Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bir yıl vaktimiz var mı?

Bursa Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e makamında bir nezaket ziyaretinde bulunduğunu ve bu ziyaret sırasında konuşulanları biraz irdelemek istiyorum bugün…

Ülkemizin en önemli sıkıntısının planlama olduğunu, tarımdan eğitime, sanayiden sağlığa kadar hiçbir alanda planlı hareket edilmediğinden kara düzen gidişin karmaşadan ve bazı alanlara yığılmadan başka bir işe yaramadığını pek çok kez dile getirdik.

Şimdi en azından Bursa ölçeğinde bu plansızlığın önüne geçebilmek adına Bursa Planlama Ajansının kurulacağını seçim vaadi olarak söylemiş olan Mustafa Bozbey;

“Bursa Planlama Ajansını kuruyoruz. BPA ile birlikte tüm ilçelerden şehir plancılarını davet edip birlikte çalışma fırsatı sunacağız. Akademik odalar planlama ajansına danışma kurulu olarak görev yapacaklar. Aynı zamanda 3 üniversitedeki yetkililer de bu kurulun içerisinde olacak. Sanayisinden, turizmine kadar pek çok alanda uzmanlarında görüşlerini alarak Bursa’nın geleceğinin vizyonunu da ortaya koymak istiyoruz. ‘2050 vizyonu’ diyoruz buna” şeklindeki açıklaması ile konuya giriş yapmış durumda.

Bursa Şehir Plancıları Odası Başkanı Murat İlkme’den aldığım bilgiye göre henüz kurulmuş bir yapı yok ortada. En azından Şehir Plancıları Odasına bu konuda verilmiş bir bilgi yok.

Fakat Planlama Ajansının bir şirket olarak mı, yoksa belediyeye bağlı bir birim olarak mı oluşacağı konusu netleşmiş görünüyor. İmar Şehircilik Daire Başkanlığına bağlı bir yapı olarak kurulacak Bursa Planlama Ajansı. Başında bir birim şefi olacak. Bir geniş danışma kurulu bir de daraltılmış danışma kurulu ile danışmanın ikili bir yapı şeklinde yürütülmesi düşünülüyor.

Buraya kadar her şey yerli yerinde.

Ancak seçimler öncesinde tüm çalışmalarını Akademik Odalarla birlikte yürüteceklerini belirten belediyelerin, yaptıkları çalışmalarda paydaş olmak üzere Akademik Odalarla resmi görüşmelere başlamamış olması endişeyle gözlenen bir sürece işaret ediyor benim için.

Bir diğer yandan, yine aynı görüşmede Başkan Bozbey’in;

1/100 binlik planı Bursa bazında düşünüyoruz, ama İstanbul Planlama Ajansı ile birlikte Marmara’nın tamamını çalışacağız. Sadece Marmara’nın tamamı değil hemen yanı başımızdaki sınır illerde dikkate alınarak bir çalışma yapılacak. Deprem ile ilgili de aynı şekilde yapılacak olan çalışmalarda onlar da dikkate alınacak. Çünkü İstanbul’da olacak bir depremin ardından Bursa o bölgeye nasıl destek verecek ya da Düzce, Sakarya ve Eskişehir nasıl destek verecek? Bursa merkezli bir depremde İstanbul bize nasıl destek verecek? Hangi kanallardan ulaşabilecek? Bunun bütün çalışmalar plan üzerinde yapılacak. Hem planlama hem deprem aynı zamanda da Marmara Denizi’nin korunması açısından bu planlar çok önemli!” sözleri hem çok doğru hem de çok kritik.

Planların kapsayıcılığı açısından bakıldığında ‘keşke mümkün olsa da tüm Türkiye aynı anda planlansa ve bu planlar aksaksız biçimde uygulansa’ diyebileceğim kadar doğru anlatılanlar.

