonomi attığınız başlığın altını dolduramadığınız ‘güya tedbirler’ ile yönetilemez.

Bir ülke böyle yönetilemez!

Plansızlık, projesizlik ve siyasete kurban giden tüm ülke yönetimi için samimiyetle üzgünüm…

Doğru biçimde yönetilmek mi istiyorsunuz, yoksa sabah kuşağı programlarına dönen siyasetçi kavgalarını izlemek mi?

Bir karar verin!

 

 

HABERLER