Salı günleri Norm Haber ekranlarında hazırlayıp sunduğum ve daha ziyade şehre dair konulara yer vermeye gayret ettiğim Ortak Akıl programında bu hafta Bursa’nın plansızlığını konuştuk.
Plansızlık derken, öyle afaki bir söylem olduğu düşünülmesin. En son 1997 yılında başlatılan ve şehri 2020 yılına kadar Çevre Düzeni Planı adındaki şehir anayasası ile koruma altına alan planın işleyişini yitirmesinden bu yana baya baya plansız ilerliyoruz.
Zaten var olan planın yaklaşık 300 kere delinmiş olmasını bir yana bırakırsak, 3 yıldır hiçbir planımız yok…
El yordamı, kör döğüşü bir gayretle herkes şehri bir yerinden tutup çekiştiriyor ve o anda kimin çıkarlarını koruyan Ankara’daki yakınları daha baskın gelirse şehir o tarafa doğru biçim alıyor…
Durum daha açık nasıl anlatılır bilemiyorum…
İşin daha da ilginç yanı ise şu; geçtiğimiz günlerde Akademik Odalar tarafından ikincisi düzenlenen Su Paneli’nde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, çalışmalarına 2020 yılında başlanan 2040 Çevre Düzeni Planını yapamadıklarını açıkladı.
Dananın kuyruğunun koptuğu yer de burası oldu.
Oysa biliyoruz ki, pandemi sürecinde yaşanan aksaklıklara rağmen, çalışmaları online toplantılarla sürdürülmeye çalışılan ve toplantılarına sıklıkla Mimarlar Odası ile Şehir Plancıları Odası’nın dahil olduğu plan için ilk verilen tarih Aralık 2022 idi. Sonra Mart 2023 tarihini duyar olduk, hemen ardından Mayıs ve Haziran… En sonunda konuşmaların satır aralarında ‘Bu plan kolay kolay onaylanacak hale gelemez…’ sözlerini işitmeye başladık.
Hatta söylentiler arasında, planların arkasında gizli ajandaların varlığının hissedildiği de yer alıyordu, ancak konu sizin de gördüğünüz gibi hayli üstü kapalı biçimde geçtiğinden, gazetecilik gereği, daha uzun boylu yer vermeyi doğru bulmuyorum.
Tüm bu bilgiler ışığında, İKK Geçmiş Dönem Sekreteri Feridun Tetik ile yaptığımız programda kendisinin de çekincelerini ortaya koyduk.
Makine Mühendisleri Odasının görevlendirmesi ile bir çalışma hazırladıklarını ve bir planlamanın yapılmasının ana unsurlarını oluşturan raporlarını 4 Nisan tarihi itibariyle Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne sunduklarını, ancak raporla ilgili bir geri dönüş alamadıklarını belirten Tetik, şehirlerin geleceklerini planlamadıkları sürece yaşadıkları sorunların daha da derinleşerek süreceğini vurguluyor…
Bursa’nın temel sorunları arasında trafik, hava ve su kirliliği, plansız yapılaşma ve kentsel dönüşüm maddelerini sayabiliriz.
Tüm bu sorunların hangi kriterler çerçevesinde değerlendirileceğinin önceden saptanmasının bir planının işlemesi için önemli ayrıntılardan olduğuna dikkat çekiyor Tetik. Bunun dışında bir akademik üst kurul oluşturulması ve bu kurul tarafından şehrin tüm planlarının çalışılması gerekiyor hazırlanan rapora göre.
İvedi olarak alınması gereken aksiyonlar da Bursa Büyükşehir Belediyesine sunulan, ancak karşılık alınamayan raporda belirtilmiş.
Öncelikle tüm belediyelerin kendilerine ait arazilerin satışını durdurması ve bu arazileri rezerv alan olarak kullanılmak üzere ayırması gerekiyor.
Sonrasında Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er’in sıklıkla üzerinde durduğu şehrin fay haritasının imar planlarına acilen işlenmesi gerekiyor. Böylelikle fay hatları üzerinde yer alan binalar tespit edilecek ve rezerv alan olarak belirlenen bölgelerden kentsel dönüşüme başlanabilecek.
Bunun dışında 2040 Çevre Düzeni Planı yapılmaya çalışırken kullanılan 2013 verilerinin acilen güncellenmesi, hatta mümkünse 2040 için tahmini veriler oluşturulması, planların bu veriler ışığında oluşturulması gerekiyor.
Şehrin daha fazla sanayiye ihtiyacının olup olmadığına, ne şekilde büyüyeceğine, var olan kaynaklarını nasıl kullanacağına yönelik kararların da yine belediye temsilcileri, akademik odalar, üniversite temsilcileri ve gerekli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Akademik Kurul tarafından karara bağlanması, böylece Bursa’nın Ankara’dan yönetilmesine son verilmesi önemli bir diğer adım…
Benim burada özetlemeye çalıştığım programda uzun uzun konuştuk neler yapılması gerektiğini ve son olarak şöyle söyledi Feridun Tetik;
‘Biz bu planı yaparız, çok da güzel yaparız. Şehrin sorunlarını çözmeye talibiz…’
NOT: Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ tahmin edildiği üzere Millet İttifakına desteğini açıkladı.
Beklenen gerçekleşti.
Benim dikkatimi çeken açıklamanın gerçek bir devlet adamlığı üslubuna yakışır biçimde yapılması oldu. Kapalı kapılar ardında neler konuşuldu bilemem, bildiğim medyaya ve kapıların açık olan kısmına kişisel çıkar ve kişisel pazarlık unsurlarının yansımamış olmasıydı.
İlkeler bazında yapılan tartışmalar ve uzlaşı neticesinde bir destekten bahsediyor olmak…
İşte bu, seçmeni bir yere konsolide edebilir.
Yeter mi?
Bilinmez…
Ortada olan, MHP’nin kemik kitlesi dışında kalan milliyetçi seçmenin bu uzlaşıdan memnun olduğudur…