Fakat işin içinde ‘İstanbul Planlama Ajansı ile birlikte Marmara’nın tamamını çalışacağız’ cümlesi olunca, yıllardır Ankara’dan onaylanan planlarla içi cayır cayır yanan Bursa bu kez İstanbul’dan onaylanan planlarla mı idare edilecek sorusu geliyor akıllara…

“Bursa’nın en büyük sıkıntısı Bursa dışından yürütülmeye çalışılması zaten. İstanbul Planlama Ajansı ile Bursa Planlama Ajansı koordineli çalışırsa bu olabilir ancak, seçim döneminde hep Akademik Odalarla işbirliği yapacağız sözünü işittiğimiz Bursa Büyükşehir Belediyesi bizimle henüz resmi bir temasa geçmiş değil. Dolayısıyla işleyişin nasıl olacağını tam olarak biz de bilmiyoruz. Neresine dahil olacağımız henüz net değil” diyen Bursa Şehir Plancıları Odası Başkanı Murat İlkme’nin endişelerine katılmamak mümkün değil.

Bir de işin sanayi kısmı var tabi…

Mesela Bursa kamuoyunun şimdilerde gerçeklememesi adına boğuştuğu bir Soğuksu KOBİ OSB ve TEKNOSAB OSB planı var askıda olan.

İnşaat Mühendisleri Odasının, Bursa İl Koordinasyon Kurulu ve bağlı odaların tamamının itiraz edeceği plana hatırladığım kadarıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi de itiraz edeceğini açıklamıştı. Planın eskiliğinden kaynaklanan ‘Ankara’dan hallettim geldim!’ şeklinde işlerin yürüdüğü plan değişiklikleri ile şehre yeni yeni yüklerin bindirilmesi göz ardı edilerek, salt çıkar hedeflenen böylesi girişimlerin önüne geçilebilmesi için pek fazla zamanımız kalmadı gibi.

Bu karmaşa ortada dururken, 1/100 bin planlarla bir kent anayasası yaratmayı hedefleyen Bozbey, alt başlıklarında kentsel dönüşüm planlarının da bulunacağı bu çalışma için sürecin en fazla bir yıl içinde tamamlanacağını söylüyor.

Tüm bunları bir araya getirdiğimizde. Plan yapmanın, hatta Mustafa Bozbey’in bahsettiği gibi Marmara Bölgesi çapında bir plan yapmanın zorlukları da göz önünde bulundurulduğunda. İvedilikle hareket edilmesi gereken iki nokta var.

Bunlardan biri şehirde durması istenen ne varsa, bu konularla ilgili hızlı ve güçlü bir kamuoyu oluşturmak ve bu konuda Akademik Odalarla birlikte hareket etmek olacaktır.

İkincisi önemli konu ise Bursa’nın Bursa’dan yönetilmesi ve başka şehirlerin yükünü artık sırtlanmaması konusunda kesin ve kararlı bir duruş sergilemektir. Bu konuda da yine bütün şehir bir arada bir kamuoyu ile dik duruş sergilediği takdirde Bursa rahat bir nefes alabilir.

Aksi düşünüldüğünde bir dönemin Ankara’dan yönetilen Bursa’sı yeni dönemin İstanbul’dan yönetilen Bursa’sı olur ve hepimiz bu işten çırak çıkarız…

NOT: Seçim sürecinde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i yakından takip eden isimlerden biriydim. Seçim akşamı yine kendisini takip etmek için sandıkların kapandığı ilk dakikalardan itibaren seçim takip ofisinde hazır bulunan yaklaşık 10 gazeteci arasında yer aldım.

Bu durumun ‘Seni biz seçtirdik’ gibi bir iddia olmasından ziyade kendisini ve seçim öncesindeki görüşlerini bilmek konusunda hakim gazetecilerden olduğum anlamında okunmasını tercih ederim. Zira ben kendi adıma görevimi yaptım, Bozbey siyaseten görevini yaptı, vatandaş da vatandaşlık hakkını kullanmak açısından görevini yerine getirdi. Benim için konu bundan ibarettir.

Mevcut yazı da tüm bu bilgilerin ışığında bir değerlendirmedir…

HABERLER